Hey hey nasılsınız? Valla baya aceleye geldi daha uzun olur demiştim ama neyse kısa olsun diğer bölüm de gelir yakında. Sınav haftam ama bir arkadaşımız profilden 'Buldum seni!' diyip yeni bölüm için istekte bulundu, ve böylece bayadır yazmadığımı fark ettim :D Neyse ilerde çok saçmalarsam kızmayın. Keyifli okumalar~supernaturel~~
Edit : She's the Man'e de bakın!!! O da benim ki :3
Lay yavaşça kapadığı gözlerini açarak gülmeye başladı. ‘O kadar vampiri öldüren gerçekten sen misin? Kalp atışın milim öteden duyuluyor küçük hanım.’ Ağaca yasladığı bedenini tembelce kaldırıp arkasında kılıcını sallayarak ona yürüyen kıza baktı. Alaycı bir şekilde gülerken kılıcını adeta karşısındaki vampire kendince *korku dolu* bir show sunuyordu, aksine bu Lay’i korkutmaktan çok eğlendirmişti. ‘Aptal bir vampir ha? Yoksa beni aramaya gelmezdin değil mi?’ Kız kılıcını kınına koyarak yüzünü kapatan saçlarını hızla topladı. Nereden bilmese de bu yüz Lay’e tanıdı gelmişti. ’Aptal mı? Kaç yaşındasın sen? Küçük çocuklar böyle tehlikeli oyunlar oynamamalı. ‘ Kız gülümsemesini bozmadan ona doğru ilerlemeye devam etti. ‘Ve bir vampire bu kadar yaklaşmanın da pek zekice olduğunu sanmıyorum, özellikle de kılıcın hala kınındayken.’ Gözüyle kılıcını işaret ederken kendini ağacın gövdesine biraz daha yasladı. ‘Kendime has yöntemlerim var diyelim. Hem endişelenmesi gereken varsa sensin, ben değil.’ Kız biraz daha yaklaşarak devam etti. ‘Tanıdık geliyorsun.’ Lay güldü. ‘Ucuz numara ama yanlış yerde kullandın. Pekala…’ Ağaçtan bedenini çekerek yavaşça gerindi, vampir olsa da insanı alışkanlıklarını kaybetmemişti, gerçi daha dönüşeli kaç saat olmuştu ki? ‘O vampirlere ihtiyacım var ve sen onları öldürüyorsun.’ Kızı bir kez daha baştan aşağı süzerek kaşlarını kaldırdı. ‘Her ne kadar bunu nasıl becerdiğini anlamasam da… Neyse istersen bunu kibarca da halledebiliriz. Bölgemizden gidersin ve her şey tatlıya bağlanır, ne dersin?’ Göz kırparak kıza baktı. ‘Senden korkacağımı mı sanıyorsun? Hepinizin canı cehenneme!’ Kız hızla kılıcını çekip elini keserek kanın akmasını sağladı, Lay ise anlamamış gözlerle onu izliyordu. ‘Hey sen ne yapt-‘ Kanın tatlı kokusu genzinden inip tüm vücudunu azaplar içinde yakarken elinde olmadan boğazından bir hırlama yükseldi. ‘Hepiniz aynısınız. Pekala çok acıktıysan gel de kanın tadına bak seni ucube!’
Kanın kokusu tüm iliklerine dolarken düşünemiyordu bile, basit ama bir vampirin en büyük zaafını kullanıyordu. Ne basit bir klişe? Lay buna zorlukla güldü. ‘İyi numara ama beni baştan çıkarmaya yetmez tatlım.’ Lay ona doğru bir atak yapsa da kız hızla çekilip kılıcı çocuğun boynuna savurdu, Lay son anda kendini öteki tarafa atıp kurtulmuştu. Havaya saçılan kanın tatlı kokusu rüzgar eşliğinde hala burun deliklerine nüfus etse de etkisini yavaş yavaş yitirdiğini hissedebiliyordu. ‘Bir asil misin? Hayır gözlerin kırmızı, hatta alev kırmızısı, kesinlikle yeni doğasın.’ Lay güldü. ‘Dönüşeli 1 gün bile olmadı.’ Kız dehşet içinde ona bakarken Lay sadece omuz silkti. ‘Bu… imkansız. O…’ Lay kızın kendine doğru hızla gelmesiyle elinde olmadan geriledi, ne yapıyordu bu? ‘Bir neffin.’ Yakasından açılan dövmesini hızla kapayıp kıza anlamaz gözlerle baktı. Neffinleri herkes bilmezdi, en azından yer altı dünyasını bilmeyenler. Bir vampir avcısı ise adlarını duymuş olabilirdi elbette ama sayıları fazla kalmamıştı. ’Sen bunları nereden biliyorsun?’ Sanki az önce bir birlerinin kanını akıtmaya çalışan ikili kaybolmuş ve sohbet eden eski arkadaşlara dönüşmüşlerdi. ‘Seni tanıdığımı söylemiştim.’ Kılıcını kınına koyarak kendini ilerdeki taşlardan birinin üstüne atarak çantasından bir elma çıkarıp yemeye başladı, Lay ise bu ani rahatlamasına anlam verememişti. ‘Lay’di değil mi? Söylesene Lay neden bir vampir oldun? Bu arada elimin yarasını kapar mısın? Bu gerçekten acıtıyor.’ Yüzünü buruşturarak elini uzattı. Lay gözlerini devirip kızın yanına hızla giderek parmaklarını üstünde dolaştırdığı yaranın kapanmışını sağlamıştı. ‘Sana bunları nerden bildiğini sordum, hem adımı nereden biliyorsun ya da gücümü?’ Kız elmasından bir lokma daha alıp yavaşça çiğnemeye devam etti.
‘Benim gibi bir çoğuyla uğraştığın için unutman doğal sanırım. 5 yıl önce vampir saldırısı ardında kalan bir avuç insanda vampir sanılıp yakılmıştı… Beni oradan çıkarıp…’ Yavaşça sol yanağına gitti eli kızın. ‘Yanıklarımı iyileştiren sendin. Ama dediğim gibi hatırlamaman doğal.’ Lay’in gözlerinin önüne kareler gelirken yavaşça kafasını salladı. ‘Haklısın hatırlamıyorum.’ Kız elmasından bir lokma daha aldı. ‘Vampirlerden nefret ettiğini sanıyordum. Neden dönüştüğünü söyleyecek misin? ‘ Lay de çekinmeden kızın karşısına oturdu, aralarında sadece birkaç adımlık mesafe vardı. ‘Ölüyordum.’ Kız yavaşça kafasını kaldırıp ona baktı. ‘Ve dönüşünce de bunu kullanmaya karar verdim. Senden bir şey isteyebilir miyim?’ Kız yavaşça kafasını sallayıp dikkatini geri elmasına vermişti. ‘Tüm bunlar bitince, eğer hala yaşıyorsam… Beni öldürür müsün?’ Nana’nın elindeki elma düşerek çocuğun ayaklarının dibine kadar yuvarlanmıştı. ‘Bir canavar olarak yaşamak istemiyorum. Her şey son bulunca beni öldürmelisin. Eğer bana teşekkür etmek istiyorsan zamanı gelince beni öldür, lütfen.’ Yavaşça doğrularak arkasını dönüp derin bir nefes aldı. ‘Ve artık gitmelisin, yalnız değiliz.’ Kız dehşete düşmüş ona bakıyordu. Bunu yapmazdı, yapamazdı. ‘Artık vampir avlamamalısın sadece sonuna kadar bekle, onları ben dizginlerim, söz veriyorum kimseye zarar vermeyecekler, en azından bizimkiler. Artık git.’ Kız hızla yerinden doğrularak ona doğru bir adım attı. ‘Sana bunu yapacağımı söylemedim. Seni öldürmem Lay.’ Lay üzgünce gülerek ona baktı. ‘Tek vampir avcısı sen değilsin.’ Kız tekrar konuşacakken Lay hızla onu çevirip ileri iteklemişti. ‘Git artık!’ Nana tereddütle önce ona bakıp daha sonra hızla yürümeye başladı. ‘Görüşeceğiz Lay, o zamana kadar ölmemeye çalış!’ Lay giden kızın ardından bakarak gözden kaybolmasını izledi. ‘Artık çıkabilirsin Luhan.’ Arkasını dönerek ağaca yaslanıp ona sırıtarak bakan çocuğa verdi dikkattini. ’Uzun zaman oldu hyung.’
supernaturel~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tattoos~
RomanceKim Jongin, 18 yaşında lise son sınıfa giden normalinde normali bir gençken, karşılaştığı mavi gözler ve onun seçildiğini iddaa eden siyahlılarla karşılaşınca hayatına dair bildiği herşey değişir. Hiçbir zaman dövmelere ilgi duymayan bu çocuk, göğsü...