(Sevgili okuyucularım,son bölümün yorum kısmına yazdığınız şeyler beni çoook mutlu etti.Karakterlerin resimlerini koymayı bende düşündüm.Ama kafamda hayal ettiğim gibi bulabilir miyim bilmiyorum.İnternette karakterlerin resimleri için bol araştırma yapıyorum.Anlayışınız için teşekkür ederim,iyi okumalar..)
Salih’in söze başlamasıyla gözlerimi açtım.Bir an önce Salih’e Aras’ı uygun bir şekilde anlatmalıydım,tabi arkadaşım olarak...Aras’ı eski sevgilim sanmasından korkup böyle düşünmesini engellemek için susukunluğumu bozup konuşmaya başladım.
-Aras bu Salih,Salih arkadaşım Aras
Aras ifadesiz bir yüzle Salih’in elini sıktığında içimde filizlenen korkuyu yüzümde göstermemeye çalıştım,bu zayıflık göstergesiysi ve kimseye zayıf bir kız olarak görünmek istemiyordum.Salih hala bir açıklama beklerken Aras benden önce davranıp konuşmaya başladı.
-Deniz ile 2 sene öncesinden tanışıyoruz.
Daha fazla şey anlatmasını engellemek amacıyla lafa karıştım.
-Aras eski bir arkadaşım.
Aras bana soğuk bakışlarını çevirirken Salih’in korktuğum cevabı vermemesi için içimden dua etmeye başladım.
-Ben Salih Deniz’in erkek arkaşıyım.
İşte korktuğum şey buydu.Şuan Aras’ın bana gözünde bir pislikten farkım yokmuş gibi baktığını anlayabiliyordum..Her ne kadar onun gözlerine bakmıyor olsam dahi içimi bir korku dalgası sarmıştı.Kıvanç’ı unutmamıştım,ama ömrüm boyunca onun özlemiyle kendimi bir odaya kapatıp erkeklerin giremeyeceği bir duvar öremezdim kafamda.Her ne kadar Salih’ e karşı ilk defa o duyguları hissettiğimde vücuduma saran o kötü duygu ile başa çıkmaya çalışsam dahi..Kendi kendime Kıvanç’a ihanet ettiğimi düşünürken Kıvanç hayatta olsaydı böyle bir şeyi benden istemeyeceğini biliyordum.Ama yinede vücudumun o pişmanlık dalgasını yaşamasına engel olamamıştım.Ama Salih’i seviyordum,yada beynim bana kötü bir oyun oynuyordu..
Arasla yalnız konuşmak gerekiyordu,herşeyi ona anlatmalıydım.Kıvanç’tan sonra ilk defa birine karşı bu duyguları beslediğimi bilmeliydi.Benim hakkımda yanlış düşünmesini istemiyordum.Salih’in elini tutup konuşmaya başladım.
-Bizim şu an eve gitmemiz gerekiyor .Sana numaramı vereceğim seninle bazı şeyler konuşmam gerekiyor.
-Benimde seninle konuşacaklarım var.
Aras’a veda edip hızla eve doğru yürümeye başladım.Salih’in birşeylerden şüphelenmemesini umarken bana yetişip nefes nefese konuşmaya başladı.
-Sen iyi misin?
-Evet iyiyim neden sordun ki?
-Bilmiyorum Aras yanımıza geldiğinde biraz gerildin sanki.
-Hayır sadece üşüdüm hadi içeri girelim.
Asansöre bindiğimizde Salih hiçbir soru sormadı neyseki..Evin kapısına geldiğimde bu sefer başka bir şeyle baş etmeye çalıştım.Salih annesine hiçbir şey söylemeden kolumdan çekip evden çıkarmıştı.Hülya teyze kesin birşeylerden şüphelenip beni sıkıştıracaktı.Ama bu Arasla konuşmamadan sonra beni o kadar da korkutmadı.Kapının ziline bastığımızda Hülya teyze kapıyı açtı.Meraklı bakışları altında içeri girdiğimizde Salih’in açıklama yapmasını diledim.Neyseki Salih bir şeyler söyleyip annesini rahatlattıktan sonra odama çekildim ve akşam yemeğine kadar da çıkmadım.Odamda kendi düşünce karmaşamla boğuşurken kapımın tıklanmasıyla toparlandım.Her zamanki gibi Mehmet amca kafasını kapının eşiğinden uzatmış bana bakıyordu.Yemek hazır olmalıydı.Yataktan inerek Mehmet amca’yı takip ederken gün geçtikçe solan yüzünün nedenini merak etmedende edemedim.Yemek neşeli geçmişti,herkesin keyfi yerindeydi.Ama ben nedense mutlu değildim Salih’e duygularımı itiraf ettikten sonra hayatımın artık o kadarda kötü olmayacağını düşlerken Aras’ın gelmesiyle geçmişe geri dönmüş ve yeniden karanlığa gömülmüştüm.Dikkatlerini çekmemek amacıyla yüzümde zoraki bir gülümsemeyle onlara eşlik ettim.Yemekten sonrada sofra toplandıktan sonra herke salona geçerken izin isteyip odama geçmek istesemde Mehmet amca beni bırakmadı.Daha sonra bu sefer gerçekten gülümsesem de içimdeki sıkıntıyı bir türlü gideremedim.Salih çok neşeliydi sürekli şakalar yapıyordu.Mutlu olmasına şaşırmıyordum çünkü duygularının karşılıklı olduğunu duyduğunda yaşadığı sevince şahit olmuştum.
Herkes odasına çekildiğinde yatağıma uzandım,olanları düşündükçe başıma ağrılar giriyordu,uyumaya çalıştım ama yapamadım.Sonunda pes edip kalktığımda saat gece yarısıydı.Odamdan çıkıp mutfağa doğru ilerlerken balkonun yanan ışığı dikkatimi çekti ve o tarafa doğru yürümeye başladım.
Mehmet amca balkonda beni görünce koca bir gülümsemeyle bana baktı.Ona doğru yürüdüm.Sigara içiyordu ve öksürüyordu.Bu sefer öksürmeleri daha da şiddetliydi.
-Uyuyamadın mı kızım?
-Hayır ya siz?
Bir elindeki sigarayı birde bana bakarken kafasını salladı ve sigarasından uzunca bir nefes çekti.
-Kaç sene oldu?
-Efendim?
-Siz sigaraya başlayalı?
-Yaklaşık 30 sene diyelim.
-30 sene?!
Sesimin inceliğini ayarlayamamış tiz bir çığlık gibi çıkan sesimi kontrol altına alamamıştım.Mehmet amca bana bakıp gülümsedi.Babam aklıma gelince gözlerimin dolmasını engelleyememiştim.Babam, babam da sigara içerdi ve elinden düşürmezdi ama onun bu kadar uzun süredir içtiğini sanmıyordum.
-Keşke bırakabilseniz.
Benden 30 yaş büyük bir adama öğüt verdiğim için kendimi kötü hissettim.Bana verceği her tepkiye hazırlıklıyken Mehmet amca sinirli görünmüyordu aksine neşelendi.
-Keşke..
Birazda sessizliği sürdürürken Mehmet amca sandalyenin üstündeki şalı omzuma attı.
-Ben yatıyorum sende üşütme dikkat et.
-Tamam iyi geceler.
-İyi geceler.
Mehmet amca gittikten sonra şehrin karanlığa bürünmüş manzarasını izledim.Tam içeri girmeye hazırlanırken telefonumun titremesiyle elimi cebime atıp telefonumu çıkardım.Mesaj Aras’tan dı,korkarak mesajı açtım.
Parktayım,seni bekliyorum..
İnip inmemekte kararsızdım, ne kadar kaçarsam kaçayım onunla yüzleşmem gerektiğini biliyordum.İçeri girip paltomu aldım ve evin kapısını sessizce açtım.Ayakkabılarımı da ayağıma geçirince sessizce asansöre doğru yürüdüm.Hülya teyzeye karşı ne kadar dikkatli olmam gerekiyorsa komşularına karşıda aynı dikkati göstermem gerektiğinin farkındaydım.Elimden geldiği kadar az ses çıkararak apartmanın kapısını açtım.Adımlarımı parka doğru hızlandırdım.Gecenin bir yarısı genç bir kız İstanbul’un ıssız sokaklarında yürüyordu.Gazete de ki cinayet yada adam kaçırma olaylarını kafamdan atarak yürümeye devam ettim.Ellerimin titremesine engel olamazken parka girdim.Aras Salihle oturduğumuz bankta oturuyordu.Beni görünce bakışları yüzümde gezindi ve daha önce onda hiç raslayamadığım kötü bir gülümsemeyle ayağa kalktı.....
2 SENE ÖNCE
Herkes siyahlara bürünmüş,bulutlar bile kara bulutlarını toplamış bu acı günde beni yalnız bırakmıyorlardı.İnsanlar Kıvanç'ın ailesine üzüntülerini belli ederken beni yüreğim binlerce kez paramparça oluyordu,ayakta bile duramazken hiç kimsenin *ailem dışında*beni gelip avutmadıklarını farkettim.Sanki nişanlımı ben itmiştim ölüme..İnsanlar tiksinç bakışlarını üzerimde gezdirirken cinayet işlemişçesine bir hisse kapıldım.Neden böyle davranılıyordu yada benim hakkımda dışarıdakilere neler anlatılmıştı bilmiyordum,zaten çok da umurumda olduğu söylenemezdi.Sürekli ama sürekli Kıvanç gözümün önündeydi,yüreğim tekrardan acıyla kavrulurken Herkes dağılıp cenaze çoktan defnedildikten sonra yanıma gelen Nergis Hanım,eşi ve Aras'ı yeni farketmiştim.Başımı kaldırıp onlara baktığımda yüzüme çarpan bir tokatla sersemledim.Kıvanç'ın babası karısını tutarken Nergis hanım acı feryatlarla bağırıyordu bana.Tutmasalardı beni paramparça edeceğinden emindim.Yüzüme yediğim tokat ile gözlerim yaşarırken hafifçe başımı kaldırıp onlara baktım ,düşmanca bakışlara....Herkes evine doğru yürümeye başlarken bir anlık gözlerimin kararmasıyla yere yığıldım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz(Askıya alındı)
RomanceGeçmişinde yaşadığı kalp kırıklığı yüzünden kendine duvarlar örmüş bir kız düşünün.Yaşadığı o kötü olay sonrasında herkes tarafından suçlu bulunan kız..Geçmişinde hissettiği duyguları tekrar kalbinde hissetmeye başladığı zaman ise hayatı yepyeni bir...