[Akın - Anlatamıyorum]
Medya:AnlamsızŞeylerVol13
💬
"Anlatamıyorum kimseye derdimi dayanamıyorum, dayanamıyorum kaçarken her zerresinden matematiğin, hep problemlerde takılıyorum."
Matematikten sonra beynimin error verdiği saatlerden birindeydik. Dışımdan anlatamıyorum şarkısına getirdiğim yeni yorumuyla söylüyordum. Sınıftakiler bu halime alışkın olduğu için dikkat çekmiyordum.
"An la ta mı yo rum..."
"Neyi anlatamıyorsun?"
Yeni sülük çocuğun, ay bu da çok uzun oluyor ya, Mert'in sesini duyduğumda sıradan kafamı kaldırmadan alttan bir bakış gönderdim ona. Tenefüsten yeni dönmüş yerine geçmiş, ne hikmetse de geçerken bana laf atmıştı.
"Şarkı o."
"Bu şarkıyı söylediğine göre dertlisin."
"Öyle veya değil seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum."
Eline kalem alıp çevirmeye başladı. Hep şu afili hareketi yapmak istemişimdir ama bilin bakalım bende ne yok? Yes! Yetenek.
"Neden bu kadar yabanisin? İnsan biraz arkadaş canlısı olur."
"Ben hayvan canlısıyım." Gülümseyip kulaklığımı taktım. Onu takmadığımın en büyük göstergesiydi. Sabahtan beri dilime dolanan şarkıyı açıp dinlemeye başladım.
Günün geri kalanında internet paketimi açmamış WhatsApp'a girmemiştim. Dershane bittiğinde çıkıp eve gittim. Eve girmeden önce bakkaldan cips alarak evdeki stoğumu yenilemiştim.
Evde yiyip, içip, küçük tuvaletimi yaptıktan sonra sıkıldığıma karar verdim. O yüzden bugün bir değişiklik yaparak Işıl'ı okulundan alacaktım. Aslında hergün yapmam gereken şeyi bugün yerine getiriyordum. Montumu alıp çıktım. Ayakkabılarımı giyip kapıyı kilitledikten sonra yola koyuldum.
Okul bahçesine girdiğimde zil çaldığı için bağıra çağıra çıkan veletleri gördüm. Daha ilk okuldan çıkışta bu kadar seviniyorlarsa lise de napacaklar merak konusuydu.
Işıl ikinci sınıfa gidiyordu dolayısıyla sınıfı 2.kattaydı ve ben üşengeç biri olduğum için sınıfına çıkmak yerine bahçede bekliyordum. Veletleri tek tek incelemekten beynim sulanmıştı. Ama bakmasaydım Işıl beni görmeden eve gidebilirdi bende kulaklarını çekerdim. 5-7 bilemedin 10 dakika yürümüştüm.
Işıl'ın çıktığını gördüğümde elimi kaldırarak seslendim. O da beni görüp yanıma geldi. "Abla? Şaşırttın beni."
"Ya gör işte ne kadar süprizlerle dolu bir ablan var."
Gülümsedi.
Çıkışa doğru yürüyeceğimiz sırada arkadan gelen çocuğu fark ettim. Yanımıza gelip durdu. "İyi akşamlar, Ece." Bu çocuk o gün parkta olan çocuktu. Hala Işıl'a ikinci adıyla sesleniyordu ordan anlamıştım. Yoksa veletleri aklımda tuttuğum söylenemezdi.
Işıl çocuğa bakmadan direkt bana baktı. Onay gibi bir şey bekliyordu herhalde. Onun yerine daha iyi bir şey yaptım. Çocuğun karşısına geçip dizlerimi kırarak oturdum. Hayır 165 boyla neyin artistliği bu? Çocuğa şuan alttan bakıyordum. Her neyse çaktırmayacağım.
"İyi akşamlar, genç adam." Elimi uzattım. "Ben Işıl'ın ablası Irmak. Senin adın ne bakalım?" Uzattığım elimi sıkarken büyük adam gibi konuştu. "Benim adım da Özgür."
"Tanıştığımıza memnun oldum Özgür."
Heyecanla gülümsedi. "Bende, Irmak abla."
Abla diyerek gözüme mi girmeye çalışıyorsun yoksa çılgın çocuk?
"Işıl'a neden ikinci adıyla seslendiğini öğrenebilir miyim Özgür?"
Gülümseyerek Işıl'a baktı. Işıl bizi takmıyor, ayağının altındaki taşla oynuyordu ama kulağının bizde olduğuna emindim. Daha sonra tekrar bana döndü. "Bence Ece ismi daha güzel."
Fazla kurcalamadım. İstediğini kullanabilirdi. "Hım anladım."
"Biliyor musun Irmak abla? Senin adında çok güzel."
Seni gidi küçük velet, şimdi sevmeye başladım seni. Gülümseyerek yanağından makas aldım. Tombik tombik yanakları vardı. "Teşekkür ederim."
Bir şey demeyeceğini düşünürken çocuk heyecanla anlatmaya devam etti. "Hatta abimin en sevdiği isim Irmak." Işıl'a döndü. "Biliyor musun Ece? Benimde abim var. Irmak abla gibi çok yakışıklı."
Yakışıklıysa ayarla koçum.
Demedim tabiki.
Benimde bir yakışıklılığım yok değildi ama çocuğa yanlış örnek olmayayım. "Kızlara yakışıklı değil güzel denir, değil mi Özgür?"
Mahçupca gülümsedi. "Özür dilerim Irmak abla. Unuttum."
"Önemli değil," diyerek geçiştirdim. Sonra dizlerimin ağrıdığına karar vererek ayaklandım. İkisinin ortasına girip kardeşimin elinden tuttum. Çocuk elimize bakınca onun elini de tuttum. Kendimi iki çocuklu dul gibi hissetmiştim. Bak orda bile dulum neden evli değil? Neyse.
"Senin annen baban falan gelmedi mi almaya?"
"Onların hep işi var hiç beni almaya gelmiyorlar ki."
Vay sorumsuz aile. Bakınız ben öyle miyim?
"Tek başına mı gidiyorsun?"
"Hayır abim geliyor." Okulun çıkış kapısına bakıp boşta kalan eliyle orayı gösterdi. "Bak işte orada abim."
Dediği yere baktığımda şaşkınlıkla ağzım aralandı.
Ciddi olamazsın değil mi?
💬
Vee bölüm sonu.
Acaba Özgür'ün abisi kim?
Sevgilerimle,
Ninjalarını seven ponçik yazarınız♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMLİKSİZ | Texting ✔
HumorOn sekizinci yaş gününde tanımadığı numaradan gelen mesaja cevap veren bir garip genç kızın hikayesi. Mesajı atanın kim olduğunu ve neler yaşanacağını öğrenmek ister misin? Öyleyse okumaya başla! *Mizah #1 (14.04.2018) *Kısa Hikaye #1 (28.08.2018) *...