18- Çöpe Dönüşen Hayaller, Gerçeğe Susamış Kaderler

715 62 11
                                    


Selam millet! Sonunda yeni bölüm. Bundan önceki bölüme çok güzel yorumlar geldi ve yazma isteğim yerine geldi. Bu yüzden ne kadar yorum atarsanız o kadar bölüm gelir ;)

Benim pek içime sinen bir bölüm olmadı gibi açıkçası ama umarım duyguları ve olayları yeterince iyi anlatabilmişimdir 🙏🏻

Medyayla birlikte okumanızı öneririm 👌🏻

Bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın. Sizi seviyorum 💜

18- Çöpe Dönüşen Hayaller, Gerçeğe Susamış Kaderler

"Hay ben senin balonlarına sıçayım emi Taehyung!" Bakışlarımı bir yandan balon şişirmeye çalışan bir yandan da bana laf saydıran Sehun'a diktim. Kendim yetiştiremediğimi fark ettiğimde onu çağırmıştım ve sürpriz için bana yardım etmeye başlamıştı.

"Kırk yılın başı bir iyilik istedik be. Neyse bitti sayılır zaten. Ben fotoğrafçıdan çıktıları almaya gidiyorum yolda da Hoseok'a mesaj atacağım." Şok içerisinde bana baktı ve ayağa kalkıp kolumdan sürüklemeye başladı.

"Daha aramadın mı?! Tanrım! Taehyung sen salak mısın acaba? Çabuk ara çocuğu. Hadi kış kış." Ne olduğunu anlamadan kendimi kapının önünde buldum.

"Ay ben de sana bayılıyordum da zaten. Hah!" Söylenerek giydiğim ayakkabılarımın bağcıklarını bağladım ve yavaşça binadan çıktım. Myung Soo daha önceden kaldığı evin anahtarlarını vermişti sürpriz için. İki oda bir salon geniş bir evdi ve bulunduğu site de sakindi.

Hala Hoseok'u aramadığımı fark ettiğimde hızlıca arka cebimden telefonumu çıkartıp numarasını tuşladım. Evet ezbere biliyorum ne var? Birkaç çalıştan sonra açtığında erkeksi sesi kulaklarımı huzurla doldurmuştu.

"Efendim Taehyung."

"Şey umm... nasılsın? Nasıl gidiyor?" Ne diyorum ben ya? Acilen konuya girmezsem salak salak konuşmaya başlayacaktım.

"İyi. İyi gidiyor da sen iyi misin? Sesin bir tuhaf."

"Aslına bakarsan şey diyecektim. Bu akşam işin yoksa Myung Soo'nun eskiden kaldığı eve gelebilir misin? Önemli." Kaşlarını çattığına ve başını sol tarafına doğru yatırdığına adım gibi emindim.

"Soo'ya bir şey mi oldu yoksa? Taehyung söylesene çatlatma adamı!"

"Hayır ikimizle ilgili. Lütfen gel ama tamam mı? Akşam saat sekizde seni bekliyor olacağım."

"Peki. Peki tamam orada görüşürüz." Telefon kapandığında derin bir nefes verdim ve hızlı adımlarla fotoğrafçının yolunu tuttum.

***

Sonunda her şey bittiğinde geri çekilip eserime baktım ve memnuniyetle gülümseyip üstümü değiştirdim. Sehun bana yardım edip gitmişti. Şimdi de saçlarımı düzeltirken Hoseok'u bekliyordum.

Saat sekiz buçuğu geçiyordu ama ne gelen vardı ne de giden. Koltukta oturmuş başım eğik bir şekilde parmaklarım ile oynuyordum. Aramıştım ancak ne kadar çalsada açmamıştı.

Kalkıp ışığı kapattım ve tekrar koltuğa oturup dizlerimi kendime çektim. Gözlerimi kapatmamla dolan yaşlar serbest kaldı. Gelmiyordu işte. Gelmeyecekti. O kadar uğraşlarım boşa gitti. Beni affetmeyecekti ve asla eskisi gibi olamayacaktık. Düşüncelerin yoğunluğuyla yaşların yoğunluğu da artmıştı.

Prejudiced Love // VHOPE ~DUZENLENIYOR~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin