"Efendim ne dediğinizin farkında mısınız?"
"Sus Baekhyun! Sadece beni izle." Baekhyun lideri ile girdiği laf dalaşı esnasında onları izleyen düşman aklından planlar kuruyordu. Canını sıkan bir durum vardı. Baekhyun. Onların dalgınlığından faydalanarak hızını kullanıp bir anda topluluğun arasında bitmiş ve ışığı ile hepsini bir tarafa savurmuştu.
Baekhyun yere düşmenin verdiği acıyla inlerken kendisini toparlayıp ayağa kalktı ama düşmanları bir anda yanında belirmişti.
"O tılsıma nasıl sahip olduğunu bilmiyorum ama onu geri alıyorum." Baekhyun bu sözler karşısında şaşırmıştı. Düşman elindeki güç ile Baekhyun'a vuracağı esnada Jihoo araya girmiş ve saldırısını püskürtmüştü.
Düşmanın yaptığı aslında şu an onlarla oynamaktı. Ne gerçek gücünü çıkarıyor, ne de saldırılarında ciddileşiyordu. Diğerlerinden uzaklaştığında durdu ve gözleri ölüm gibi bakan takım liderine baktı.
"Size bir hikaye anlatmama izin verin. Bir zamanlar aşırı büyü gücüne sahip insanlar vardı ve bunlar da bir ülkede huzur içinde yaşıyordu. Bu güçler tarafından sevilen bu ülke havadan tutun da her şeyi değiştirme gücüne sahiplerdi. Bir bakıma sanki Tanrılar'ın Gücü ne sahiplerdi. Bu durumdan dolayı diğer ülkedeki insanlar bu ülkeye tanrı gözüyle bakarlardı. Ama zaman geçtikçe bu insanlar bu güçten kortu ve bu güce sahip olmak istediler. Sonuçta hileyle bu gücü kendilerine aldılar."
Düşman hikayesini birdiğinde kısa bir sessizlik olmuştu. Jihoo bir adım atıp düşmanına bakmıştı. "Bu hikayenin seninle bir ilgisi mi var? Bende sana bir şey anlatayım. Birazdan öleceksin. Son."
Noru son kalan gücü ile etrafı dinlerken sinirlenmişti. "Efendime nasıl saygısızlık yaparsın?"
"Kapa çeneni efendinden sana ne? Hem neden bu herifin suratında çizgiler var? Beni gıcık ediyor."
Kyungsoo da dahil olmak üzere hepsi liderin bu sorusu üzerine elleriyle suratlarına vurmuşlardı.
"Gerçekten düşündüğün bu mu?"
Jihoo aniden saldırdığında ışığın bile geç kalmasına her kez şaşırmıştı. Baş düşman suratına bir çizik aldığında Noru tekrardan telaşlanmıştı.
"Sana takım liderinin gerçek gücünü göstereceğim pislik. Bücür az öncekini gördün değil mi? Aynısını yap!"
"Sanki yapabilirim de!!" Baekhyun isyan ediyordu. Bu herif delirmiş olmalı diye düşünmekten kendisini alamıyordu. Düşman bu esnada bir büyü kullanıp yarasını iyileştirmişti.
Bir iyileştirme büyüsü yapmadığı kalmıştı ama anlaşılan onu da yapabiliyordu. Bu durum sıkıntılı olmaya başlanıştı. "İşte bu ilginçti. Ayrıca Baekhyun, salaksın! Sana saldırımı değil savunmamı kopyala diyorum."
"Ama bunu bana söylemeniz gerekiyordu!"
"Offf her neyse."
Chanyeol Jihoo'nun yapmak istediğini anlamıştı. Hislerini kaybettiği zaman kazandığı bir yeteneği Baekhyun'a öğretiyordu. Hislerini kullanmak. Bütün duyuların ile saldırının farkına varmak ve ona göre karşılık vermek.
"Ben burada büyü gücümü ve doğal gücümü yani duyularımı karıştırıyorum. Bunun sonucunda savunmam artıyor."
"Yani o nedenle kas yığınısınız."
"Chanyeol bu çocuğa nasıl katlanıyorsun? Sanki sen çok farklısın Baekhyun. Fiziksel açıdan benden güçlü bile olabilirsin. Şimdi sus."
![](https://img.wattpad.com/cover/132333341-288-k667360.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Flame ○ Chanbaek/Baekyeol
Fanfic[Tamamlandı] Bundan 100 yıl kadar önce. Büyülerin kullanıldığı bir ülkede aniden beliren şeytanımsı yaratık, birden bütün nefretini bu ülkeye kusmaya başlamış. Bu saf kötülüğün arasındansa saf bir ışık yükselmiş. Bu ışık bir insanmış ve bu insan b...