What's Up? 5 ✓

51. Bölüm (Yah!)

Ablası elindeki poşeti ona uzatıp göz kırptı.

"Bu nedir abla?"

"İstediğin şey.."

"Bir şey istemedim ki."

İçine bakıp kahkaha attı. Poşetten, içinde yeni hat olan bir paket çıkarıp bana gösterdi.

"Yah! Ne yapıyorsun?!"

"Abla, artık mesajlaşmıyoruz derken beni engellediğini kastetmemiştim."

Ablası anlamayarak beni işaret edip susmasını söylüyordu. Ben de anlaması için çekinerek elini tuttum.

"Şey.. Biz sevgiliyiz."

"Ne? NE?! Ciddi misin? Tanrım!! Çok sevindim!"

Onu itip kollarını etrafıma sardı. Ben de karşılık olarak ona sarıldım. Chanyeol kıskançlık dolu öksürükleriyle bizi ayırdığında ablası omzuna küçük bir yumruk attı.

"Benden mi kıskanıyorsun şapşal?!"

"A-abla ya.."

"Hala inanamıyorum.. O kadar tatlısınız ki.. Tanrım! Tanrım! Annem çok sevinecek."

"NE? Ona da mı söyledin? Aklını mı kaçırdın sen?"

"Her gün hayran yorumlarını okuyan bir kadından bahsediyoruz Chanyeol. Neredeyse seni Baekhyun'la shipliyordu. Bunu durdurmalıydım."

Utanıp arkasına geçtim. Evdekiler de gülüyordu.

Kısa bir süre sonra Minseok'la kahve yapmaya gittiler. Biz de koltuklara yerleştik. Chanyeol beni kendine çekince göğsüne yaslandım. Sanırım burada dinlenmeye çok ihtiyacım vardı.

Sehun'un imalı bakışlarını fark edince gözlerimi kapattım. Neden bizi izliyorlardı ki?

"Yah! Bakmasanıza sevgilime."

Hepsi aynı anda kahkaha attı. Chanyeol beni kollarının arasında saklayıp onlarla birlikte güldü.

"Çok tatlı görünüyorsunuz.."

Baekhyun'un sesini duyunca ben de gülümsedim.

"Bunun için çok bekledin. Huzurlu hissediyorum.."

Suho'nun söylediğiyle ona döndüm. Cevap vermeye fırsat bulamadan ayağa kalktı ve Chen'i yanına çekti.

"Şey.. Sanırım biz de sevgiliyiz. Öyleyiz değil mi?"

Cevap bekleyerek Chen'e baktı.

"Bu bir teklif mi?"

"Sanırım.."

"Ne demek sanırım?!"

"Hemen trip yapıyorsun Jongdae. Evet, bu bir teklifti. Şey.. Sevgilim olur musun?"

"Seni seviyorum."

"Seni çok seviyorum bebeğim."

Birbirlerine sarılıp mutlulukla gülümsediler. Yani onun söylediği şey gerçek miydi?

Onlar yerlerine oturunca Sehun dikkatleri üzerinde toplamak için öksürdü. Başı eğikti ve kimseye bakmıyordu.

"Şey.. Bir şey itiraf etmem gerek.."

"Seni dinliyoruz dostum."

Anlaşılan Suho ne olduğunu biliyordu.

"Jongin.. Hani sana tekrar birini sevmekten bahsetmiştim. Söylediklerimin içinde doğru olan tek şey oydu."

"Huh? Bir sevgilin mi var?"

"Aslında henüz yok.."

Başını kaldırıp Kyungsoo'ya baktı. Biz de en az onun kadar şaşkındık. Kimse bir şey söylemeden devam etti.

"Kyungsoo.. O gece seni öptüğümde öylesine değildi.. Ben seni seviyorum."

Aniden kalkıp odasına gitti. Olumsuz bir cevaptan korkuyordu biliyordum. Ama beklediği gibi olmayacağını Kyungsoo'nun gülümsemesi bize anlatıyordu.

"Cevabımı beklemeden kaçması bile çok tatlı değil mi?"

Bizi gülerken bırakıp koşarak Sehun'un odasına gitti. Ailemiz için mutluydum. Biz gerçekten birdik. Birlikte gülebildiğimiz sürece de bir olacaktık..