"Off Anıl sinirimi bozma! Hem sen niye gelmiyorsun yanıma? Köpek! Alt tarafı aşağıya ineceksin niye arıyorsun beni? Arama bidaha beni! Kapat!"
Sinirle telefonu kapatıp kendimi bayılırmış gibi masanın üstüne attım.
Sevgili okulumda 11. Sınıflar nöbetçi oluyordu ve ben bugün nöbetçiydim. Allahtan tek tutmuyordum nöbeti.
Gizem elinde iki kahve ile gelip yanıma oturdu. Bugünün şanssız kurbanları bizdik. Elindeki kahvenin tekini alıp teşekkür ettim.
Utanmasam bacaklarımı masaya atacaktım ama hem karşımda bir kamera hem de yanıbaşımda müdür yardımcısının odası vardı.
Gizemle minik sohbetler ederken çalan telefonuma göz ucuyla baktım. Anıl arıyordu.
Ben meşgule atarken Gizem konuştu.
"Aç istersen."
"Hayatta açmam. İki dakika buraya gelip beni görmesi çok mu zor? "
"Sen de haklısın." Deyip kahvesinden bir yudum aldı.
Ne güzel yerimde otururken çalan nöbetçi telefonuna bakmak için ayaklandım.
"Efendim?"
"Nöbetçi odama gel!"
Emredersiniz!
"Tamam hocam."
Gizeme dönüp 'müdürün yanına gidiyorum' dedim ve hızlı adımlarla müdürün odasına geçtim.
Kapıyı tıklatıp girdim içeri.
"Buyrun hocam."
Elindeki sınıf defterini bana verip sınıfına bırakmamı istedi.
12-C! Anıl ve Yıldız ın sınıfları. Ay ama şimdi Dersteler. Allahım çok utanıyorum.
Onların sınıfının önüne geldiğimde hemen cesaretimi toplayıp tıkladım kapıyı. İçeri girip hocaya defteri verirken hiç bakmadığım Anıla keşke bakmasaydım. Şuna bak ya! Biz beyefendiyi ders çalışıyo diyoruz! Bizimki almış kızları yanına... oh!
Sınıftan çıkarken Anıla kısık gözlerle bakıp Yıldıza ve Nur'a da 'aşk olsun' bakışlarımı attım ve çıktım sınıftan. Çıkar çıkmaz da telefonu elime alıp Yıldıza mesaj attım.
"Ya sen böyle mi sahip çıkıyorsun eniştene. Sana da aşk olsun Yıldız!"
Çok geçmeden cevap geldi. Ben de bir yandan tekrar yerime dönüyordum.
"Sadece ders anlatıyordu sen yanlış anladın."
Bir yandan da Anıl mesaj atıyordu ama ona bakma gereği bile duymuyordum.
Yıldıza tekrar mesaj attım.
"Anlatacak başka biri mi kalmamış?"
Gelen Diğer mesajlara bakmadan tekrar yerime oturdum.
Gizem de sinirli halimi görüp bana hiç bulaşmamıştı. Allahım bu gün ne zaman bitecekti?
Telefonumu alıp diğer mesajları es geçip Ranaya mesaj attım.
Hanım efendi üniversiteli olduktan sonra pek Görüşemiyorduk.
Zil çalana kadar Rana ile mesajlaştıktan sonra tenefüste müdür yardımcısının 'nöbetçi buraya gel' diye seslendiğini duymuştum. Gizem ayaklanırken onu durdurdum.
"Sen otur. Ben hallederim. Canım sıkılıyo zaten."
Kafasını sallayıp tekrar yerine oturduğunda ben de müdür yardımcısının yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM 2- VELET
Teen FictionEylül. Annesi kadar güzel ve kırmızı saçlarıyla oldukça dikkat çekici. Anıl. Babası kadar yakışıklı ve annesinden aldığı mavi gözleri ile bir o kadar da etkileyici. Bu iki velet küçüklüklerinden beri birbirlerine karşı olan elle tutulur cinsten çe...