16.BÖLÜM

239 10 7
                                    

Belki de mutlu olmak hiç tadamayacağım bir şeydi,bilmiyorum.Belkide çok karamsar konuşuyorumdur ama yinede nedense bir türlü her şey yolunda değil bir şeyler ters gidiyor sürekli..2 sene önce de şimdide bu garip duyguları yaşadığımı hatırlıyorum o güzel duyguları,ama şimdi biraz farklı çünkü şuan 2 sene öncesindeki korkuyu ve acıyı yaşıyorum.Tekrar kaybetme korkusu..2 sene önceki ben değilim artık daha fazla hatırlar olmuştum,daha da fazla incinir olmuştum.En ufak bir kırıcı laf bile kalbimi yaprak gibi ordan oraya savurmaya yeterdi.Belki de ailemin yanımda olmayışından dolayıydı bu kırgınlık,alınganlık.Ne zaman tam olarak her şey yolundaydı?.2sene öncesinden de ötede Kıvanç'ı kaybetmeden öncede hiç bir şey normal değildi,olmamıştı.Annem kontrol manyağının tekiydi mesela ama babam daha hafifletilmişi gibiydi.Ablam tam bir baş belasıydı,beni dövmelerinden ve sürekli uğradığım lafla işkenceleri saymıyorum bile.Her zaman bir şeylerle uğraşmak zorunda kalmıştım her zaman..Ama şimdi farklıydı ben ne kadar ailemden ve eski yaşamımdan kaçsam dahi hiç bir şey düzelmeyecekti.Ve ben evden ayrıldığımdan beri kalbimde tekleyip duran özlemi bir türlü atamamıştım.Şimdi Salih'in gözlerindeki korkuya şahit olurken bende korkuyordum hemde çok.Tam olarak ne olduğunu bilemesekte ikimiz de karışık duygular içerisindeydik.Taksi son sürat ilerlerken iki dakika sonra hastanenin önünde durduk.Salih taksinin parasını verdikten sonra koşar adımlarla içeri girerken elini sıkıca tuttum.Şu an desteğe ihtiyacı vardı ve ben bu hissin ne demek olduğunu çok iyi bilirdim.Ameliyathanenin önüne koşarken elimi sıktıkça sıkmıştı ama umrumda değildi.Hülya teyze telaşla kalkıp oğluna sarılırken ellerimiz ayrıldı.Hülya teyzenin bile güçlü portresi yıkılmıştı,perişan bir haldeydi.Oğluna sımsıkı sarılıp hıçkırıklarla ağlarken bende gittikçe olduğum yerde yok oluyordum sanki.Bu telaş bu duygular iki sene öncesinden de tanıdık geldiği için olduğum yere çöküyordum.Gözlerimden benimde yaşlar akmaya başladığında Hülya teyzenin hıçkırıkları beni bastırır haldeydi ama bundan şikayet ettiğim yoktu.Ağlamaktan nefret ederdim,birde insanların beni ağlarken görmesinden..Her zaman en güçlü halimle durmaya çalışsam da ben bir kızdım ve en ufak bir şeyde gözlerimin dolmasına engel olamazdım.Artık tamamen yere oturduktan sonra kafamı duvara yasladım.Ve gözlerimi yumdum.

-Önümde yere yığıldı!Hiç bir şey yapamadım,baban gözümün önünde eridi Salih!

Salih annesini sakinleştirmeye çalışırken kendisininde hiç sakin olmadığını biliyordum.O annesini avutuyordu ama onu kim avutacaktı,ona yalnız bırakmayacaktım.Ayağa kalkıp Salih'in yanına gittim ellerimi belime dolarken dudaklarımı kulağına yaklaştırdım.

-Hepsi geçecek baban sağa salim çıkacak oradan göreceksin.

Söylediklerimle bir nevi kendimide rahatlatmaya çalışıyordum aslında çünkü bu benim için çok büyük bir kayıp olurdu,Salih ve Hülya teyze için çok daha büyük bir kayıp.Hülya teyzede Salih'in kollarında yığılınca panik olmuştum.Salih ne yapacağını bilemez bir halde anne diyerek bağırırken etrafımızda birkaç doktor ve hemşirenin belirmesi bir olmuştu.Hülya teyzede ayrı bir odaya taşınırken Salih duvarları tekmeler olmuştu.Onu böyle görünce yüreğim sızladı.Hıçkırıklarıyla hastane çınlarken ona sımsıkı sarıldım.Onu ağlarken görmek beni mahvetmişti,paramparça olmuştum.Yüksek sesli hıçkırıklarını susturmak istercesine onu kendime bastırdım.Kafası boyun boşluğumda bir yer bulurken yanaklarımdan süzülen damlalara ben de hakim olamıyordum.

Hülya teyze seruma bağlı bir şekilde yatarken Salih'in ifadesizliği beni korkutuyordu.Öylece boşuğa bakması beni korkutuyordu,konuşmaması,gözlerini ayırmaması,Mehmet amcanın sağ çıkamaması beni öyle korkutuyordu ki..Hiç olmazsa sakinleşmişti.Elleri avucumun içindeydi soğuktu,buz gibiydi.Sıcak nefesimi tekrar ellerine üflerken gözlerimi yüzünde gezdirdim.Hülya teyze biraz önce uyanmış hemşirenin yaptığı sakinleştiriciyle tekrar uykuya dalmıştı.

Deniz(Askıya alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin