2-Homofobik Havuç

1.1K 113 85
                                    


2-Homofobik Havuç

 ''Selam. Ben yeni oda arkadaşın Jung Hoseok.''

 Ne yani bu havuç benim oda arkadaşım mıydı?  Uzattığı eli sıkıp hafifçe gülümsedim.

 ''Ben de havu...- Kim Taehyung.'' Aish az kalsın batırıyordum.

 ''İyi geçinelim.'' Odaya göz gezdirip tekrar bana döndü.

 ''Alt kısım bana kalmış sanırım.'' Gidip yatağa atladı.

 ''Evet. İlk gelen istediği yeri kapar.'' Yavaş adımlarla yukarı çıkarken çalan kapıya içimden küfür edip tekrar aşağı indim. Bu sefer öğretmen gelmişti. İkimizi de kontrol ettikten sonra gitti. Hoseok yurt yaşamına alışık gibi duruyordu. Ona doğru baktığımda valizlerini açmış eşyalarını yerleştiriyordu.

 ''Sana kolay gelsin ben yatıyorum.'' Ağır ağır yukarı çıktım.

''Sağol sana da iyi uykular.'' Bir şey demeyip terliklerimi çıkarttım ve yatağa girdim. Gözlerimi beyaz tavana dikip Yoongi'yi düşünmeye başladım. Aramıyordu. Mesaj dahi atmıyordu. Onu özlemiştim. Ama o beni özlemiyordu. O beni özlemiyorsa ben de onu özlemeyecektim. Sol tarafıma dönüp at şeklindeki peluş oyuncağıma sarıldım ve gözlerimi kapattım. Uykunun esiri olmam uzun sürmemişti.

***

 Alnımın ortasında hissettiğim baskı ile zar zor gözlerimi araladım. Daha doğrusu aralamaya çalıştım. Uykulu gözlerle bana bakan Hoseok derin bir 'oh' çekti. 

 ''Milyarlarca alarm çaldı ve sen hariç bütün yurt uyandı.'' Ne yani uykum ağırsa ne olmuş? Milyar tane alarm kuruyorsam kime ne? Uykumun ağır olması benim suçum değildi sonuçta. 

 Yataktan doğrulduğumda Hoseok da aşağı inmişti. Gözlerimi kaşıyarak aşağı indim ve uyuşuk adımlarla tuvalete girdim. Aynadaki yansımama baktığımda her zamanki yeni uyanmış Taehyung'dum.

  Elimi ve yüzümü yıkayıp güzelce dişlerimi fırçaladım. Çalan telefonumu duymamla tuvaletten çıkıp yukarı koştum ve komidinin üstünde duran telefonumu aldım. Ekranda gördüğüm isim normala göre gülümsememi sağlamamıştı. Yavaşça açıp kulağıma götürdüm.

  ''Sevgilim...'' 

 ''Seni dinliyorum.'' Sesim oldukça sert ve mesafeliydi. Konuşurken bir yandan de giyeceğim kıyafetleri ayarlıyordum.

 ''Seni özledim.''

 ''Ve?'' Özür dileyene kadar barışmak gibi bir niyetim yoktu çünkü gerçekten beni çok kırmıştı ve bu ilk seferi de değildi.

 ''Aish biliyorsun sen işte.''

 ''Hayır bilmiyorum.'' Hadi ama bir özür dilemek bu kadar zor olmamalı. Özellikle de sevdiğin ve kalbini kırdığın birinden.

 ''Üzgünüm Taehyung.'' Zar zor söylediği bu iki kelime kalbimdeki buzları eritmeye yardımcı olmuştu.

 ''Sonra görüşürüz.'' Hemen eskisi gibi olmayacaktım tabiki de.

 ''Pekala görüşürüz.'' Telefonu kapatıp yatağın üstüne attım ve seçtiğim kıyafetlere bakıp memnunca başımı salladım. Hızlıca üstümü değiştirip telefonumla çantamı aldım ve aşağı indim. Hoseok bıkkın bakışlarla tavana bakıyordu.

 ''Hangi bölümdesin.'' Her ne kadar insanlarla kaynaşmak istemesem de o oda arkadaşımdı ve aramızın buz gibi olmasını istemiyordum.

 ''Edebiyat. Sen?''

Prejudiced Love // VHOPE ~DUZENLENIYOR~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin