Rezil olalı 5 gün olmuştu. Pazar günüydü ve yarın okula gitmek istemiyordum. Zaten o gün öyle dedikten sonra tüm ders suskun bir şekilde oturdum ve teneffüslerde de benim meşhur tuvalet kabinime gittim. Her ders konuşmak için ağzını açıyordu ama ben derse çok odaklanmış da görmemişim ayağına yatıyordum. Haftanın kalan günleri de hastayım diyip gitmemiştim okula. Tamam beni sevmesini beklemiyordum ama ona acıyorum ne ya? Kim bunu duyunca mutlu olurdu ki? Bende insanım. Benimde kalbim var. Ah ve evet kırılabiliyor.
“Mina aşağı gel arkadaşın gelmiş.” diye bağırdı annem.
Ortaokuldan arkadaşlarım olmalıydı. Hala içlerinde görüştüklerim vardı. Aşağı indim. Annem kaş göz işareti yapıyordu, ne dediğini anlayamadım. Kapıya baktım.
“D-Doruk?”
“Şey ben özür di-”
Evet daha lafını bitiremeden kapıyı yüzüne kapamıştım. Hayır ne bu cesaret anlamıyorum nasıl evime gelebilir? Hem üstümde şuan pijamalarım vardı. Hafta sonu adetim budur. Cuma akşamı giyerim Pazar akşamı çıkartırım.
13-14 kez derin nefes aldıktan sonra kapıyı tekrar açtım.
“Bir an hiç açmayacaksın sandım.” diyerek gülümsedi.
“Ne oldu?”
“Sana da selam Mina.”
Nasıl bunları söylerken gülebilirdi ki? Tamam gülünce çok tatlı oluyordu ama şuan umurumda değildi.
“Ben özür dilemek istedim.”
“Evime kadar gelerek mi? Hem neden özür dilediğini anlamıyorum.”
Şu an en iyisi saf ayağına yatmak diye düşünmüştüm. İnsanlara kin tutmam ama çok yakın bir arkadaşım da olsa beni üzüyorsa, azıcıkta olsa vicdan azabı çekmesini isterdim.
“Evine gelmem gerekti çünkü okulda konuşmak için ortam bulamıyordum. Rahatsız olduysan bir daha gelmem.”
“Evet, rahatsız oldum. Mümkünse bir daha gelme.” Salak Mina neyin atarı bu?
Birkaç saniye gözlerimin içine baktı. Gözleri üzgün gözüküyordu. Ama sanki dediklerimi duymamış gibi devam etti.
“Özür diliyorum çünkü sınıfta ağzımdan saçma sözcükler çıktı. Düşünmediğim şeyler söyledim.”
“Düşünmediğim mi? Bariz olarak bana acıdığını söyledin. Aslında bakarsan umurumda değil. Bunu her gün okuldakiler bakışlarıyla bana iletiyorlar. Arkadaş bile değiliz, diğer okuldaki çocuklarla aynısın benim için. Yani kısaca onların düşündüklerini senin dile getirmen benim için üzücü bir olay değil.”
Şaşırmış gözlerle bana bakıyordu. Ne yapmamı bekliyordu ki? “Doruk üzülmee bende seni yanlış anlamadım canım ne olcaak” diyip ona sarılmamı mı? Tamam sınıftaki diğer kızlar olsa yapacaklarına emindim ama ben bunu yapamazdım. Kendime yediremezdim bu olayı.
Birkaç dakika boyunca şaşkın bir şekilde bana bakınca ben konuşmazsam tüm gün orda dikileceğini düşündüm.
“Başka diyeceğin bir şey yoksa kapatıyorum.”
“Yok.” diyip arkasına döndü. Kapıyı kapatıp derin nefes aldım. Merdivenlerden çıkarken annem beni durdurdu.
“Kim o sevgilin mi?”
“Evet anne akşama istemeye geleceklermiş onu söyledi.”
“Anneyle dalga geçme.”
“Anne yorgunum yatmak istiyorum.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Ulaşmak
Teen Fiction"Onu sevmiyorum, ondan hoşlanmıyorum. Sadece ona ulaşmak istiyorum."