Vote ve yorum unutmayın. İyi okumalar :)4-Basılma ve Masaj
Aynadan son kez üstümü kontrol ettim ve telefonumu alıp aşağı indim. Sonunda okulun ilk haftası bitmişti ve Yoongi ile buluşmaya gitmek üzere hazırlanıyordum. Dün çalışma masamın üzerinde unuttuğum saatimi de takıp yurttan çıktım. Hoseok ve Sehun'la bu bir hafta içerisinde baya iyi anlaşmıştık. Yaklaşık bir saat önce de birlikte ders çalışmak için kütüphaneye gitmişlerdi.
Okuldan çıkıp karşı caddeye geçtim ve hızlı adımlarla kafeye girdim. Gözlerimle etrafa bakarak Yoongi'yi aradım. Bana hafifçe el sallayan sevgilimi görünce gülümsememe engel olamadan yanına gittim.
Sarılmanın hayallerini kurarken sadece eliyle karşısındaki boş sandalyeyi gösterdi.
''Ah bu kadar sıkı sarılma Yoongi kemiklerim kırılacak (!)'' İma dolu sesim ve bakışlarım karşısında ayağa kalkıp sarıldı. Ben de hafifçe geri sarıldım ve geri çekilip oturdum. O da karşıma geçti ve bana baktı.
''Üzgünüm Taehyung tamam mı? Şimdi şu soğukluğu kes artık.'' Daha fazla uzatmayacaktım.
''Tamam tamam.'' Sevimlice gülümsedim. Yumuşayan ifademe bakıp güldü.
''Ee görüşmeyeli ne var ne yok? Gerçi anlattığın kadarıyla her şey yolunda.''
''Evet evet her şey çok iyi. Bir şey hariç.'' Masanın üstünden elini tuttum. ''Ama onu da hallettim. Şu an her şey yolunda.'' Gülerek elimi dudaklarına götürdü ve o sırada gözüm arka masada oturan ve bize şok içerisinde bakan Hoseok ve Sehun'a takıldı. Hızlıca elimi Yoongi'nin elinden çektim. İçimdeki ses 'şimdi sıçtın' diye bağırırken sakin kalmaya çalışarak arka masadaki ikiliye gülümseyip onları yanımıza çağırdım.
"Yoongi en yakın arkadaşım gibi davran sakın çaktırma.'' Dişlerimi sıkarak sessizce konuştum.
''Ne? Neden?'' Yoongi'ye cevap veremeden ikisi de yanımıza geldiler ve oturdular. Hoseok'un gözlerinden sadece şaşkınlığını anlayabiliyordum. Sehun'dan da öyle. Yoonginin kolunu okşadım ve birkaç kez hafifçe vurdum.
''Üzme kendini oğlum. Sana başka kız mı yok? O kaybeder boş ver.'' Göz ucuyla Hoseok'a baktığımda dikkatle bizi izliyordu. Onlara doğru eğilip fısıldadım. ''Terk edilmiş de .'' İkisi de şaşkın ve üzgün bir ifadeyle onaylarcasına mırıltılar çıkardılar ve başlarını salladılar. Sehun hemen lafa girdi.
''Etrafta tonlarca kız varken sadece bir tanesinde takılı kalmaya ne gerek var değil mi ama?''
''Bence öyle değil.'' Hoseok araya girmişti. ''Eğer birisini seveceksen tüm kalbinle, tüm bedeninle seveceksin.'' Ah bir bilse ikimizin sevgili olduğunu o zaman kim bilir neler derdi? Neler yapardı? ''Gönül eğlendireceksen bir anlamı yok sevgili olmanın. O yüzden sıkma canını karşına illaki doğru birisi çıkacaktır.'' Yoongi hafifçe başını salladı ve ayağa kalktı.
''O zaman ben gideyim de biraz kafa dağıtayım.'' Biz de kalktık ve yanına gidip sarıldım.
''Sıkma canını kardeşim.'' Kardeşimi üstüne basa basa söyledim ve geri çekildim.
"Sağ ol her şey için kanka. Çok yardımcı oldun." Zoraki bir şekilde gülümsedim Yoongi'ye. Sehun ve Hoseok ile de ayak üstü tanıştıktan sonra kafeden ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prejudiced Love // VHOPE ~DUZENLENIYOR~
FanfictionHer şey homofobik olan Jung Hoseok'un oda arkadaşı Kim Taehyung'un gay olduğunu öğrenmesiyle başladı. "Üzgünüm Hoseok. Seni kaybedeceğimi bilmeme rağmen sana delilercesine aşık olduğum için üzgünüm. Lütfen benden vazgeçme. Lütfen bizden vazgeçme." ...