Günlerdir telefonum susmuyordu. Yine hayranlarımdan biri numaramı bulduysa değiştirmek zorunda kalacaktım. Keşke CIA hayranlarımızı yanında çalıştırsa.. Gerçekten onlardan korkuyordum.
Dört gündür Taemin'e de ulaşamıyordum. Stüdyoda olduğunu biliyordum. Bu yüzden aramalarımı artık kesmiştim. Zaten öğleden sonra şirkete gideceğim için onu görebileceğimi düşünüyordum.
Aslında ona anlatmam gereken bir şey vardı. Tuzak mıydı yoksa alkolün etkisi mi bilemiyordum. Ama iğrenç bir şey yaşamıştım. O kızla buluşup, arkadaş kaldığımızı medyaya göstermemiz istenmişti. O salak da tam kameraların önündeyken dudaklarıma yapışmıştı. İçmesine neden izin vermiştim ki?!
Taemin'in bana inanacağını biliyordum. Ama yine de kalbim ağrıyordu. Şirkete gittiğimde bir sürprizle karşılaştım. Donuk bakışlı sevgilime bakamamıştım bile.
"Kai, Taemin'in albümünde sen de yer alacaksın. Şarkıya çalışmanı ve iki gün sonra kayda girmeni istiyorum. Bu süreçte Taemin'in evinde kalırsın."
Heyecanla ona döndüm. Fakat bana bakmıyordu.
"Sesimi yeterince geliştiremediğimden yakınıyordunuz. Onun albümünü mahvetmek istemiyorum. Başkası yapamaz mı?"
"Medya yıllardır arkadaş olduğunuzu biliyor. Hayranlar da öyle.. Ayrıca sen grubun ana dansçısısın Kai. Arkadaşın sana güveniyor."
Onay almak için ona döndüğümde boşluğa bakarak başını salladı. Neler oluyordu Tanrı aşkına?!
Grupla çalışmalarıma ara verip onun evine gittim.
"Yalnız yaşamak güzel olmalı."
"Kalabalığı sevdiğimi biliyorsun. Yalnız kalmak kalbimi kırıyor. Grupla yaşamak zor mu?"
"Aslında hayır.."
"Şarkının sözlerine baktın mı?"
Bir cd ve kağıdı kucağıma bırakıp banyoya gitti. Belinde havluyla kısa süre evin içinde dolanıp odasına girdi.
Sözleri sevmiştim. Benim için eğlenceli bir şarkıydı. Eğer sahnede söyleyeceği şarkılardan biri buysa, bu sahneye birlikte çıkacağız demek oluyordu. İkimiz.. Taemin ve Jongin.. Aynı sahnede.. Hayali bile kalp atışlarımı değiştiriyordu.
"Saçlarımı fark etmemiş gibi duruyorsun."
"Saçların.. Fazla çekici olmuşsun."
"Öyle söylüyorlar. Sarı yakışmış değil mi?"
"Herkes bayılacak. Sence Pretty Boy için ben doğru seçim miyim?"
"Geçmişe baktığımızda bir anımız olsun istedim Kai. Her neyse.. Biraz çalışalım mı?"
"Tabi.."
Konuyu o açmıyorken bir şeyler söylemem doğru olur muydu? Şarkı söylerken bile yalnızca bunu düşünüyordum.
Ne yapacağımı bilmeyerek odaya gittim. Beni yatağından kovmazdı değil mi?
"Yanımda mı uyuyacaksın?"
"E-evet, eğer rahatsız olursan.."
"Hayır gel."
Üzerimdekileri çıkarıp kollarının arasına girdim. İyice sokulduğum halde hala sarılmıyordu. Başımı kaldırıp gözlerine baktım. Yine büyülüyordu. Birbirimize yaklaşırken aniden durup başını çevirdi.
"Yapamayacağım.."
Ağlıyordu.. Her zaman güçlü olan Lee Taemin, ağlıyordu.
"Sevgilim.."
"Dudakların.. Bana yabancılar Jongin. Onlar artık başkasına aitler. Üzgünüm.."
Hıçkırıklarımı serbest bırakmıştım. Sadece ağlıyordum. Ona açıklama yapmak veya özür dilemek istiyordum. Fakat ağzımı her açtığımda yalnızca bağıra bağıra ağlıyordum. Onu yaralamıştım. Kırık kalbiyle bile beni teselli etmeye çalışıyordu.
Canım yanarken yapmak istediğim bir tek şey vardı. O kızı öldürmek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What's Up? 5 ✓
FanficJongin ve (ilerleyen bölümlerde öğreneceğiniz) sürpriz erkeği :) //NOT: Diğer sezonlardan bağımsızdır.//