3-Güzel Bir Gün

1K 108 48
                                    


Vote ve Yorumlarınızı eksik etmeyin yoksa ağlarıım ><

3-Güzel Bir Gün

Odadaki o ilginç konuşmadan sonra kampüse gidip derse girmiştim. Tam beklediğim gibi daha ilk dersten derse başlamıştık. Sınıftaki kişilerin çoğu kendi halindeydi. Öğretmeni de hiç sevmedim. Doğru düzgün ders anlatamadığı için ayrıyaten daha fazla çalışmam gerektiğini anlamıştım.

Yanımda oturan çocuk bana dönüp ve sevecen bir şekilde gülümsediğinde dikkatimi ona verdim.

''Merhaba ben Sehun. Sen?''

''Ben de Taehyung.'' Hala gülmeye devam ediyordu ve fazlasıyla sıcak kanlı duruyordu. Bu tipiyle tam bir bebeği andırıyordu.

''Memnun oldum Taehyung. Kafetaryaya gideceğim. Geç kalmamak için kahvaltı bile yapamadım. Birlikte gidelim mi?'' Ne yalan söyliyim ben de bir şey yememiştim ve gerçekten açtım.

''Olur gidelim.'' Eşyalarımızı toplayıp sınıftan çıktık ve kafetaryaya gittik. Tost ve çay aldıktan sonra boş bir masaya oturdum. Tostumdan bir ısırık aldığım sırada Sehun'da kruvasan ve meyve suyuyla karşımdaki sandalyeye oturdu. Bir yandan bir şeyler yiyip diğer yandan da sohbet ederken Sehun bana lisedeki anılarından ve yaşadığı komik olaylardan bahsediyordu. Hoş sohbet birisiydi ve sohbeti sıkmıyordu.

Dersimizin başlamasına az bir vakit olduğunu fark etmemizle yediklerimizin çöplerini atıp sınıfa geçtik ve boş olan sıralardan birisine oturduk.

***

Okulun ilk gününü başarılı bir şekilde atlatmıştım. Üstelik Sehun ile de iyi anlaşmıştık. İşin güzel kısmı da yan odada kalıyor olmasıydı.

Daha ilk günden dersler zorlamıştı açıkçası ve bu da başımı ağrıtmıştı. Ağrıyan başımı ovuşturarak odaya girdim. Odaya girer girmez bedeninden sular damlayan ve altında sadece havlu olan bir Hossok görmeyi beklemiyordum elbette. Şok içerisinde gözlerimi kırpıştırıp bakışlarımı kaçırdım ve ayakkabılarımı çıkarttım. Geldiğimi fark ettiğinde bakışlarının bana döndüğünü hissettim.

"Hey! Hoşgeldin." yavaşça ona baktım. Bakışlarını benden çekip elindeki havluyla saçlarını kuruturken yatağına doğru yürümeye başladı. "Nasıldı ilk günün?"

"Güzeldi. Güzel geçti ve çok kafa dengi bir çocukla tanıştım " İki kişilik olan koltuğa oturup ayaklarımı önümdeki sehpaya uzattım. "Tek sorunum ilk girdiğim dersin hocasının aşırı derecede kötü ders anlatıyor olması. Hatta anlatamıyor olması." Hafifçe güldüğünde dudağının üzerindeki iki küçük çukura kaymıştı gözüm. Şirinlerdi.

Ona gününü sormadığımı fark ettiğimde yerimde hafifçe doğruldum. "Senin günün nasıldı? Surat ifadene bakacak olursak iyiydi sanırım. Hm?" Saçlarını kurutmayı bırakıp yatağa oturdu ve hafifçe omuzlarını silkti.

"Güzeldi. Sınıftaki kızlar tam bir taştı. Özellikle de öğretmen. Ahh.." Elini kalbinin üzerine koyup başını sağa sola salladı "fazla seksiydi." Gözlerimi devirmemek için zor duruyordum. Öğretmen öğrenci ilişkisi mi? Hah hiç almıyım canım. Bu tarz şeyleri konuşmayı pek sevmiyordum da sanırım. Birkaç saniye sonra anlamsızca bana bakmaya başladı.

"Neden gözlerini deviriyorsun? Bu durumda senin de etkilenmen gerekmez miydi? Her an üstüme kusacakmış gibi bakıyorsun. " Dediği ile farkında olmadan gözlerimi devirdiğimi fark ettim ve başımı kaşıdım.

"H-hayır tabiki de etkilendim. S-sadece kendimden büyük kadınlarla pek ilgilenmiyorum. Anlarsın ya hani." İmayla gülerek göz kırptım. Ne saçmaladığım ya da neler söylediğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu ancak Hoseok ikna olmuş gibi duruyordu.

Prejudiced Love // VHOPE ~DUZENLENIYOR~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin