Not: hikayenin kapağını değiştirdim.Kapağı kısa süre sonra yeniden değiştirmeyi düşünüyorum.
Bu konuda biraz yardım istiyorum doğrusu. Eski kapak iyi miydi , yoksa bu mu kalsın. Yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar.
Çığlık atarak rüyamdan uyandım.Her zaman görüyordum bu tip rüyalar ama bu farklıydı
sanki işte.
Etkisinden kurtulmaya çalışarak saate baktım.
Lanet olsun! Ersan'ın gelmesine sadece otuz dakika vardı ama ben hala hazır değildim.
Hızlaca hareket ederek duş aldım. Bavulum hazırdı zaten.
Saçımı yaptım ve üstümü giyip mutfağa geçtim.
Kahvaltı hazırlayıp beklemeye başladım.
Zilin sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp kapıyı açtım.
Hoşgeldiniz Ersan bey , günaydın .içten bir şekilde söylemiştim.
Oo Eylül hanım bakıyorumda artık beni kapılarda karşılıyosunuz.
Benim etrafındaki insanlar niye normal değil cidden Ersan kapıyı açmasam nerden
girmeyi düşünüyorsun?
Sana da günaydın Ersan bey , teşekkür ederim sen nasılsın ? Gülümseyip elindeki
poşetlere baktım.
Dur tahmin edeyim , birini öldürdün sonra parçalayıp bu poşetlere koydun şimdide bahçeme
gömmek istiyorsun. Tek kaşını kaldırıp , gülümsedi.
Ölü yoksa içindeki şeyden daha çok korkmaya başladım en azından ölü insana zarar veremiyor.
Harbi ne kadar büyük poşetlerdi onlar öyle.
Yanlış tahmin birini falan öldürmedim. İçinde battaniye var , karavan da yok ya hani ,
üşürsek diye aldım.
Bi şey söylemeden içeri girdim.
Birlikte kahvaltı yapıp dışarı çıktık. Karavanın eksiği var mı diye kontrol ettikten sonra
eşyalarımızı yerleştirip yola çıktık.
Rotamız henüz belli değil ama Abant Gölü'ne gitmeyi planlıyoruz.
Yol baya uzun olduğu için yolda molalar vermeyi düşünüyoruz.
Belki kamp falan yaparız yolda.
Hala çocuklar gibi heycanlıydım.
Eee normal değil çocukluk hayalim yani.
yola bakmayı çok severim küçüklüğümden beri , dalmışım.
...
Cidden Ender sen niye böylesin?
Nasılım ki ben ? Kıyamam ya inanmış.
Ne biliyim sinirlisin bide biraz nasıl söylesem ki .... Hala suratıma ciddi ciddi bakıyordu.
Eylül gevelemede söyle hadi !
Ayaklarımı koşmaya hazır konuma getirip söze başladım.
Biraz sorunlusun işte .... Gülerek koşmaya başladım.
Ayağım takılıp düştüğümde , o masum gülüşüyle yanımda duruyordu.
Yanıma oturup kulağıma şunları fısıldadı :
Sorunlu olduğumu biliyorum ama sorunların senin gibi güzel oldukları için vazgeçemiyorum.
....
Bakışlarımı Ersan'a yöneltip Ersan dedim meraklı bi sesle .
Nasıl bi sesle söylediysem artık korkuyla bana baktı.
Efendim Eylül.
Senin bi kız arkadaşın var mıydı ? Sorumla beraber boş boş bakmaya başlayınca
kafamı yeniden yola çevirdim.
O sırada radyoda çalan şarkıyla gözlerim doldu.
Duvarları maviye boyadım , maviyi çok seversin ....