Uyandığımda Walsha Akademisinin revir bölümündeydim. Doğruldum. Durumum buraya ilk geldiğimdeki kadar kötü değildi. Üstat Karla'nın kırdığı kolum çoktan iyileşmişti, çam yarmasının defalarca tekmelediği kaburgam ise hafif sızlıyordu. Görünüşe göre büyü ile çabucak iyileştirilmiştim. Ama yine de yatağımdan kalkmadım. Etrafı incelemeye başladım.
Revir, yan yana sıralanmış yataklardan oluşan geniş bir binaydı. Bazı yataklar beyaz perdelerle kapatılmıştı ve içlerinden inleme, tıslama ve daha yegane sesler geliyordu. Yataklardan birinde dövüştüğüm iri kıyım çocuk yatıyordu. Yüzü bandajlar içindeydi. Başında bir kadın duruyordu. Elindeki dosyaya birşeyler yazıyordu. Hareketlenmemi fark etmiş olacak ki bana döndü.
"Demek uyandın." dedi. Siyah saçlı, siyah gözlüydü. Üstünde gri bir üniforma vardı.
Yatağımın yanına geldi. Yanımdaki küçük masada duran kağıda birşeyler karaladı. Yanıma gelip kollarımı ve bacaklarımı kontrol etti.
"Adım Nova. Sende..." dedi ve elindeki dosyaya tekrar baktı.
"Sende West olmalısın. Tanıştığımıza memnun oldum." dedi. Kafa sallamakla yetindim.
"Geldiğinde bir kolun kırıktı ve birkaç kaburga kemiğin çatlamıştı. Kolun güzelce iyileşti, kırık çok düzgündü. Koluna kıyasla kaburgaların daha kötü durumdaydı. Büyüyle hücre yenilenmesini hızlandırdık ama sonuçta yoktan kemik var edemeyiz. O yüzden tamamen iyileşmen biraz sürecek."
"Anladım."
"Bu süre zarfında eğilme, esneme veya dönme hareketleri yapmamaya çalış." dedi söylerken aynı zamanda hareketleri de yaparak. Sonra elindeki dosyayı kenara bıraktı.
"Dışarıda seni görmek isteyen biri var. Ben onları çağırayım." dedi ve kapıya doğru yürüyüp dışarı çıktı.
Hemen ardından kapı tekrar açıldı. Kapıdan 1.85 boylarında yapılı ama ince bir çocuk çıktı. Saçları aynı gözleri gibi simsiyahtı. Üstünde bir şort ve kolsuz bir tişört vardı. Omzunda garip bir dövme vardı. İçinde desenler olan bir daire ve dairenin dışında üçgenlerden oluşan bir taç vardı.
Yanıma gelip gülümsedi.
"Merhaba, benim adım Gerald Vince (Cerıld Vins). Candle Lights (Kendıl Layts - Mum Işığı) birliğinin lideriyim. Sen de West olmalısın. Tüm akademi senin hakkında konuşuyor." dedi elini sıkmam için kaldırırken.
"Memnun oldum." dedim ve elini sıktım.
"Buraya seni birliğime davet etmeye geldim." dedi.
"Kusura bakma ama diğer birlikleri de gözden geçirmek istiyorum." dedim.
"Çok uzun süreceğini sanmam. Sonuçta sana davette bulunan bir tek biz varız. Sanırım akademideki nüfuslu kişilerden birini kızdırmışsın." dedi.
"Lanet olsun. Kesin Venn'in işi bu." dedim sinirlenerek.
"Demek Venn. Kendine kapışacak zorlu birini seçmişsin doğrusu." dedi.
"Ne demeye çalışıyorsun?" diye sordum.
"Venn, Charlot (Şarlot) ailesinin genç efendisidir. Kosontum Kraliyet hanedanındaki sayılı ailelerden birine mensup. Soyağaçları kraliyet ailesine bağlı. Her ne kadar bağları nesiller öncesine dayansa da ve şuan tahtta hakları bulunmamasına rağmen bir zamanlar kraliyet ailesinden oldukları gerçeği güçlerini arttırıyor. Tabi Babasının çok güçlü bir elemental olması da cabası. Senin annen ölmeden önce Venn 'in babası Sör Lucas ile kavgalıydılar. Çünkü Sör Lucas (Lukas) çok hırslı bir adam. Sürekli annen ile düello yaparak günün birinde kazanıp en güçlü elemental olmayı hedefliyordu. Hatta o gün bile düello.... Neyse ya, boşver sen bunları. Kısacası sen dövüşü kazanınca Venn tüm birlik liderlerine seni birliğine alanların başına kötü şeyler gelebileceğine dair bir mektup yollamış." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Walsha Akademisi: Gölge İblisi
FantasíaHala anlamıyorsun değil mi? Seni öldürmek istesem şuan şu saniye öldürebilirim ve getirdiğin o kılıcın da sana hiçbir faydası olmaz. Ben neyim biliyor musun West? Binlerce yıl boyunca insanlar bana birsürü isim taktı. Gölge, iblis, diábolus, lucifer...