1. Mini Bölüm

76 5 7
                                    

Sessizlik... Oda tamamen sessizdi. Herkes gözleri ile bir şey anlatmaya çalışıyordu. 

"Burada bilmediğim bir şeyler mi var?" diye sordu Beyza. Sueda tekrar hıçkırdı. Su boğazında kaldığından beri hıçkırıyordu. Tuhaf kız.

Sueda sürekli bir şey söylemek için ağzını açıyordu ama vazgeçmiş gibi tekrar kapıyordu. 

Uzun bir sessizlik daha...

"Abimden mi hoşlanıyorsun?" gülmemek için zor tuttum kendimi. Söylediği şey değil, yüz ifadeleri komikti. Sueda mosmor kesilmiş bir şekilde yere bakıyordu. Beyza'da en az benim kadar gülmek için zor tutuyor gibiydi. Öğrense bir şey diyeceğini düşünmüyorum ben aslında ama...

"E-evet." dedi sonunda Sueda. Sonunda ağzını açmıştı.

Sessizlik... Hadi ya yine mi?

"Git. Seni görmek. İstemiyorum. Kaybol!" diye bağırdı Beyza. Elime patlamış mısır alıp izlemek istedim çok dramatik bu an bir saniye...

"Özür dilerim. Çok özür dilerim." Ağlıyor muydu Sueda ya? Yardım etmem gerekiyor muydu?

Tam ayağa kalkıp Sueda'nın yanına giderken Beyza kahkaha atmaya başladı. Deliriyor muydu acaba?

"Şaka yapıyorum salak. Cidden... Bu odunu nasıl sevebiliyorsun anlamıyorum ama arkandayım!" diye gülümsedi. 

Rahatlamış bir şekilde iç çekip yerime tekrar oturdum. Bugün silik eleman bendim ama bir yerden konuşmaya başlamalıydım değil mi?

"Dondurma yiyelim mi?" diye sordum sessizliği bozarak. Yoksa sabah kadar birbirine bakıp gülebilirdi bu ikisi. 

 ***

Boğazım şişmeye başladı sanırım. Ateşim mi yükselmişti? Dondurma yeyine yükselir miydi? Her neyse yemeye devam.

 "Oha o zaman ben abimin şahidi olurum Mina'da senin!" Höst? 

"N-ne şahidi?" diye sordum.

"Düğün tabii ki!" diye açıklama yaptı Beyza. Bu kızın sağı solu belli olmuyordu. Ne ara bu düğün şeylerine girmişlerdi? Bu halleri cidden komikti ve elimde olmadan gülümsedim. Şaşkın bakışlarını gördükçe bu gülümseme kahkahalara dönüştü. Onlarda gülmeye başlayınca evi sarsacak şekilde ses çıkarmaya başladık. 

 Kapı tıklanınca hepimiz birden elimizi ağzımıza götürüp 'hıı' diyerek şaşırmış gibi gözlerimizi açtık. Ah ne güzel tanımladım öyle, her neyse. 

"Bu ne ses?" deyip yüzünü buruşturan Baran ayıplar gibi bakarak hepimizi süzdü. 

"Sana ne!" diye cırladı Beyza.

"Kulak var bizde de, uyumaya çalışıyoruz."

"Doruk bizde mi kalacak?"

"Evet, sorun mu var?" diye omuz silken Baran'ın yüzüne 'şaka mı bu' bakışını attı Beyza. Ve evet, biz bu konuşma sırasında kırmızıya dönmüştük tabii. Farklı sebeplerden dolayı ama neyse...

***

Sınıfın çoğu yarı uyur bir vaziyette, diğer kalanı ise dedikodu yapmakla meşgulken Sınıf Öğretmenimiz içeri girdi.

"Duyuru yapacağım, sessiz olun." Bir de, ben öğretmen ilk geldiğinde çok ön yargılı davranmıştım değil mi? Açıkcası, cidden diğerleri gibi davranacağını düşünmüştüm. Aksine, aramıza bir mesafe koysa da -ki tüm öğrenciler arasına koyuyor- sıcakkanlı biriydi. 

"Biliyorsunuz bu hafta Spor Festivali haftamız. Bizim sınıftan basketbol, voleybol ve futbol için kimlerin katılacağının ismini alacağım şimdi."

Her ne kadar tiki olsalar da sınıfımızın kızları iyi voleybol oynardı. Geçen yıl 2. olduğumuz için ağlamışlardı bir de, her neyse. Futbolda da Dorukların sınıfı geçen yıl 1. olmuşlardı. Bunları 1. sınıflara kaptırdıkları için son sınıflar tarafından hafif bir işkenceye maruz kalmıştık. 

Kafamıza atılan basketbol topları.

Her neyse sonuç olarak bu yıl sınıfımızdan sadece voleybol takımı çıkıyor. Buna ağırlık vermeye karar verdik ve diğer alanlara bulaşsakta derece alabileceğimizi düşünmüyoruz. Aslında ben bunları hep duyuyorum, bana hiç sorulmuyor. Neyse, topla aram yok zaten..

"Bu yıl 1 kişi daha ekleme şansınız var. Yedekte duracak ama işinize yarayabilir." Dedi hocamız. Her yıl yeni kurallar getirilen bir okuldu evet. 

Sınıftaki kızlar erkeklere hayatta oynatmazlardı. Cidden oynayamıyorlar, hatta şakasına topla yakar top filan oynuyorlar. Hala büyüyemediklerini düşünüyorum.. 

"Mina?" dedi bir kız sesi sanki 'bu yemeğin içinde kıl var' dermiş gibi. 

Ne? Ben mi? Ah.. sınıfta tek takımda olmayan kız benim, tabii ki!

"Tamam Mina'yı ekliyorum o zaman.. Bugün çıkışta çalışmak için kalın."

Hadi ama...

Sana UlaşmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin