Geçiş bölümünsü bir şey oldu. Ve kadroyu tamamladım yehü! Mina ve Sueda ararken bana aşırı aşırımsı yardımcı olan Fatma Zehra'ya teşekkür ediyorum :')) Resimde Mina'nın saçı kısa, o yüzden bölümden sonra resme bakmanız daha iyi olur sanırım *-*
"Mina? Oda kim?"
"Şu hayaletleri gören değil mi?"
"Doruk niye öyle dedi o zaman?" İnsanlar kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı bile. Gittikçe küçülüyordum ve şuan kesinlikle görünmez olup kimsenin görmeyeceği bir yere kaçmak istiyordum.
"Ah, Doruk Abi teşekkür ederim! Benim için demek!" diyerek herkesin duyabileceği şekilde bağırmıştı Beyza. Bu kızı seviyorum, benim durumumu anlayarak yardım etmeye çalışıyor. Her ne kadar saçmalasa da...
Etraftakiler Beyza'ya 'ne diyor bu' bakışları atarken Beyza kulağıma eğildi.
"Şimdi yavaşca ilgi çekmeden buradan gidiyoruz..."
"Sen ciddi misin? Bağırmandan sonra ilgi çekmeden buradan çıkabileceğimiz mi sanıyorsun?"
"Bir şey değil Mina, bende seni seviyorum Mina, ama herkes bize bakıyor gitmeliyiz Mina!" kolumdan tuttuğu gibi en az 10 insana çarptıktan sonra çıkabildik.
"Bu çocuk seni sevmiyorsa bende neyim." deyip sırıtmaya başladı.
"Oha duydunuz dimi resmen ilanı aşk!" diyerek daha demin çıktığımız kapıda duran Sueda seslendi.
"Okulumuzun popüler çocuğu Doruk, sessiz kızımız Mina'yı mı seviyor? Daha fazlası için bizden ayrılmayın!" dedi Beyza. İkisi de şuan kafa buluyorlardı. Onları haklı bulup gülmeye başladım. Benim için bir basket! Bu hafife alınacak bir şey değil!
"Mina, bundan sonra bakımlı, kendine dikkat eden bir kız olmalısın. O yüzden bugüüün kuaföre gidiyoruz! Uzun zamandır sana kısa saçın yakışacağını düşünüyordum, bence bugün bunu denemeliyiz." dedi Sueda.
"Bilmiyorum, saçlarımı hiç kısa kestirmedim. Yakışır mı ki?"
"Denemeden öğrenemeyiz, belki rengini de değiştiririz ha?" diyerek saçımdan bir tutam aldı. Geri çekilerek ellerimi iki yana salladım.
"Boya olmaz. Sadece kesim, kimse için değişmek istemiyorum. Belki sonra."
Tamam anlamında başlarını salladılar. Günü Doruk'u hiç görmeyerek atlatmıştım. Görsem elim ayağıma dolanırdı ve saçmalardım. Kuaföre gittiğimizde o koltuğa oturduğum anda içimde bir şeyler hareket etti. Değişim. Bu sadece benim için. Kimse için değişmeyeceğim.
Gözlerimi kapatıp tamamen bitene kadar açmadım.
"Hadi Mina, bitti sayılır aç gözlerini." diyerek beni teşvik etti Beyza. Korkarak yavaşça gözlerimi açtım.
Aslında, fena sayılmazdım.
Kimi kandırıyorum aynadaki halime bayılmıştım!
Zaten yeterince düz olan saçlarıma fön çekildikten sonra kızlarla bizim eve gitmiştik. Annem ne zamandır tanışmak istiyordu, iyi olacağını düşünmüştüm.
Zili çalıp açılmasını bekledik. Annemin kapıyı açtığında saçlarımı görür görmez arkaya sıçradı.
"Mina? Bu sen misin?"
"Güzel olmuş mu?"
"Evet, olmuş ama pek alışkın değilim." diyerek saçlarımın içine elini attı ve gülümsedi. Beğendiğini fark etmiştim. Yeni fark etmiş gibi kızlara döndü.
"Anne, Sueda ve Beyza." diyerek kısaca tanıttım. Annem ikisine de sarıldıktan sonra içeri davet etti. Kızlar tüm 'cici' tavırları ile anneme yaraşmaya çalışırken mutfağa gidip neler olduğuna baktım.
Hmm, güzel kokuların sebebi annemin yaptığı kekmiş demek.
Salona gidip kızları annemin soru yağmurundan kurtardıktan sonra odama geçtik.
Sueda telefonumu eline alıp uğraşmaya başladı. Beyza ise odaya göz atıyordu.
"İnanmıyorum Mina! Sueda Er mi? İş arkadaşı mıyız biz daha resmisi yok muydu?" diye bağırdı. Beyza hemen telefonu kaptığı gibi bağırmaya başladı.
"Beni de Beyza Paksoy olarak kaydetmiş. Ne kadarda samimi!"
"Sizinle ilgisi yok ki, herkesi öyle kaydediyorum."
"O zaman bu kuralı bozan ilk insanlar olacağız." diyerek bir şeylerle uğraştıktan sonra telefonu bana uzattı.
"Böyle daha iyi." Telefona baktığımda iki farklı isim gördüm. Cidden bunlar deli diye düşünerek telefonu cebime koydum.
Kız gecesi başlasın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Ulaşmak
Teen Fiction"Onu sevmiyorum, ondan hoşlanmıyorum. Sadece ona ulaşmak istiyorum."