Eve dönüyordum. Taemin'le ilk kez aynı sahnedeydik. Fakat artık biz değildik. Onu incitmek istemiyordum. Zaten beni olabildiğince görmezden geliyordu. Sebebini umursamıyordu. Dudaklarım onunkilerden başka dudaklara değmişti. Bu bile acı çekmesine yetiyordu.
"Neden ağlıyorsun?"
"Biz.. Ayrıldık.."
"Ne? Ne zaman?"
"Bir süre önce.."
"Bunu paylaşmalıydın Jongin. Hepimiz mutlu olduğunu sanıyorduk. Neden acını bizimle paylaşmıyorsun."
Minseok, beni sahnedeyken desteklemek ve eve benimle dönmek için gelmişti. O gerçek bir abiydi. Hemen kollarını etrafıma sarmış, saçlarımı okşamaya başlamıştı.
"O lanet kızın iğrenç dudakları.. Ondan nefret ediyorum."
"Biliyorum.. O kızı sevmediğini biliyorum. Fakat o öpücüğün gerçek olmadığını nasıl göremez. Bunu anlayamıyorum."
"Görüyor.."
"O zaman sorun ne?"
"Bana şu ana kadar kimse dokunmadı. Bunu kabullenemiyor."
"Sırf bu yüzden bitirecek mi yani?"
"Bilmiyorum.. Belki de sadece bana güvenmiyordur."
"Eve geldik. Bunları düşünme hm? Hatta çocuklara anlatma. Bugün sadece eğleneceğimiz şeyler yapalım. Gülümsemen gerek. Sen evde her zaman gülümsersin."
Arabadan inip kapıya doğru yürüdük.
"Ben.. Eğer gruptan ayrılırsam. Bu sizi üzer mi?"
"Bu sadece hayranlarımızı üzer. Eğer bıraktığında mutlu yaşayacağını biliyorsak bizi asla üzmez Jongin. Hayranların düşündüğünden daha farklı bir hayatımız var."
"Evet.."
"Gitmeyi mi düşünüyorsun?"
Sessiz kaldığımda devam etti.
"Onun için sahnede olduğunu biliyorum Jongin. Fakat biz de birbirimiz için sahnedeyiz. Ne kadar başardık bilmiyorum ama her zaman ailen olmaya çalıştık. Hepimiz için geçerli bu. We are one derken bunu hepimizin içten söylediğini biliyorsun."
"Biliyorum.. Üzgünüm.."
"Gidersen seni destekleyeceğiz. Bunu unutma. Ama kalırsan birlikte iyileşebiliriz. Keşke bunu diğerlerine de hissettirebilseydik."
"Yah! Hala Luhan için mi üzülüyorsun?"
"Sehun için daha çok üzülüyorum ama ben de dostumu kaybettim Jongin. Biz artık görüşemiyoruz."
"Ben.. Arkamda böyle bir sevgi bırakmayacağım. Yani özel biri yok. Sehun gibi günlerce yastığıma sarılıp ağlayan biri olmayacak. Her gün kriz geçiren ve ilaçlarla zor yaşayan biri olmayacak. Ama biliyorum ki siz yaralanacaksınız. Size bunu yaşatmayacağım."
"Teşekkür ederim."
"Asıl ben teşekkür ederim. İdoller arasında dostluk olmadığına inanırdım. Kameralar kapanana kadar sahte bir gülümseme verdiklerine ve o programlardaki dostlukların gerçek olmadığına.. Ama siz gerçeksiniz. Bu çok özel."
"Hey! Orada ne konuşuyorsunuz! İçeri girsenize!!"
Camdan bağıran Chanyeol'e gülümseyerek içeri girdik. Hayranları başımıza mı toplamak istiyordu acaba.
Kapıdan girdiğimizde ikimizi de sevgiyle kucaklayıp odasına gitti. O eski kız arkadaşının ve hayranların dediği gibi bir virüs değildi. O aslında bir ilaçtı. Nedensizce gülümsediği her an bunu bize de bulaştırıyordu. Böylece hepimiz gülmek için birer sebebe sahip oluyorduk. Birbirimiz için her zaman gülümsüyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What's Up? 5 ✓
FanficJongin ve (ilerleyen bölümlerde öğreneceğiniz) sürpriz erkeği :) //NOT: Diğer sezonlardan bağımsızdır.//