EPİSODE:3

15 1 0
                                    

Eve geldiğimizde arabadan ilk inen Matt ile biz olmuştuk. Kapıyı çaldığımızda Alice büyük bir sevinçle açmıştı. Beni görünce sarıldı. Ah hadi ama hala mı seviyorsun beni, sizi bayılttım yahu! Kabullenmek bu kadar kolay mı?.

"Özür dilerim seni de bayılttığım için"
"Olur öyle şeyler önemli değil, hadi içeri girin" dediğinde kapıdan içeri girdik.
Salona geçtiğimizde büyük bir masa kurulmuştu. Kahvaltı hazırlanmıştı. Jason ve Meredith de içeri girince herkesin üzerinde gözlerimi gezdirdim. "Her şey için çok özür dilerim. Bana ihtiyacınız olduğunu biliyorum. Benimde kalıcak bir yere ihtiyacım var. Size istediğiniz bilgiyi sağlarım, sizde burada kalmama izin verirsiniz. Bence adil bir karar" dediğimde başlarıyla onayladılar.

"Biz seni anlıyoruz ve affettik. Bence bunu kahvaltı ile taçlandırmalıyız." dedi Cara masayı göstererek. Gülümsedim.

Masaya ilerlediğimizde Aidan 'ın ve Alice' in ortalarına oturdum. Karşımda Matt vardı.

Herkes yemeye başladığında sessizlik oluşmuştu. Ama uzun sürmedi.
" Artık Jessıca burada kaldığına göre ona yeni kıyafetler almamız gerekiyor. Matt, ben ve Jessıca yemekten sonra gidebiliriz. Hem bir kaç bir şey daha almam gerekiyor." deyip Jason'a baktı.

"Olur, fazla oyalanmayın" diyerek yemeğine geri döndü.
Sanırım Jason lider gibi bir şeydi burada. İzinleri ondan alıyorlardı. Ama ben artık birinden izin veya emir almayacaktım.

Kahvaltı yaptıktan sonra Alice ile evden çıkıp arabaya ilerledik. Matt de geldikten sonra ben öne geçtim. Alice de arkaya oturduktan sonra hızlıca oradan ayrıldık.

Alışveriş merkezine geldikten sonra kapalı otopark'a park edip indik. "Kızlar ne alıcaksanız çabuk alın, on saat mağazada durmak istemiyorum" dediğinde gülümsedim.

Mağazaları gördüğümde annemi hatırladım. En son alışverişi onunla yapmıştık. Bana beyaz bir elbise almıştı. Burukça etrafa baktım. "Bak şu mağazanın kıyafetleri güzeldir oraya bakalım!" deyip kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.

Mağazadan bir sürü kıyafet almıştık. Acaba bunların parasını nereden buluyorlardı?. Bunu kesinlikle sormalıydım. Ayakkabı da aldıktan sonra mutfak için yemeklik bir kaç şey de alıp alışverişi tamamlamıştık. Otopark'a girip arabaya ilerledik.

"Eve gidince akşam için yemeği beraber hazırlayalım"

"Yemek yapmayı biliyorsun değil mi?" diye sordu Matt.

"Hayır"

"Aha! Zehirlencez kesin. Ölmek için çok yakışıklıyım kızlar" diye yakındığında Alice ile kahkaha atmıştık.

Bagaja aldıklarımızı koyduktan sonra arabaya binicekken ileride arabaların oradan bir karartı görmüştüm.

"Çocuklar, sanırım takip ediliyoruz." dediğimde arabanın ön tarafına doğru geçtim.
Alice yanıma geldiğinde Matt görünmez olmuştu. "Yakalanmak istemiyorum. Oraya dönmek ölüme gitmek demek" dediğinde sıkıntıyla ofladım.

"Bir avuç serseriler onlar. Babanın adamları değil." deyip görünür oldu Matt.

Üç adam sol'dan 3 adam da sağ taraftan gelince birinin elindeki şırıngayı görünce yutkundum. İçindeki yeşil sıvıyı almadan acısını şimdiden hissetmiştim.
"Bir avuç serseri olduklarını sanmıyorum"

"Nereden biliyorsun?" dedi Matt adamlara bakarak.

"Elindeki şırınganın içinde benim için özel ürettikleri ilaç var. O ilaç'ı bulmak 8 yıllarını aldı." dediğimde Matt bir küfür mırıldandı.

DENEK 1844Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin