TEK BİR CÜMLE

58 15 1
                                    

Zor be hayat ...
Yanında kimse olmayınca.

Sonunda eve gelebildim. Tüpe
çay koymaya mutfağa gittim. Çayı koyduktan sonra oturma odasına gittim, televizyonu açtım. Canım çok sıkılıyordu. Bir an Gözlerim dalmış, uyuyakalmışım.

Telefonun sesi ile uyandım. Tam kafamı topluyordum ki çayı ocakta unuttuğum aklıma geldi, kanepeden kalkar kalkmaz mutfağa fırladım. Baktım ki demlikteki su bitmiş.Demlik dibine yanmıştı.Batan her yeri temizledim.Tekrar oturma odasına gittim. O sıra zatenne kadar yorgunsam uyuyakalmışım.

Kalktığında saat on ikiye geliyordu. Çok yalnızdım, babam gitmiştim, annem gitmişti. Kimsem yoktu sanki. Bir anda telefon çaldı. tamdı ne kadar yalnız kaldığımı düşündüğüm zaman. Allah'ın sevgili kulu uyumuşum her seferinde yalnız kaldığımı düşünüyordum. Ama beni hiç unutmayan ama benim onu unuttuğumm tekbir Allah'ım vardı. Telefon çaldı. Telefonda duyduklarıma inanamadım .Telefon elimden düştü.Kendime bir süre gelemedim. Sadece yapabildiğim ağlamak öyle sessiz sedasız ağlamaktı. Hayat beni daha ne kadar sınıyacaktı,bilmiyordum. Artık yoruldum. Biran kimsenin kalmadığını ve benimde ölmemek için bir sebebim olmadığını düşündüm. Ama kahretsin ki o beni hayatta tutuyordu. Hem telaşla eşyalarımı topladığım gibi evden çıkıp hastaneye gittim.Babamın bulunduğu muayeneye gittim. Doktora neler olduğunu sordum.
Doktor;

-Babanız bir gıda zehirlenmesine maruz kalmış. Bu yüzden eşi babanız kusmaya başladığı zaman hastaneye getirmiş." dedi.
Safina;

- Nasıl olur ya babam bırakmamalıydım onu. Şimdi peki durumu nasıl Doktor Bey." dedim.

-Çok üzgünüm babanın zehirlendiği gıda çok güçlüymüş.Babanızın kusması ,mideyi yıkamamız pek işe yaramadı. Zehir kana karışmış ve bazı organları bayağı işe yaramaz hale getirmiş. Yani diyeceğim şu ki hastaneye zamanında getirilseydi kurtulma şansı yüksekti. Ama üzülerek söylemeliyim ki her şeye hazırlıklı olun." dedi.

-Tamam susun doktor bey daha fazla beni yıpratmayın. Benim babam dayanıklı ona bir şey olmaz." dedim
bağırarak .

Doktor hiçbir şey demedi. Öyle yüzüme baktı, zaten daha ne deseydi. Zaten diyeceğini demişti. Her şeye hazırlıklı olun ,ne demek ya benim babam asla beni bırakamazdı. Yere düştüm. Bağıra çağıra ağlıyordum. Annem gitti. Şimdi ise babam...
Hayır olamaz böyle bir şey. Benim babam beni bırakamazdı. Beni kimsesiz öylece bırakmazdı. Bir an bayılmışım gözümü hastane odasının yatağında açtım. Etrafa bakınıp gezinmeye başladım. Odamın diğer tarafı yoğun bakımda babam vardı. Öylece sessiz, her şeyden habersiz yatıyordu. onu öyle son görüşüm olmuştu. Odasına gittim. Sadece onunla konuşmam 5 dakikaydı.Oysa bir ömür boyu konuşmak varken...

- Bak babacığım ben geldim. Hadi kalk gözünü aç. Efendim kızım de baba ben seni çok özledim.Önce annesiz kaldım. Bana" öküz" dediler. Şimdi seni de kaybedersem o" yetim" kelimesini kaldıramam. Baba beni duyuyor musun? Kalamam. Sensiz olamam baba.

Biran makineler ötmeye başladı. Ne olduğunu anlayamadım.Herkes odaya girdi. Doktorlar şok makinesinin kullanıyordu. Birden babam gözlerini açtı ve gülerek kızım dedi. Ben hem ağlıyor hem de bağırıyordum.

- Doktor bir şey yap.Böyle babamı kaybedemem Doktor." diye deli gibi bağırıyordum.

Ve doktor tek bir cümle ile dünyam başıma beni de mat etmişti

" tek bir cümle"

"- Ölüm saati 02.05 "
Daha ne olsun annemi kaybetmek en acısıda babamı gözünün önünde kaybetmekti.

Yıllar geçti ama unutamadım olmadı. Babamın son bakışını kızım demesi unutamadım.

Babacığım ,anneciğim

Mezarınıza iki renk çiçek bıraktım.
Bir Anneciğim seni sevdiğim güzel kokulu papatyalardı. Biliyor musun? Papatyalar koparılınca kokardı.Ama ben onu senin kokunla sevdim.O yüzden hiç koparmadım. Ama seni benden kopardılar anne...

Babacığım sana da sarı laleler getirdim. Annem sizin ilk tanışma anınızı anlatırken onunla çiçek pazarında sarı laleler yüzünden kavga ettiğinizi ve sonra birbirinizin kalbini kırdığınızı söyledi. Sen ona sarı lale almışsın. O da sana almış. Allah'ın işi Size aynı yerde buluşturmuş ve ilk Siz oluşunuz.Ne güzel değil mi? İkiniz de ne zaman kavga etseniz birbirinize sarı lale alırmışsınız.Senin sevdiğin renk o günden sonra sarı çiçek ise sarı olmuş. Çünkü onlar sana hep annemi hatırlatmış.

Babacığım ,anneciğim

Artık dayanacak takatim kalmadı. Sizin yokluğunuza alışmak zor ne yapmam gerek nereden başlamam gerek bilmiyorum. Hayat sizsiz çok zor bakın ben şimdi gidiyorum ama üzülmeyin. Bir daha geleceğim o zaman mutluluğumuz sonsuz olacak.

Baba ,Anne

HOŞ ÇAKALIN

SON BEKLEYİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin