Ruhsal Diyalog

315 17 1
                                    

"Yeni bir okul mu ?! Hadi onu geçtim okul yeni kapandı hiç tatil yapamayacak mıyım ben?"  "Malesef Ayaz ne kadar haklı olsan da orası senin gibi özel çocukların sıkı eğitim gördüğü bir yer."   "Offff. Her neyse yapacak başka bir şey yok gücümü öğrenmek için gitmem gerek. Mantıklı düşünürsek orası özel bir okul ama benim param yok ki. Yani Allah'a şükür kendime yeten param var da orası pahalıdır yani."   "Hayır %100 bursla okuyacaksın. Senin gibi bir öğrenciye eğitim verecekleri için çok heyecanlılarmış."  "Oh bu iyi oldu."   "Sana son bir şey söyleyeceğim . Orada yatılı kalman gerekecek ve seni yarın evinin önünden alacaklarmış. Hem evini kiraya verirsen bir miktar daha para kazanırsın."  "Emin değilim orası ailemden kalan tek mal varlığım. Ama annem çok iyi bir geleceğim olmasını isterdi bu yüzden bunu yapmak zorundayım."   "Tamam şimdi sen eve gidip ihtiyacın olan her şeyi hazırla. Görüşmek üzere."    "Görüşmek üzere." dedim ve evin yolunu tuttum. Yeni bur okul ilginç olabilirdi. Belki o okulda buradaki gibi kötü anılarım olmaz. Eve gidip eşyalarımı hazırladım. Şöyle bir baktım da pek güzel kıyafetim yok biraz alış veriş yapsam iyi olacak. Tekrar dışarıya çıktım. Her zaman gittiğim mağazaya gittim. Mağazaya gittiğimde insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Herhalde gözlerimden dolayı olmalı. İki tane kırmızı tişört aldım. Kırmızı en sevdiğim renkti. Bir tanede gözlerimin renginde mavi bir tişört aldım. Alışveriş yapmayı pek sevmem o yüzden hep düz şeyler alırım. İki tanede siyah kot pantolon aldım . Ödemeye gittim. Belli bir miktar para ödedikten sonra buradan kurtulduğuma şükrederek eve doğru gittim. Telefondan saate baktım. Saat çoktan yedi olmuştu. Zaman nasıl bu kadar çabuk geçti anlamadım. Eve sonunda vardığımda evin ışıkları yanıyordu. Sessizce eve girdim ve yavaşça elime bir vazo aldım. Ne kadar bir büyücüde olsam ya ilk seferki gibi sözler aklıma gelmezse o zaman ne yapardım. Odamdan dolap takırtıları geliyordu. Odama göz ucuyla bakınca takım elbiseli bir adam kıyafetlerimi dolabımdan çıkarıyordu. Sessizce adamın arkasına geçtim ve vazoyu kafasına geçirdim. Adamın acı bağırışı kulağımda yankılandı. Adam yere düştü. "Kimsin lan sen!"   "Sakin olun efendim, korkmayın. Ben yeni gideceğiniz okuldan geldim size yardımcı olmak için. Eski öğretmeninizin size haber vermesi gerekiyordu." derken telefonum çaldı öğretmenim arıyordu.Konuşmayı tahmin etmişsinizdir. Biraz geçte olsa bana bu adamın geleceğini söyledi. Adamdan yanlış anlaşılma için özür diledikten sonra adını sordum "Erol" dedi "Bende Ayaz , çok güzel olmasa da tanışmış olduk."  "Sorun değil haklı olan sizsiniz kim olsa böyle yapardı. İzin verirseniz eşyalarınızı bugün odanıza yerleştirilecek. Ama istemezseniz yarın sizle beraberde götürülebilir. Hatta isterseniz sizde bugünden gelebilirsiniz." bunlara karşılık  sadece "Hayır eşyalarımı götürmeniz yeterli ben yarın geleceğim."   " Tamam izninizle ben eşyaları alıp çıkayım." dedi bende onayladım ve gitti. Bu aksiyonlu dakikalardan sonra baya yoruldum. Saatte uyumak için fazlasıyla erkendi. Bende televizyondan film izlemeye karar verdim. Güzel bir film buldum ve izledim. Film bittikten sonra saat on olmuştu. Bende yattım ve uyudum. Yine bir rüya gördüm. Bir tane odadaydım ve karşımda bir tane adam vardı. Beyaz saçlı uzun beyaz sakallı bir adam. Gözlerimin içine baktı ve bana "beni tanıdın mı küçüğüm?" diye sordu "Hayır" diye cevap verince kaşları hafiften çatıldı. "Ben Briphoenix'im küçüğüm. Gücünün asıl sahibi. Sana ilk olarak bir şey söyleyeceğim. Bu bir rüya değil ruhsal diyalog. Seninle iletişime geçmemi sağlar. Sana gücün hakkında bilgi vereceğim. Gücünü hapsetmen gerek Ayaz. Onu yönlendirebilmen emrine alman gerek. Öbür türlü ilk gücünü kullandığın gibi istemsiz olarak gücün her şeye tepki vermeye başlar. Sevdiğin insanları öldürür , uzay-zaman kavramını alt üst eder. Ama bu gücü kullanan herkesin kaçınılmaz bir sonu vardır. Gücünün son noktasına ulaştığında kontrolden çıkar ve başka bir insana dönüşürsün. Gücün bütün iyi yanını sömürür ta ki dünyayı yakıp kül etmek isteyinceye kadar. Ani duygu geçişlerinde küçük çaplı kontrolsüzlükler yaşarsın hele ki senin gibi ergenlik döneminde olan insanlarda bu kesindir. Bir gün kontrolden çıkacağın zaman yaklaşınca emin ol bir insanın seni öldürmesi için dua edeceksin. Bunlar seni sakın korkutmasın Ayaz sen yıllar boyunca bu güce sahip olan en güçlü kişisin bunu hissedebiliyorum. Gücünü kontrol edebilirsin Ayaz kaçınılmaz sondan kurtulabilirsin tabii aklını çelecek şeyler yaşamadığın sürece , mesela AŞK."...


Umarım beğenmişsinizdir. Öbür bölümde bizim Ayaz'ın hayatı çok değişecek. Sanırım başka söyleyecek bir şeyim yok. Yorum ve Votelerinizi bekliyorum (>3<)

Özel OkulumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin