First Success

855 88 66
                                    

Elion şehri sizi ilk önce devasa bir kapı ile karşılardı. Bu kapı bir bakıma statü göstergesiydi. Çünkü Elion Şehri sadece asillerden oluşuyordu. Hem asil hem de normal insanlardan daha güçlü yaratma büyüsüne sahip insanlar da denebilirdi buna. O nedenle girişinden sizi karşılayan üstünlük bir bakıma sizi değersiz hissettirirdi.

Kapıdan geçtiğinizde ise karşınıza hiçbir zaman hareketsiz kalmayan bir şehir görürdünüz. Sürekli tüccarların bir şeyler sattığı küçük dükkanlar, asillerin kıyafetlerini yarıştırdığı sokaklar ve gösterişli büyük evler.
Halkı kibirliydi, her zamanki gibi istisnalar hariç. İnsanları küçük görürler ve güçlerinden dolayı onları ezerlerdi.






Chanyeol ve Baekhyun kapıdan geçtikleri gibi karşılarındaki devasa şehre bakakalmıştı. İlk defa böylesini görüyorlardı ki geldikleri yer belliydi. Orada hiç bu kadar güzel şeyler görmemişler, kokuları duymamışlardı. Tezgahların önünden geçerken burunlarına gelen kokularla yiyeceklerin üstünden gözlerini alamıyorlardı.

Kendilerini çok kaptırmamaları gerekiyordu. Çünkü şehir çok büyüktü ve her an kaybolunabilirdi. Chanyeol Baekhyun dönüp "Baekhyun birbirimizden ay..." söylemeye çalışırken yanında bulduğu boşluk karşısında hemen etrafını taramaya başlamıştı.

Sonuçta bir mağazanın önünde enerjik oğlanı gördüğünde hemen onun yanına gitti. "İyi ki kendimizi kaptırmayalım dedim salak. Kaybolma bir daha!"

"Chanyeol şunlara baksana! Muhteşemler." Baktıkları mağaza büyü malzemeleri satan bir mağazaydı. Ayrıca zırhlar ve kılıçlar da bulunuyordu.

"Ahhh bunlardan almak ister... NEYYY YUH NE KADAR PAHALI."

Baekhyun hemen ellerini geri çektiğinde camdan ona değdiği için özür dilemeye başlamıştı. Chanyeol ise sadece göz devirmekle yetinmişti. Daha sonra onu ensesinden tuttuğunda çekiştirmeye başladı.

"Hadi kolezyuma gidelim."











İkisi sonunda şehrin ortasında bulunan kolezyumun kapısına geldiklerinde en yüksekteki şato daha da belli oluyordu. Baekhyun'un gözleri parlamıştı. Çünkü Büyücüler Kralı orada yaşıyordu.

Bir anda yanındaki uzunun eksikliğini hissetmesi ile etrafına bakındığında Chanyeol'un uzun sıraya girmiş olduğunu gördü. Onun yanına gittiğinde ne kadar fazla insanın katıldığını fark etmişti.

Sıra sonunda Chanyeol'e geldiğinde adam büyü tılsımını sordu ve Chanyeol ona gösterdi. Adamın tılsımın gerçekliğini kontrol etmesiyle tılsım birden gözleri kamaştıran bir şekilde parlamıştı. Ardındansa etrafta uğultular yükselmişti. İnsanlar bu tılsımın varlığından çok çabuk haberdar olmuştu ve şimdi karşılarında görmeleri onları çok şaşırtmıştı.

Chanyeol geri çekilip numarasını aldığında Baekhyun adamın karşısına geçti ve tılsımını çıkardı. Bu seferki kontrolde ise tılsım inanılmaz bir karanlık yaydı ortaya.

"Bu gerçekten tılsımın mı?"

"Evet göremiyor musun? Bak ne kadar güzel!" diye cevap aldığında ise omuz silkti ve Baekhyun'a 123 numara olduğunu söyledikten sonra diğer kişiyi çağırdı.

Chanyeol ve Baekhyun kolezyumun içine adım attıkları gibi etraflarındaki aşırı fazla büyü gücü karşısında anlık da olsa irkilmişlerdi. Sonuçta buraya gelen herkes diğer insanlardan hep daha güçlü olurdu. Zaten gücü olmayanın orada pek işi olmazdı.

Özellikle sürekli Baekhyun'un dibinde dolaşan salak tipli kuşlardan burada çok vardı ve gücü az olan insanların üzerine konmayı çok severlerdi.

Black Flame ○ Chanbaek/BaekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin