GÖRÜCÜ USÛLÜ AŞK

Bölüm-1

🌼~Başlama Tarihi~🌼
03.01.2018

"Yeter!"diye avazım çıktığı kadar bağırdım.

"Pusat yeter! Yalan söylüyorsun!"

"Hira lütfen dinle beni. Açıklayabilirim." Sabrımın son kırıntılarını harcıyordum şuan.

"Pusat hemen çekil karşımdan yoksa yemin ederim ki bağırırım!"

"Hira zaten bağırıyorsun!"diye bağırdı bana. Birde haklıymış gibi karşımda sesini yükseltmesi o kalan sabır kırıntılarını da harcadı. Bütün kızgınlığımı, kırılmışlığımı, hayallerimi, duygularımı avcuma toplayıp Pusat'ın suratına indirdim. Ben bile kendimden öyle bişey beklemiyordum. Konuşmak için sesimi arıyordum. Sesimi bulunca "Sakın bir daha çıkma karşıma."diye ekleyip yoluma devam ettim. Sırtımı döner dönmez esir tuttuğum  gözyaşlarım firar etti. Akan burnum için çantamda peçete aradım ama yoktu. Bende kolumla sildim. Karşı kaldırımdan geçen birinin iğrençmişim gibi bakan bakışlarını farkedince "Ne var be?! Hiç mi aldatılmış, ağlamaktan helak olmuş, peçete bulamayınca koluyla burnunu silmiş birini görmedin?!"

Adam bana uzaylı görmüş gibi bakıp geçti gitti. Ben ise bir kez daha kolumla burnumu sildim. Emin olduğum bişey varsa da bir saat sonra kendimden iğrenecektim ama onu da umursamadım. Süpriz yapmak için sevgilimin cafesine gidince bir kızla öpüşürken yakalamıştım. Üstelik bugün onu annemlerle tanıştırmak istediğimi söylemek için gitmiştim. Birde açıklayacakmış! Nesini açıklayacak?

"Şey aşkım kızın rujunun tadını aşerdim tadına bakmak istedim." mi diyecekti?

Kafamı sallayıp ilerideki markete girdim. Önce 8 rulo peçete ve bir sürü çikolata aldım. Dondurmayı da unutmadım elbet. Depresyona girmek gibi ufak planlarım vardı.

Alışverişimi tamamlayınca eve geldim. Şansıma annem komşulardaydı. Odama girip laptopu kucağıma çektim. Sırasıyla aşk filmlerini indirip izlemeye koyuldum. Filmdeki kız ve erkek her yakınlaştığında elimdeki dondurma kirli kaşıkla adamı kaşıklamaya çalışıyor bir yandan da saydırıyordum. Her ne kadar saçma bir depresyona girmiş olsamda canım ciddi anlamda yanıyordu. Ben Pusat'a koca üç buçuk yılımı harcamıştım. Evlilik hayallerini, odamızın rengini bile kurmuştum. Şimdide bir bir yıkılışını en ön sıradan izliyordum.

Telefonumun bildirim sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Kilit tuşunu geçip mesajı açtım.

Gönderen: Kalbim

"Pekala kabul ediyorum. Üzgünüm işte. Lanet olsun ki çok pişmanım. Hira'm biran boşluğuma geldi. Lütfen beni affet."

Biran boşluğuma geldi nedir ya?! Ciddi anlamda canım yanıyordu. Ben o "Kalbim" yazısını büyük bir heyecanla kaydetmiştim rehbere. Şuan ise büyük hayal kırıklığı ile siliyorum. Keşke beni bu kadar derin yaralamasaydı. Keşke onu affedebilmem için bana ufacık bir sebep verseydi. Bunca yılı nasıl silipte aptal bir arzu üzerine kendini kaybeder? Çıldırmak üzereydim. Ağlamam daha da şiddetlenirken gözümün önünden yalnız o sahne geçiyordu. Herkes bana yağmurken ben onun bir damlasına ihtiyaç duyuyordum. Lanet olsun ki seviyordum.

Telefonumun melodisini duyunca kimin aradığına baktım. Arayan Ahu'ydu. Sanırım beni merak etmişti. İç çekişlerim içinde açtım telefonu.

"Alo. Kuzum nerdesin?"

Ahu'nun sesini duyunca ağlamam daha da şiddetlenmişti.

"Şşttt sen ağlıyor musun? Sakin ol bebeğim."