karanlık karan

564 17 3
                                    

Biz öylece dururken gözlerim Yıldızlarda ellerim ise hiç tanımadığım bir adamın saclarindaydi soyadını taşıyıp hakkında hicbirsey bilmediğin bir adama aşık olabilirmiydin benim ki aşk değildi suan onun dediği gibi korku da değildi sadece küçük bir güven duygusuydu onun teninden ellerimi alamıyordum biz böyle kaç saat durduk bilmiyordum ama güneş yavaş yavaş kızıl ışıklarını etrafa saliyordu dizlerimde uyuyan adam yavaşça kimildadi uykusuzdum ama tatlı bir yorgunluk vardı üstümde  dizlerimde bir hareketlilik hissettiğim de hemen kafamı ona doğru çevirdim Siyahın en tatlı olan gözler bana bakıyordu masum gözleri bakışının aksine dudaklarımi birbirine bastırıp bakarken kelimeleri kulaklarıma işliyordu
-yorgun gibi duruyorsun yoksa uyumadin mi
- yıldızlar uyunmayacak kadar güzeldiler onları izledim
-keşke kendi guzelligindeki yıldızları görsen o zaman belki beni anlarsın 
Şaşkın gözlerle ona bakarken o ise ellerinden destek alarak kalktı ve bana döndü yavaşça elini saçlarımdan  aşı bir tutamı tutarak kulağımın arkasına sıkıştırdı yavaşça ellerini boynuna doğru indirdi ve nazikçe köprücük kemiğimde yavaşça ellerini gezdirdi  dudaklarını hafifçe köprücük kemiğime bastırdı
-en çok köprücük kemigini seviyorum öldüğümde beni kalbine değil buraya göm bir yıldız kayıyor her güldüğünde dudaklarında sen benim karanligimdaki tek parlak yıldızimsin gece Karan ve öyle kalacaksın ...

FAHİŞENİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin