4.Bölüm "Bir arkadaşı olarak..."

500 40 3
                                    

BU BÖLÜM İÇİME SİNMEDİ.ÇÜNKÜ ŞU SIRALAR AKLIM ÇOK BAŞKA ŞEYLERLE MEŞGUL VE BÖLÜME ODAKLANAMADIM AMA YİNE DE GÜZEL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.DESTEĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER :) OY VE YORUMLARA DEVAM :))

Ertesi gün okul olmadığı için İlkim bizde kalmıştı.İlkimle birlikte uyumuştuk ve o olduğunda kabuslar gerçekten olmuyordu.Sabah uyandığımızda burnuma nefis kek kokuları geliyordu.İlkimle birbirimize bakıp güldük.İkimizde teyzemin bize en sevdiğimiz havuçlu fındıklı kekten yaptığını anlamıştık.

İlkim ve annesi tarifini ne kadar çok istedilersede teyzem vermemekte ısrarcıydı hatta bir keresinde teyzem ve İlkim'inannesi 2-3gün küs kalmışlardı.Biz bu duruma kahkahalarla gülerken barışın ilan edildiği gün teyzem o kekten yapıp onları davet etmişti.Bugünün güzel geçeceğini hissediyordum ve hiçbir şey bunu bozamayacaktı.Ne Rüzgarla ilgili düşüncelerim ne de geçmişim...

Mutfağa indiğimizde her şey harika gözüküyordu.Kendi elleriyle sıktığı portakal suyu İlkim ve benim özel bardaklarımızda duruyordu.İlkim'in annesi Gülşen teyzede gelmişti.

"Anne sen ne zaman geldin?"

"Baban ve abin sabahın 5inde kalkıp balığa gittiler.Benide uyku tutmadı.Temizlik yaptım.-

Gülşen teyze tam bir temizlik hastası-Biraz öncede buraya geldim.Şanslıymışım."derken teyzeme baktı."En sevdiğim keklerin tam üstüne gelmişim."

"Sen gelmeseydinde seni çağıracaktım bugün."diye devam etti teyzem.Onların konuşmaları çok tatlı oluyordu.

Kahvaltı boyunca gece planladığımız şeyleri teyzemle Gülşen teyzeye anlattık.Bugün kuaföre gideceklerini ve özgür olduğumuzu söylediklerinde çok şaşırmıştık.Tutucu olmasalar bile bizi binlerce kez uyarırlardı ama bu sefer sanki farklıydı.Bizden gizli bir iş çeviriyormuşta bizi başlarında savmaya çalışıyormuş gibi bir hava sezmiştim.

İlkim giyineceği kıyafetleri almak üzere evine gitmişti.Ben bunları düşünürken geldi.Ama ona ne düşündüğümü söylemedim.Çok paranoya bir düşünceydi çünkü.Bugün hava güzel olduğu için kuğulu parka gidecektik.Ben kendimi bildim bile parkın adı "Kuğulu Park"tı.Ama içinde ne kuğu ne de kaz vardı.Kimse buraya neden böyle dendiğinide bilmiyordu.Sanırım parkın içinde şu sıralarda kurumak üzere olan gölde eskiden kuğular vardı,yani ben öyle düşünüyordum.

Giyindikten sonra kendi etrafında döndü ve heyecanla"Bu elbise nasıl?"dedi.

Baş parmağımı onaylar bir şekilde aşağı yukarı salladım.Sıra bana gelmişti.Havaların hala sıcak olmasına şükrederek giydiğim beyaz, ince askılı ,dizlerimin biraz altında ,uçuşan bir elbise giymiştim.

"Gerçekten kuğu gibi görünüyorsun."dedi İlkim.Bugün ilk kez elime aldığım not defterime hızla bir şeyler karaladım.

"Teşekkür ederim ."

Evden çıktığımızda aklıma bir soru takılmıştı.Biz neden parka gidiyorduk?Birden durdum ve kafamı İlkime yönelttim.Gözlerinde neden durduk der gibi bir ifade belirmişti.

"Biz neden parka gidiyoruz?"

Utançla dolan yüzünü öne eğdi ve kızarmış bir ifadeyle konuşmaya başladı.

"Efe'de gelecek."

Ben arkadaşımla keyifli bir zaman geçirmek isterken iki sevgilinin yanında bulunan ,kızın en yakın arkadaşı rolümü bütün cumartesi boyunca üstlenecektim.Bıkkın bir ifadeyle defterimi ona uzattım.

SENİ DUYABİLİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin