12.BÖLÜM

250 12 10
                                    

Resim Deniz:)

Aras gözlerimin içine merakla bakarken gözlerimi kaçırdım.Söylediklerinin doğru mu yoksa sadece şuan ki haliyle mi bir alakası olduğunu anlayamamıştım.Böyle bir şey olmazdı deği mi,olmazdı?Tekrar gözlerimi Aras' a çevirdiğimde sabrı taşmış gözüküyordu.

-Deniz?Aaa tamam anladım biraz ani oldu değil mi?

Yüzüme daha önce tanışmadığım gülümsemelerinden birini atarken cesaretimi toplamaya çalışıyordum.Ya ona yalan söyleyip içini rahatlatacaktım,yada doğruları söyleyecek ve bana ne yaparsa razı olacaktım..Kafamı eğip konuşmaya başladım.

-Aras sen,sen benim kardeşimsin.

Bana vurmasını yada bağırmasını beklerken hafifçe kafamı kaldırıp göz ucuyla ona baktım.Sakin görünüyordu.Gözlerini yüzüme diktikten sonra büyük bir kahkaha attı.Bu garip davranışlarının beni daha çok korkuttuğunu bilerek mi yaptığını düşünmeden edemiyordum.Ayağa kalkıp dışarı çıktığında biraz zaman kazandığımı fark ederek sandalyemi yavaşça masaya yanaştırmayı denedim.Canımın yanmasını bir kenara bırakıp ağzımla masanın üzerindeki bıçağı almaya çalışırken Aras tekrar içeri girince geri çekildim.Bana doğru yürüyüp sandalyesini tekrar önüme çektikten sonra beni incelemeye başladı.Kafamı kaldırıp sesimin güçlü çıkmasına gayret ederek konuşmaya başladım.

-Yalvarırım beni bırak Aras lütfen.

Gözlerimin tekrar dolmaması için çaba harcarken kendi güçlü halime şaşırıyordum.Nerdeyse 12 saattir bağlı durumdaydım,her yerim uyuşmuştu.Ve ben normalde böyle bir haldeyken bağırıp ağlamaya başlardım sanırım..Ama ne olursa olsun Aras'ın bana kötü bir şey yapmayacağını kendime inandırmaya çalışıyordum.

Aras kafasını iki yana sallarken nefretle dolmuş gözlerini bana çevirip konuşmaya başladı.

-Seni bırakmayacağım Deniz beni mutsuz edip senin mutlu olmana göz yummayacağım.Beni bırakıp da aileme çektirdiklerinden sonra senin o çocuğa gitmene izin vermeyeceğim.

Daha fazla tutamayacağımı anlayınca göz yaşlarımı serbest bıraktım.Göz yaşlarım yanağımdan yavaşça süzülürken Aras önündeki masayı da tekmeleyince olduğum yerde sıçradım.Ona güvenemezdim,artık o benim tanıdığım Aras olmaktan çıkıp bambaşka bir insana dönüşmüştü.Peki gerçekten kendimi suçlamalı mıydım bilmiyorum.Göz kapaklarımı sıkıca kapattım.Ve kötü bir kabus olmasını dileyerek dua ettim.Ve göz kapaklarımın ağırlığına tahammül edemeyerek kendimi uykuya bıraktım.

Salih

Sabah kapısını çaldığımda cevap vermeyince bir gariplik olduğunu farketmiştim.Yavaşça içeri girdiğimde de onu bulamayınca salona doğru yürüdüm.Babam kahvaltı yapıyordu annem ise ona eşlik ediyordu.

-Deniz yok!

Babam gözlüklerinin üstünden bakıp gazeteyi elinden bıraktı.Annem ise kahvaltısına hala devam ediyordu.

-Hülya birşey alması için dışarı mı yolladın?

Babam ve ben kafalarımızı anneme çevirdiğimizde hiç istifini bozmadan çayından bir yudum aldı.

-Ben onu hiçbir yere yollamadım.Belkide kendisi gitmiştir yada bu evde istenmediğini anlamış olmalı.

Babam ayağa kalkıp ceketine doğru yürürken yanına gittim.

-Bende seninle geleceğim baba.

Annemin arkadan seslenişlerine aldırmadan asansöre yürüdük.Korku ve endişe tamamen aklımı ele geçirmiş haldeydi.Bir an önce asansörün aşağı inmesini beklerken telefonum titremeye başladı.Aceleyle cebimden çıkarıp kulağıma götürdüm.

Deniz(Askıya alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin