Kapının açılmasıyla Rüzgar göründü.Gözyaşlarım görüşümü bulanıklaştırmıştı.
"Gece" dedi içinde binlerce duygu barındıran bir ses tonuyla.
Endişe,korku,merak,çaresizlik,heyecan...
Elinden gelen her şeyi yapıyordu ama olmuyordu işte.Benimle ne kadar uğraşırsa uğraşsın,çabaları hep boşunaydı.İlerleme kaydedebilmiş miydim ?Belki biraz.Ama yeterli değildi ,olmayacaktı da.Neden bana aşık olmuştu ki?Ben ona saf sevgiden başka ne verebilirdim?Yakışıklıydı.Hem de fazlasıyla...Neden yaşıtlarının yaptığı gibi yakışıklılığını kullanıp birçok kızı etkileyebilecekken uğraşıyordu benimle?Neden önünde klasik yakışıklı erkek egosu bulundurabileceği bir fırsat varken daha kendisine 'seni seviyorum' bile diyemeyen bir kızın geçirdiği aptal bir şokla uğraşıyordu?
Hıçkırıklarım iç çekişlere dönüşürken ona cevap vermedim .Yüzüne de bakmadım.Sadece başımı eğmiş ayakkabılarımı inceliyordum.Ama tek bir şey hatırlamaya çalışıyordum.Annemin gülüşünü...Babamınsa gözlerini.Aslında Rüzgar babama benziyordu.Rüzgar'ın gözlerine bakmam babamın gözlerini canlandırabilmem için yeterli olabilirdi.Ama bakmıyordum işte.Bakamıyordum.Saçları aynıydı.Kahverengi ve gözleri de tıpkı onunki kadar maviydi.Güldüklerinde sol yanaklarında oluşan çukur ikisinde de aynı yerdeydi.
Kendimi onun kolları arasında buldum.
"Ne oluyor sana Gecem?Ne oluyor?"sayıklıyordu.Bense sadece iç çekiyordum.Tabii onun kokusunu içime çekip akciğerlerimin en ücra köşelerinde hissetmem dışında.
Daha sonra sustu ve hiç konuşmadı.Ben ağlıyordum,o susuyordu.Ben ağladıkça beni daha sıkı sarıyordu.Sanki içine sokmak istiyordu.Beni bir parçası yapmak.
Gözpınarlarım kuruduğunda koridordan ayak sesleri gelmeye başlamıştı.Tabi bir de müdür yardımcısının sesi.
"Kocaman adamlarsınız.Kiminiz on yedi kiminiz on sekiz.Karla oynayıp derse girmemek de ne oluyor ?Dokuz musunuz siz canım?"
Bakışlarımı duvar saatine çevirdiğimde birinci dersin çoktan başlamış olduğunu farkettim.Biyolojik olarak on yedi on sekiz ancak psikolojik olaran ondörtlerinde olan arkadaşlarımın oflamalarına kulak verdim.
"Ya,derste kaynayacaktı.Of!"
"Kızım en azından birinci ders kaynadı.Buna da şükür."
Kaynayan ders Din dersiydi.Haftada bir saatti ve hoca derse girdiğinde de kaynamış kadar oluyordu zaten.Biraz sonra herkes sınıfa girdiğinde ben hala Rüzgar'ın kolları arasındaydım.İlkim bizi görünce hiç bozmadan Rüzgar'ın yerine oturmuş,Berk ise bana göz kırpmıştı.Dersin bitmesine birkaç dakika vardı.Rüzgar şuan susuyordu.Ama konunun kapanmadığını biliyordum.Sadece açılma süresini uzatmak amacıyla sordum.
"Eski evimin olduğu sokağa gideceğim."
"Gece bu senin için uygun değil."dedi ve kafasını koyduğu kafamın üstünden kaldırıp bana dik dik bakmaya başladı.
"Geçmişimle yüzleşmem gerekiyor."dedim rüyamdaki adamın dediği gibi.
Yaklaşık bir hafta geçmişti.Her şeyi atlatıp gelmiştim.İşte burdaydım. O sokakta . Eskiden bahçesinde oynadığım evimin döküntüleri falan kalmamıştı.Bomboş bir araziydi.Hiçbir şey yoktu onlara dair.Sonra Ecelerin evine baktım.Dış cephesi dışında hiçbir şey değişmemişti.Ece'nin annesi hala o sevdiği camgüzeli çiçeğini yetiştiriyordu.Usulca kapılarına vurdum.Ece beni tanıyacak mıydı?Ne hissdecekti ?Ya annesi?
Kapı açıldı.
Bir çift ela göz şaşkınlıkla bana baktı.Hemen tanımıştı sanki.
"Gece?" dedi kekeleyerek.Nesrin Teyze .. Beni kollarının arasına aldığında gözyaşlarımı serbest bırakmıştım.Anne şefkati hissediyordum.
Beni hemen içeri aldı.Soracak çok sorusunun olduğu belliydi.Yaklaşık bir saat sonra ikimizde ağlıyorduk ve gözlerimiz yaşlarla dolmuştu.Ece teyzesine gitmişti ve gelmesine az kalmıştı.Ece de konuşamadığımı iliyordu tıpkı annesi gibi.Biraz sonra kapı çaldı.Nesrin Teyze kapıyı açtıktan sonra Ece içeri geldi.Kahverengi gözlerini kocaman açarak bana baktı ve ismim dudaklarından döküldü.
"GECE"
Kısa bir bölümdü . Aslında son kısmı daha uzundu ve farklıydı ama yazıp bilgisayara kaydetmiştim.Format attırırken o dosyaları saklayın demeyi de unutmuşum .Her şeyim gitti hikayeyle birlikte :s Yaz geldiğine göre sık sık buluşacağız.Sizi seviyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ DUYABİLİYORUM
Teen FictionYüzünü yüzüme dahada yaklaştırdı ve gözlerimin içine baktı. "Seni gözlerine bakarak anlayabiliyorum.Ne demek istediğini ,ne anlattığını...Biliyor musun Gece? Sen konuşamıyorsun ama BEN SENİ DUYABİLİYORUM."