KİMLİKSİZ | Texting ✔

on sekiz

[Toygar Işıklı - Hayat Gibi]

Medya:AnlamsızŞeylerVol16

💬

Birkaç ders uyumuştum o derslerden birinde de ceza almıştım. İnsana uyuyor diye ceza mı verilir yahu? Kütüphaneye gidip araştırma yapacaktım. Dahiyane biyolojicinin fikriyle Google'dan rahatlıkla bulacağım şeyleri gidip kütüphane raflarında arayacaktım aman ne güzel. Bu da demek oluyordu ki eve geç gidecektim. Anneme haber verip Işıl'ı almasını söyledim. Tamam normalde de almayı unutuyor olabilirdim ama şimdi eve gitse kapı da kalacaktı yer cücesi.

Dershaneden çıkmış kızlardan öğrendiğim kadarıyla kütüphaneye doğru gidiyordum. Neyseki kütüphane dershaneye yakındı da otobüse binmek zorunda kalmamıştım.

Kızlara göre yakın olan yolu yürüyerek 20 dakika da gelmiştim bu mu yakın? Gerçi bulmak için biraz dolanmıştım ama olsundu.

İçeri girip direkt görevli kıza konuyu söyleyip ilgili ansiklopedileri vermesini istemiştim. Bana bir raf göstererek orada bulacağımı söylemişti. Gösterdiği raf buradan bizim eve yol olacak kadar uzundu, karıştırsam ebemi bile bulurdum rafta herhalde istediğim konu orada vardı. Koca rafı aramamak için sana sormuştum zaten sarı çiyan. Bir halt bilmiyor görevli diye dikmişler buraya. Saydıra saydıra rafı karıştırmaya başladım.

Konuyla ilgili dört kalın ansiklopediyi alıp boş bir masaya geçtim. Zaten fazla kalabalık değildi. Ee tabi artık herkes teknolojinin nimetlerinden faydalanıyordu. Kütüphane kimki?

Çok geliyormuşum gibi konuşmam peki.

Kucağımda zar zor duran ansiklopedileri masanın üzerine bıraktım. Düştüler desek daha doğru olur çıkan sesle birkaç kişi bana dönmüştü. Burda da mı? Lanet olsun. Bozuntuya vermeden masanın etrafındaki sandalyelerden birini çekip oturdum. Diğerine de çantamı koydum. Çantamdan defterimi çıkarıp not almaya başladım. Hayır bir de hiç işim yokmuş gibi 10 sayfa yazacaktım. Doğru işim olmayabilirdi ama bundan daha eğlenceli şeyler yapacağıma şüphem yoktu.

İnci tanesi gibi yazıları okuyup deftere geçirirken daha 2.sayfa da uykum gelmişti. Başımı sol elime yaslayıp sağ elimle yazmaya devam ettim. Esnemekten ağzım yamulmasa ve gözlerim sulanmasa iyi gidiyordum aslında. 3.sayfayı bitirmiştim ve saat 4 olmuştu.

Gözlerimi dinlendirmek için yumayım dedim yummaz olaydım.

Omuzumdan dürtülmemle uyandım. Gözümü açtığımda karşımda sarışın görevliyi gördüm. "Kusura bakmayın uyandırmak zorunda kaldım. Kütüphaneyi kapatıyoruz."

Tutulan boynumu elimle ovuşturdum. "Anladım." Bir bok anlamamıştım. Uyanır uyanmaz benim beynim çalışmaz ki kızı bile zar zor duydum ama ikimizden başka kimsenin olmayışından kütüphanenin kapandığı kanısına vardım.

Pencereden görünen karanlık havayla hızla telefonu elime aldım. Kahretsin saat 8 olmuştu. Annemden ve babamdan bir sürü cevapsız çağrı vardı. Anneme hemen geleceğime dair mesaj attım. Öküz gibi uyuyup ödevi yapmayı da unutmuştum yarın napacaktım?

Kızın dik dik bana baktığını görünce aceleyle toparlanıp çıktım. Karanlıkta yolumu şaşıracağımı bildiğimden taksi çevirecektim. Malesef dizilerdeki gibi taksi ayağıma gelmemiş ben onun ayağına gitmiştim. Taksi durağından hemen bir taksiye bindim. Kapının önüne gelince babama taksinin parasını ödemesini söyleyip içeri girdim.

Salona adımımı atar atmaz annem başladı. "Irmak neredesin sen bu saate kadar? Arıyorum neden açmıyorsun? Kızım sen bizi meraktan öldürecek misin? Az kalsın polisi arıyorduk. Ne bu sorumsuzluk? Ya başına bir şey gelseydi he? Cevap ver bana!"

Çantamı koltuğa bırakıp yanına oturdum. "Aa 'o telefonu süs olsun diye mi taşıyorsun yanında' demeyi unuttun anne."

Ef sa ne ler den.

Annemin ayağından terliğini çıkardığını görünce hızla atıldım. "Tamam tamam ya Ahsen Başkan bi sakin ol. Ders çalışıyordum kütüphane de demiştim sana zaten."

"Bu saate kadar?"

Babam da gelip anneme katılınca içimden sıçtım demiştim.

"Evet baba. Telefonu sessize aldığım için duymadım. Derse o kadar kaptırmışım ki kendimi anlatamam. Gördüğümde de anneme yazdım zaten."

Annem telefonunun ekranını bana çevirdi. "Sadece geliyorum yazman beni tatmin etmedi küçük hanım."

"Ne yapabilirim anne ders çalışıyordum işte. Çalışsak suç çalışmasak suç bu ne ya?"

Hani alkışım? Zeytinyağına bin basar çok güzel üste çıkarım.

Babam her zaman daha sakin biri olduğu için anlayışla karşılamış, biricik kızının ders çalıştığına inanmıştı ama annem bana şüpheyle bakıyordu. Haklı da yani bu yaşıma kadar 7 dakika ders çalıştığımı görmemiş kadına 7 saattir ders çalışıyorum demiştim. Ağır gelmişti.

"Göster bakayım ne çalıştın bu saate kadar?"

Sen çok zeki bir kadınsın anne ben kime çektim?

Bence Türkan Şoray'a.

O yüzden biraz daha oyunculuğumu konuşturayım.

"Aşk olsun anne kızına inanmıyor musun?"

"Evet."

"E yuh ama ya," dedim sitemle. Böyle de bodoslama söylenmezki insan bir kıvırır. "Görüyorsun dimi baba karın bana inanmıyor."

Babam elindeki televizyon kumandasından başını kaldırıp hala ayakta olan bize baktı. "İnanmadığı için anneni suçlayamazsın kızım. Hadi ödevini göster de kapansın bu konu."

Sende çok mantıklı konuşuyorsun baba ya. Of.

Başa gelen çekilir diyerek defteri çıkardım. Yarısını kafama yazdım yarısını da deftere diyerek kandırırdım belki. Yarısı dediğimde 3 sayfaydı. Yazıya başladığım sayfayı açıp defteri anneme uzattım.

Ayağımla yerdeki halıya saçma sapan desenler çizerken annemden ikinci azarımı yemeyi bekliyordum ama annem beni şaşırtacak bir şekilde defteri koltuğun üstüne bırakmış ve bana sıkıca sarılmıştı. Yüzümü gözümü öperken bir yandan da beni övüyordu. "Benim zeki kızım. Biliyordum ben zaten senin çalıştığını, babana dedim telaşlanma kız çalışıyordur diye ama dinlemedi beni, ayaklandırdı herkesi. Oy maşallah benim kuşuma. Tütütütü nazar değmez inşallah. Ee ne de olsa anasının kızı."

Annemin 180 derece dönüşüyle neye uğradığımı şaşırmıştım. Babam konusunda dediklerinin tam tersi olduğunu, kendisinin ortalığı ayağa kaldırdığını biliyordum ama beni pohpohlamasının sebebi o üç sayfa olamazdı değil mi?

Annemin kıskacından kurtulup koltuğun üstüne attığı defteri elime aldım. Yazdığım 3 sayfanın devamında 9 sayfa daha yazı vardı. Ama bu nasıl olur?

Rüyamda yazmadığıma göre bu yazıları kim yazmıştı?

💬

Vee bölüm sonu.

Bilin bakalım o sayfaları yazan kiim?

Sevgilerimle,
Ninjalarını seven ponçik yazarınız♥