Tamam gidelim" demesiyle dünyalar benim olmuştu. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Odadan çıkmak için kapıya yöneldik. Yoongi üstününe normal birşeyler giydikten sonra, vücudunda yer alan ve her birini gördüğümde gözlerimin dolmasına,kalbimin ağrımasına neden olan kurumuş kan izlerini temizlemek için banyoya girdi.
O kan damlaları aklımdan çıkmıyordu. İlk odaya girdiğimde görmemiştim ve nasıl görmediğimi bilmiyorum. Ben kapıya yaslanmış bir şekilde dalmışken, kapının gıcırdamasıyla transtan çıkmış ve bakışlarım otomatikman yoongiyi bulmuştu. Kan izleri yok olmuş, düzensiz olan saçları düzenli bir hale getirmişti.
İstediğim yoongi bu muydu? Değildi.... Dış görünüş olarak hiçbir şey sakıntısı olmayan birisi olarak görünüyordu. Ama içi..... İçini gören sadece bendim. Sadece ben. Keşke içide dışı gibi olsaydı. Keşke görünseydi.
İçi bir oda gibiydi. Bu oda zamanında toplu doğru düzgün olan bir bir oda. Bir kişi geliyor ve bu oda toplu olan oda her yerinde cam kırıkları yerler dağılmış oluyordu. O kişinin elinde oluyordu oda. O almıştı ipleri ellerine ve o kukla gibi kullanıyordu. Ve o her kullandığında oda daha çok dağılıyordu.
İşte yoongi bunun için benim teklifimi kabul ettı. O ipleri onun değilde kendi elinde olmasını istediği için aldı. Onları sevdiği kıza verdi daha iyi olacağını düşündü ama daha çok kötüleşti.
Düşüncelerimin beni daha çok yıprattıyordu. Onun için şu anlık düşüncelerimi bir kenarıya ittim.
Ama sana olan sevgimi neden bir kenarıya itemiyorum?
Kapıyı açtım ve yoongi'nin geçmesi için yer açtım. Kapıdan geçtikten sonra ben geçtim ve odanın kapısını kapattım. Büyük ihtimal yemek yiyorlardı. Onun için adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Yoongi ise 2 adım arkamdan geliyordu. Mutfağa yaklaştığımızda hyungların sesleri geliyordu. Kapıyı açtığımda dikkatleri kapıya toplanmış beni görmeleriyle yeme işlemlerine devam etmişlerdi. Mutfağa girdikten sonra yoongi de girdi içeriye. Onun girdiğini görmedikleri için yalandan öksürdüm. Öksürmemle bana baktılar ve yoongi yanımda olduğu için doğal olarak onu gördüler. Jin hyung, yediği rameni yoongiyi görünce boğazına kaçtı ve öksürmeye başladı. Jimin hyung gözlerini pörtleştirmiş yoongiye bakıyordu.
jimin hyung konuştu:
"Tae bu bir rüya mı? Ben yoongiyi mi görüyorum? Beni çimcikler misin?
Sorusuna karşılık tae hyung jimin hyungun koluna çimcik attı ve jimin hyung acıyla tısladı.
"Ahh! Ne çimcikliyorsun ya!" "Jimin biraz önce sen çimcikler misin demiştin hatırlatırım!"
"Bir dakika gerçekten yoongi mi bu?"
Jin hyungun sorusunu namjoon hyung cevapladı:
"Galiba"
Jimin heyecanından dolayı fazla sesiyle:
"Bizim kookiemiz nasılda çıkarmış yoongiyi. Aferin lan jungkook!
Karşılık olarak gülümsedim.
"Yavrularım gelin masaya oturun yemek yiyin"
Jin hyungun böyle seslenmesine alışmıştık artık. İkiletmeden ikimizde oturmuştuk.
Keşke dedim..... Keşke benim yoongiye yolu gösterdiğim gibi biriside bana doğru yolu gösterseydi. Keşke.....
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yb niz geldi mutlu musunuz? Bdnsnsbssbdbdb
Herneyse biliyorum sizi beklettim. 7 vote oldu hatta geçti 9 oldu. Ben size yb atmadım. Kusura bakmayın lütfen konu bulamadım en başlardayım ve konu bulamadım kitabın sonu ne olacak allah kerim.
myoonkook tan tehdit(?)aldım. Sen yb atmassan bende 2 ay atmam diye. Tehditten (!) ziyade sizi beklettim k.b.
Yb hazır değil ben şuan yolda yazıyorum. Ve ben arabada telefonla uğraşırsam midem bulanıyor. Ama cam açık şuan pek sıkıntı değil.
Bir tane kitap yazıyorum ilk bölümü hazır. Onuda yazıyorum bu bittikten sonra onu yayınlıyacağım ve onun yanında bir oppacı kitabı yayınlıcam inş.
