#2.bölüm

235 8 0
                                    

Not: yalın- alışmak zorundayımla okuyun.

şey ben mete aynı okuldayız  ya hani ... Eylül sen iyi misin?

yüzüne daha dikkatli bakınca Ender'e ne kadar benzediğini fark ettim.

Ona sarılmak istedim hem de çok...

Hemen sildim bu düşünceyi aklımdan onu daha yeni kaybettiğim için herkesi ona benzetmem

normaldi herhalde...

Beni biraz yanlız bırakır mısın? gerçekten bunu istediğimi ses tonumdan anlamasını bekledim.

İyi görünmüyorsun Eylül. dedi ensesini ovalayarak .

iyi mi dedi o ? Allah'ım sen bana sabır ver.

Sadece yalnız kalmam gerek lütfen... bunu öyle sakin bi şekilde söyledim ki ben bile inanamadım.

Peki . dedi ve gitti. O kadar rahatlamış hissettim ki kendimi...

Sonunda yalnız kaldım.

.....

Ya hayır bak sakın ya hayırr! rahat bırak beni ender yaa. ya ender uff ! Sırılsıklam oldum mutlu

musun?

Eeee ne yapsaydım? seni burda bıraksaydım da ağlayarak ıslanacaktın...

....

Sesler kulağımda yankılandı...

Tuttuğum göz yaşlarımı bırakıverdim.

belki 3 belki 5 saat ağladım orda bilmiyorum...

Bildiğim tek şey yarın Ender'in cenazesi var.

Allah'ım sen bana güç ver nasıl dayanıcam ben onun yokluğuna...

Telefonumun çaldığını fark ettim.

Ya eski bi alışkanlık ya da gerçekten onun olmasını istedim telefonu Ender diye açtım.

Ben Selçuk kızım babanın şirketinin avukatı istediğin gibi parayı hesabına geçirdim başka bi şeye

ihtiyacın var sa çekinmeden söyle sen bana babanın emanetisin.Eylül orda mısın?

ne parasıydı bu hatırlamıyorum ama kimseyle konuşmak istemediğimi fark ettim.

Teşekkür edip telefonu kapattım.

Bi dakika bu para babam ve annemin ortak mirası değil miydi ? Evet evet oydu ama şuan

düşündüğüm en son şey o paraydı.Çünkü Ender'le ben yani biz....

alışmak zorundayım...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin