Bölüm 3 - Baş Belası

112 6 0
                                    




"Ve beni yürüme mesafesi 10 dakikalık bir yerde indirdi."

"Bu utanç verici."

"Aslında onunla görünmemem iyi oldu. İnsanların beni bütün kızlarla aynı yere koymasını istemem. Sadece yaptığı çok kabaydı." Penny'le konuşurken Oscar yanımıza geldi. Oscar dünyanın en tatlı gay kankasıdır.Onunla her şeyinizi konuşabilirsiniz. Hatta bazen taktik bile alabilirsiniz.

"Hey, kızlar."

"Oscar! Nasılsın?"

"Ben iyiyim siz nasılsınız, sizi hiç göremiyorum."

"Bıraktığın gibi. Daha iyi olabilir."

"Ne oldu?"

"Uzun hikaye. Siz Benny'le nasılsınız?"

"Çok iyi. Geçen hafta ailesiyle tanıştım. Çok gergindim çünkü o, bilirsiniz. Daha yeni farkına varmıştı ve henüz bir birlikteliğe hazır değildi. Ailesi de öyle. Ve onlarla tanışan ilk erkek arkadaşı oldum. Çok sevecenlerdi ve beni çok sevdiler. Beni rahatlattılar. Benden hoşlandıklarını söylediler." Bunları heyecanla anlatıyordu.

"Ah, senin adına çok mutlu oldum!"

"Öğle yemeğine ne dersiniz?"

"Kulağa hoş geliyor."

Öğle yemeğini yedikten sonra kantinin oralarda biraz takıldık. Herkes oradaydı. Parker dahil.


-PARKER-


"Parker beni dinliyor musun?" Dustin bana birşeyler söylüyordu ama dikkatim başka bir yerdeydi.

"Evet, partin 9 da başlayacak."

"Evet ama sen 8'de gelebilirsin. Anlarsın ya ehehe" Dustin fazla yalaka bir çocuk olmasına rağmen iyi bir dosttu.


-LUNA-


Gece yine tuvalete kalktım. Ve bilin bakalım yine ne oldu? Evet yine Parker'la karşılaştım ve hayır eve yeni gelmemişti. Daha kötüsü! Çıplaktı. Hayır öyle çıplak değil. Belinde havlu vardı, duştan çıkmıştı. Beni görünce yine sıçradı.

"Beni korkutmayı seviyorsun."

"Duş almak için neden bu saati seçtin?"

"İçeride çok fazla durmadım... Okuldan sonra neredeydin? Eve nasıl döndün?"

"Yürüdüm. Neden umrunda ki? Benimle görülmek istemeyen sensin. Ayrıca seni o kadar uzun süre bekleyemezdim."

"Yürüdün, bu yaklaşık 20 dakika sürer."

"40."

"Sana arabamda yer vermemin sakıncası olmaz. Sorman yeterliydi. Önce seni buraya bırakırdım."

"Bu sabah bunu yapmak istemiyordun. Ayrıca kimsenin bizi görmemesi için köşede beklemek zorunda kaldım. O yüzden kalsın, yürümeyi tercih ederim." Şaşkınlıkla beni izliyordu, konuşmaya devam ettim.

"Herneyse, yarı çıplakken burada durup seninle konuşmayı tercih etmiyorum."

"Bunu sevdin. Erkek arkadaşın da severdi"

"Erkek arkadaşım? Ah, Oscar'dan mı bahsediyorsun?"

"Adının ne olduğunu bilmiyorum. Ben hep oğlanlara ait olduğunu düşünürdüm?"

"Onun hakkında böyle konuşamazsın. Seni neden ilgilendiriyor ayrıca?"

"İlgilenmiyorum, sadece soruyorum."

LUNA - WATTYS2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin