12. Bölüm

46 3 3
                                    

Multimedia; Sueda.

"Eee daha sonra ne oldu?"

"İşte kız her zamanki gibi kendini rezil etti çocukta egosunu taşıyamayacak hale geldi filan."

Sueda annesinden, Beyza ise Baran'dan izin aldıktan sonra bizde kalınmasına karar vermiştik. Baran'dan izin almak.. Zorluğunu siz düşünün.

Şimdiyse bir dizi hakkında konuşuyorduk. Daha doğrusu Sueda konuşuyor biz dinliyorduk.

"Mina içeri bir gelsene kızım!" diye seslendi annem. İçeri doğru ilerlediğimde kek kokusunu tekrar aldım. Acıkmıştım ve o keki yemeyi dünyadaki her şeyden çok istiyordum şuan.

"Kızım birkaç şey yapmıştım arkadaşlarınla yersiniz ben teyzenlere gidiyorum akşam orada kalırım malum arkadaşlar olarak yalnız kalmak istersiniz. Para bıraktım masaya bir şey çekerse canınız alırsınız da. Ha birde telefonun açık olsun ararım saat başı." diye tek solukta sıralamıştı.

"Yaşa be! Annelerin en güzeli!" diyerek boynuna atladım. Kısa bir öpme merasiminden sonra annemi uğurlayıp yemekleri tabağa yerleştirdikten sonra tepsiye koyup odaya gittim. Kızlar hala dizi hakkında konuşurken Beyza gözlerini kapatıp havayı içine çekti.

"Kek. Çikolatalı." diyerek havadan analiz yaptıktan sonra gözlerini açıp yemeğe doğru ilerledi.

"Hepsi benim, ellemiyorsunuz kötü insan taneleri. Çekin elleriniz Nisa annemin yemeklerinden!"

Gülümseyerek yemekleri masaya koydum.

Biraz atıştırdıktan sonra film izleyip yastık savaşı yaptık. Kazanan ben oldum!

"Kızlar ciddi anlamda uykum geldi ve 6 saat sonra uyanacağımızı var sayarsak uyusak mı ne?" diyerek esnedi Sueda. Beyza ile onaylar bir şekilde kafamızı salladıktan sonra evdeki 2 kişilik şişme yatağı çıkartıp kızlar için hazırladım.

"Mina, sende bizle yat." Diye söylendi Beyza. İçeriden yastıklarımı alıp 2 kişilik yatağa sıkıştım. Biraz konuştuktan sonra tam uykuya dalacakken aklıma gelen şeyle Beyza'yı dürttüm.

"Hey, şu ayın 15'inde nereye gittiğini açıklayacaktın."

Sueda'da kafasını kaldırıp dinlemeye başladı. Beyza iç çekerek konuşmaya başladı.

"Paksoy Ailesi olarak her ayın 15'inde karşı taraftaki dedemin yazlığında buluşuruz. Zorunludur. Tahmin edebileceğinizden daha sıkıcı bir buluşma olur. İşler ile ilgili filan. Biz orada sadece.. fazlalık gibiyiz. Baran iş başına geçene kadar da öyle olacağız. Kuzenlerimizin hepsi bizden en az 10 yaş büyük olduğu için konuşacak kimse de olmuyor. Sadece Sinan var. Benden 4 yaş büyük ve bizi anlayan ailede tek kişi o diyebilirim. Baran'ı işin başına geçmeleri için zorluyorlar. Her ne kadar 10'a da gitse 3 yaş büyük benden. Kendisi biraz aklı havada bir yapıya sahip olduğu için iş ile uzaktan yakından alakası yok. Her neyse, bu buluşmalardan dedem bitti diyene kadar da kimse gidemez. Telefonlarımızı evde bırakmanızı ister. Kendisi de olaya fazla kapıldığı için gece genelde 3-4 gibi biter. Kısaca bu buluşmayı sevmiyorum."

Ailelerinden bağları kopsada böyle bir şey olması beni şaşırtmıştı. Karanlıkta görebildiğim kadarı ile Sueda'da şaşırmıştı. Biraz daha konuştuktan sonra tekrar yastıklarımıza gömüldük.

***

Normal ailelerde anne uyanır ve çocuğunu kaldırır değil mi? Bizde olay farklı. Her ne kadar uykuyu çok sevsem ve bıraksalar tüm gün uyuyabilecek bir kapasiteye sahip olsam da alarmım çaldığı an uyanırım. Ama şansa bakın ki, dün akşam telefonun şarjı bitmiş ve telefon kapanmış. E haliyle alarmda çalmadı.. Şimdiyse saat 10.36!

Sana UlaşmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin