Bölüm-16

1.8K 39 39
                                    

"Enişte!"

Ural duyduğu kelimeyi idrak ettikten sonra kafasını jet hızıyla Sarp'a çevirdi.

"Kanarya olduğun halde aslan olduğunu söylemen, ve bunu özellikle ablamın gönlü hoş olsun diye söylemen büyük bir adamlıktı. Üstüne rakibinin tezahüratlarını bilip söylemen; onun renklerini de üstünde taşıman onurlu bir karakterin yapacağı şeylerdir. Ablamı sakın ola üzeyim deme! Ablamı üzersen o da seni üzer!"

Çok iyi bir konuşmaydı da ablacım;  'Ablamı üzersen bende seni üzerim.' değil miydi ya o cümle? Her neyse bu da tatlıya bağlandığına göre rahat bir nefes alabilirdik.

Ural astığı yüzüne kocaman bir gülümseme ekleyip bize ilerledi. Böylece Saro ile sarılarak barış imzalanmış oldu.

"Yes be! Görev tamam Charlie! Hadi çak bakalım." Şimdi ben sana bir çakacam Kuzey, uzay boşluğunda yuvarlanacaksın. Hasbinallah yaa!

"Eee hadi o zaman maçı izlemeye devam edelim."dedikten sonra koltukta iyice yerleşti Elvan. Anlaşılan bu gerginlik hepimizi etkilemişti.

"Yo hayır. Ben gideyim artık. Geç oldu zaten. Yarın da sözümüz var. İyice dinlenmeliyim."

Kafama dank eden sözler ile içime gömdüğüm hüzün filizleri tekrar yeşerdi.

"Öyleyse seni uğurlayayım ben."deyip ayaklandım hemen.

Kapı eşiğine geldiğimizde Ural montunu giyip bana döndü.

"Yarın görüşürüz."

Dudağımda kırık bir tebessümün oluşmasına mani olamadan gülümsedim.

"Herşey için teşekkür ederim. Görüşürüz."

Ural gülümsememi yakalamış olsada birşey demeden başını sallayıp gitti.

Bende bugünü daha fazla uzatmamak adına hızla misafir odasını hazırlayıp Elvan'a gösterdim. Bugünlük bu kadardı. Odama geçip, rutin işlerimi halledip üzerimi değiştirdim. Yatağıma girmeden önce de penceremi açıp derin derin nefesler çektim. Yüzüme vuran soğukluk rahatsız etmek yerine beni silkeliyor gibiydi. Sokak lambasının yüzüme vuran ışığı ıçimdeki karanlığı aydınlatmaya yetmiyordu. Penceremi usulca kapatıp yatağıma girdim. Tüm yorgunluklarımı bir kenara bırakıp uyumaya çalıştım.

...

"Avş!"
"Avş!"
"Avş!"

Duyumsadığım ama kulak vermek istemediğim nidalara karşı ofladım. Bir insan haftasonu da rahat rahat uyuyamayacak mıydı yahu?

"Ya ne var ne!?"

Kuzey sert çıkışmama karşı başını biraz uzak tutup arkasını gösterdi. Uykulu gözlerle onun arkasına bakınca da Ahu'mu gördüm. Hızla ayağa kalkmaya çalışırken yorgan ayaklarıma dolanıp yere düştüm. Rezilliğin dibine vururken, ahududum hemen gelip kalkmama yardımcı oldu.

"Sakin ol yeni gelin." Kaldırırken iğnelediği sözlere karşı o gülerken ben homurdanıyordum. Acıyan çenemi ovup kendimi tekrar yatağa attım. O sırada kapanan kapı sesiyle Kuzey'in de çıktığını anladım.

"Hira kalk hemen. Daha nişan elbisesi almadık. Kuaföre gitmedik. Hiç bir şey hazır değil."

Kapatmış olduğum gözlerimden birini açıp ters ters baktım.

"Bu oyuna kendini benden çok kaptırman güzel Ahucum."

Bu sefer Ahu bana ters ters bakarken diğer gözümü de açtım.

"Sorun şu ki kuzum benim; bunun bir oyun olduğunu bizden başka bilen yok. Dolayısıyla aşık ve nişanlanmak üzere olan bir kız olarak bunların hepsini büyük bir heycan ile yapıyor olman lazım. O yüzden totonu kaldır ve hemen hazırlan. Kahvaltıdan sonra alışverişe çıkıyoruz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 15, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÖRÜCÜ USÛLÜ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin