Resim Salih:)
Bir insan bir başka bir insanın değerini ancak kaybettiği zaman anlar lafını tekrar tekrar yaşıyorum sanki.İçimde tekrar beni yiyip bitirmeye kararlı bir boşluk var yeniden..Ev o kadar sessiz o kadar ruhsuz ki.Kendimi olan bunca şeyden sonra bir fazlalık bir yük gibi hissetmeden duramıyorum.Hülya Hanım'ın manalı bakışları bile beni tekrar böyle düşünmeye itiyor.Salih'in hiç bir şey olmamışçasına karşımda güçlü kalma çabaları..Hepsi benim gücümden güç çekiyor sanki.
Önümdeki yemeğimde kaşığı bir sağa bir sola itip kakarken karşımda oturan Hülya Teyze'ye bakışlarım kayıyor.O da benim gibi doğru düzgün yediği söylenemez.Salih yok bu akşam.Dün akşam gibi,ondan önceki akşam gibi..Ama ona kızamıyorum,ona üzülüyorum sanırım.Mehmet Amca'nın vefatından nerdeyse bir hafta geçti.Hemen atlatmasını beklemiyorum en azından.Yemeğimle biraz daha oyalandıktan sonra böyle oturmanın beni daha çok gerdiğini fark ederek ayağa kalktım.Tabağımı yıkadıktan sonra odama doğru yürümeye başladım.Odamın kapısından girecekken Salih'in odasının kapısının açık olduğunu fark ettim.Bir kaç saniye kararsız bir şekilde olduğum yerde dikilsem de anlık bir kararla odasına yöneldim.Parmak uçlarımda ilerleyerek kapıyı araladım.Evde ölüm sessizliği olduğundan olabildiğince dikkatli olmak zorundaydım.Yavaşça odaya süzülüp kapıyı kapattım.İlk yakalanmam aklıma gelince sırıttım.O günün üzerinden ne kadar şey yaşanmıştı.Aslında yaşamıştım desem daha doğru olurdu,herhalde.Filmlerde yada dizilerde gördüğüm bir kaçırılma olayı yaşamıştım.Neyseki dizilerde olduğu gibi kötü niyetli tanımadığım bir insan değildi en azından.Kitaplığa doğru yürüdüm.Olabildiğince doluydu,bunları okuyup okumadığını merak ettim.Tam o sırada çarpan ev kapısının ardından irkildim.Ne yapacağımı bilemez halde öylece kalakaldım.Adımlar gittikçe yaklaşıyordu.Ani bir reflekse dolapla yatağın arasındaki boşluğa girdim.Bir kaç konuşma sesinden sonra odanın kapısı açıldı.Gelenin Salih olduğunu görmek beni az da olsa rahatlatmıştı.Ama şöyle bir sorun vardı,ben hangi akılla bu odaya girmiştim.Bana sorması muhtemel bir soruydu bu.Kafamı biraz çıkarıp baktığımda üstünün çıplak olduğunu gördüm.Bir anda nefes almam zorlaşırken o pantolununa yöneldiğinde birden incelen sesimle onu durdum.
-Salih dur!
Salih şaşkın bir şekilde sesin nerden geldiğini bulmaya çalışırken gizlendiğim yerden çıktım.Beni görünce saşırdı,yani doğal olarak.
-Deniz?
-Ben şey aslında kitaplığından kitap alacaktım,annenin geldiğini sanınca bende..
-Önemli değil,sakin ol.
Gözlerini bana sabitlemiş bana bakıyordu.Benim için durum biraz zordu tabi.Üstü çıplak olduğu için yüzüne bakmak zorundaydım,her ne kadar gözlerim bana ihanet etmek istesede.Zar zor sabitlediğim gözlerimi gözlerine diktim.Yavaşça bana yaklaşmaya başladı.Sanki kendinde değil gibiydi.Bir anda yere düşecekken onu yakaldım.Biraz zor olmuştu.Ellerim çıplak tenini tuttuğu için yanmaya başlamıştı.Kalbim göğüs kafesimden bağımsız çarparken yatağa doğru yürüyüp onu oturttum.Ellerimi teninden çekerken beni durdurdu.
-Gitme.
Ellerim olduğu yerde kalmaya devam edince derin bir nefes aldım.Önüne çömeldim.Kafasını dik tutmak için çaba harcıyor gibiydi.Nefesi yüzüme vuruyordu.
-Sen,içki kokuyorsun.
Başını kaldırıp bana baktı.
-Üzgünüm,ben..
-Hayır,ben üzgünüm beni ilgilendirmez.
-Hayırr.
Gittikçe uykuya dalmaya hazırlanıyor gibiydi,gözleri kapalı konuşmaya başlamıştı.Bir anlık cesaretimle ellerimi yanaklarına koydum,o da ellerini benimkilerinin üstüne..Gözlerini açık tutmak için büyük bir çaba gösterdiği belli oluyordu.-Uyu ve kendine gel olur mu?
Hafifçe başını salladı.Ama ellerimi bırakmamıştı.Yatağa uzanırken hala elimi tutuyordu.Onu izlemeye başladım.Göz kapaklarını yavaşça kapatırken gülümsedim.Yüzünü inceliyordum,çünkü gözlerim isyan edip çıplak üstüne bakmak istesede zorladım.Kafamı yatağın kenarına koydum.Uykuya dalmasını bekledim.Gittikçe eli gevşedi,elimi yavaşça çektim.Yorganı üstüne örttüm.Yavaş adımlarla odanın çıkışına ilerleyip,kapıyı çekecekken duraksadım.Yerde olan bir fotoğrafı aldım,esmer bir kızla Salih yan yana poz vermişti.Gözlerim faltaşı gibi açılırken kendime kızdım,ben o takıntılı sevgililerden olmayacaktım.Hızla odama girip kapıyı kapattım.Hülya Teyze'nin neyseki beni görmemişti.Yoksa aklına iyi şeyler gelmezdi.Yatağıma yorgun bedenimi yavaşça bırakırken pijamalarımı giymeye üşenmiştim.Her zamanki ben.Genelde moralim bozuk olduğunda giyiyordum,nedense.Gözlerimi tavana diktim.Kalbimin düzensiz atışları biraz olsa hafiflesede hala devam ediyordu.Ona bu kadar yakın olmak vücudumun alarm vermesine neden oluyordu.Hem halletmem gereken bir mesele vardı,o da burada daha fazla kalamayacağım idi.Buna hemen nasıl bir çözüm bulurdum bilmiyorum ama kovulmadan kendim gitmek istiyordum.Hülya Hanım'ın işi belli olmazdı.Bunları yarın düşünmek üzere erteledim.Gözlerimi kapatıp kendimi uykuya bıraktım.
Ertesi sabah uyandığımda geç kalkmışçasına fırladım.Sanırım bir rüya görmüştüm.Resimdeki kızla ilgiliydi,esmer kız.İçimdeki kıskançlık kırıntılarını yok edip banyoya yürüdüm.Yüzüme her soğuk su çarpışımda daha da canlanıyor gibi hissediyordum.Banyoda işim bittikten sonra mutfağa doğru yürüdüm.Hülya Teyze çıkmıştı sanırım.Salih'in de daha uyandığını düşünmüyordum.Kapı ziliyle kapıya yöneldim.Açtığımda şok oldum diyebilirim.Fotoğrafta gördüğüm kız karşımda dikiliyordu.Beni baştan aşağı süzdükten sonra konuşmaya başladı.
-Salih yok mu?
Kızı dikkatle inceledikten sonra konuşmak için ağzımı araladım,ama kız çoktan beni itip içeri girmişti.Her ne kadar kabul etmek istemesemde kız güzeldi.Hızla Salih'in odasına doğru yürümeye başladı.Arkasından hızla gitsemde ona yetişememiştim.Kız hızla odanın kapısını açtı.Salih şok olmuş gözlerle kıza bakarken hala dün geceki pozisyondaydı.Üstünde bir şey yoktu.Kızın gördüğü şey için vücudumu bir kıskançlık dalgası sarsa da şimdi sırası değildi.
-Esma?
-Salihhh aşkım!
Şok olmuş gözlerle olanları izlerken Esma mıdır nedir sinir kız Salih'e sarılınca geriledim.Sanki kafamdan aşağı buz dökmüşler gibiydi.Ağzım açık bir şekilde hala olanlara anlam vermeye çalışıyordum.Şüpheler yersiz değildi.Salih bu ani sarılıştan kurtulmaya çalışırken hızla odama girdim.Zaten gitmek için bir bahane arıyordum.Şimdi tam sırasıydı.Gözümden akan yaşları elimin tersiyle silerken bir yandanda kendime kızıyordum.Niye ağlıyorsun aptal!Bu kadar güçsüz müsün!Eşyalarımı bavuluma tıkadıktan sonra evin kapısına doğru yürüdüm.Salih arkamdan bağırıyordu.
-Deniz bekler misin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz(Askıya alındı)
RomantizmGeçmişinde yaşadığı kalp kırıklığı yüzünden kendine duvarlar örmüş bir kız düşünün.Yaşadığı o kötü olay sonrasında herkes tarafından suçlu bulunan kız..Geçmişinde hissettiği duyguları tekrar kalbinde hissetmeye başladığı zaman ise hayatı yepyeni bir...