6.BÖLÜM

332 18 6
                                    

Şaşkınlıktan dilim tutulmuştu,konuşamıyordum..Sevinmiştim sevinmesine ama Mehmet amcayı ve Hülya teyzeyi gözümün önüne getirdikçe yanlış bir yolda gibi irkiliyordum.Salih biricik aşkım bana duygularını açmasına o kadar sevindim ki!Ona nasıl cevap vereceğimi bilemez halde öylece dururken Salih sonunda sessizliği bozmuştu.

-Deniz bana bir cevap vermeyecek misin?

Evet.evet!Seninle olmak istiyorum,senin yanından hiç ayrılmamak istiyorum.Kokunu içime çekmek gözlerine gün boyunca istediğim kadar bakabilmek,elini tuttuğumda  midemin taklalar atmasına izin vermek istiyorum..Ama yapamıyorum,konuşamıyorum sana isteğin cevabı veremiyorum çünkü korkuyorum.

Salih'in gülümsemesi gittikçe soluyordu.Onu üzmek istemiyorum,hayır..

-Sanırım ne demek istediğini anlıyorum.

Elini yavaşça elimden çekiyor.Gözlerini öylece önünde duran kupaya dikiyor ve kulpuyla oynuyor bir süre..

-Hesabı alabilir miyiz?

Garson başıyla onayladıktan iki dakika sonra hesap masamıza gelmişti.Hala tek kelime edememiştim ve kendimden nefret ediyordumSalih hesabı ödedikten sonra kalktık ve kafeden dışarı çıktık.Önden yürüyordu ve ona yetişemiyordum.O kadar pişmandım ki!Onu sevdiğimi söylemek o anda çok zor gelmişti.

-Salih lütfen beni bekle.

Ya duymuyordu,yada duymamazlıktan geliyordu...İkinci durumun baskın geldiğini biliyordum.Ne bekliyordum ki duygularını kabul etmedikten sonra benimle konuşacağını mı?Kendimi yiyip bitirirken eve geldiğimizi farkedemiştim asansörü bile nedeyse son anda kaçırıyordum.Hülya teyze kapıyı açtığında Salih ifadesiz bir yüzle doğru odasına gitti.Hülya teyze bana ne olduğunu sorduğunda ise bir cevap veremedim.

Odama girdiğim andan itibaren gözümden yaşlar süzülmesine engel olamıyordum,dur durak bilmeden akıyordu.Kalbim sanki parçalara ayrılmıştı.Kendime kızıyordum hemde çok kızıyordum.Onu seviyorum hemde çok.Ama geçmişte yaşadığım şeyler beni mahvediyordu.Kolay şeyler yaşamamımıştım.O günler dün gibi gözümün önündeydi..

2 SENE ÖNCE

-Deniz bak kim geldi!

Koşarak içeri girdim.Ve elinde çiçeklerle bekleyen ve muziplikler yapan sevgilimi gördüm karşımda..Bana o tatlı gülümsemesiyle gülümsüyordu.Aslında nişanlanmıştık daha 3 ay olmuştu ama sanki daha dün gibi yüzük seçişlerimiz aklımdaydı hala..Bana sosis parmaklı deyip dalga geçmişti bende tabiki inkar etmiştim böyle bir şeyi!Ve şimdide karşımda duruyordu.Koşarak boynuna sarıldım.Saçımı okşayarak konuşmaya başladı.

-Sana bir süprizim var.

Elimden tutup beni apartmanın kapısının önüne götürdü.Çalışıp didinerek kazandığı parayla aldığı hazinesine baktım.Onunla gurur duyuyordum.Motosikletler onun tutkusuydu,babası ne kadar karşı çıksa dahi kimsenin karışmaması için para biriktirip motosikleti almıştı.Şimdi ise mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

-Seninle gurur duyuyorum.

Alnıma bir öpücük kondurdu ve kaskımı nazikçe kafama taktı.Onun heyecanını paylaşıyordum adeta ..Motoru çalıştırdığında ikimizde biraz fazla heyecanlıydık.Gaz pedalına bastığında sevinç naraları attım,sanki uçuyorum..Bir on dakika boyunca yol aldıktan sonra ikimizde bir molanın iyi olacağını düşünmüş olmalıydık.Bir büfenin önünde durduk.Büfeye girip sadece iki tane enerji içeceği alacaktım,tam kasaya doğru yöneldiğimde hayatım boyunca aklımdan asla gitmeyecek bir sesle irkildim.Bu tekerlek ve fren sesinin bir karışımıydı.Elimdekileri bırakıp koşarak dışarı çıktığımda o korkunç manzarayla karşılaştım.Kıvanç kanlar içinde yerde yatıyordu.

-Kıvançç hayır beni bırakamasın yardım edin lütfen!!!

Bağırışlarım hıçkırıklarıma karışıyordu.

-Birisi ambulans çağırsınnnn!

Ambulans geldiğinde İşin korkunç boyutunu henüz kavradığımda artık çok geçti.O nefes almıyordu.

-Hayırrrrrrr!

Etrafımda belirenler beni ambulanstan indirmeye çalışırken debeleniyordum.O sırada sağlık görevlisinin sesini duydum.

-Onu çoktan kaybettik kalbi durdu.

---------------------------------------------------------

Tekrar hayata döndüğümde hıçkırıklarımın daha yüksek seviyeye ulaşmıştı.Ne kadar hatırlamak istemezsem anılarım o kadar kazınıyordu zihnime..Salih'i kabul edememiştim,korkmuştum.Kolay bir şey değildi yaşadıklarım.Kıvanç öldükten sonra depresyona girmiş yemeden içmeden kesilmiş bir hafta antidepresan ilaçlarıyla hastanede yatmıştım.O zamanlar hayatımın sonlandığını düşünürken annemin beni her teselli edişinde söyledği sözler hala aklımdan çıkmıyordu..Hepsi zamanla geçecek.Doğruydu söyledikleri yaram dinmişti ne kadar zor olsada bir yaşamın devam ettiğine ikna etmiştim kendimi.Hayat devam ediyor sen etmesende..

Kapımın çalınmasıyla irkildim.Mehmet amca gülücükler saçarak başını kapıdan uzattı.

-Deniz kızım yemek yiyoruz.

-Hemen geliyorum Mehmet amca.

Lavobaya gidip elimi yüzümü yıkadım.Ne yaparsam yapayım gözümün şişliğinin inmeyeceğini biliyordum.Saçlarımı açıp dikkati saçlarıma çekmeye çalıştım.Mutfağa doğru yürüdüm.

Deniz(Askıya alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin