Gece Parker'ı düşünmekten uyuyamamıştım. İyi olup olmadığını öğrenmem gerekiyordu. Ona mesaj attım."Uyanık mısın?"
"Evet?"
"İyi misin?"
"Evet :/ Neden bu saatte ayaktasın?"
"Uyuyamadım."
"Seni görebilir miyim?"
"Tabii. Geliyorum." Telefonu yatağımın üstüne fırlatıp Parker'ın odasının yolunu tuttum. İçeri girdiğimde, çökmüş dudaklarını biraz olsun gülümsemek için zorladı. Yanına gittim.
"Nasılsın?"
"İyiyim."
"Ne oldu?"
"Imm...Bazen aptalca seçimler yapabiliyorum. Genelde yakalanmam ama bu sefer bir aksilik oldu." Güldü. Gözlerimi devirdim.
"Gülmemem gerekiyor öyle değil mi?"
"Kesinlikle. Annen çok üzgün."
"Çok endişeleniyor, biliyorum"
"Senin için endişeleniyor ve birazcık onu düşünmelisin."
"Evet biliyorum"
"Ne yaptın? Söyle bana."
"Bu sefer o kadar kötü birşey yapmadım aslında. Duygularımı sanat yoluyla ifade etmeyi seviyorum ama yakalandım. Sana gösterebilir miyim?"
"T-tabii." Parker telefonunu açtı ve bana duvara yaptığı resmi gösterdi. Tahmin ettiğimden daha güzeldi, hatta çok güzeldi.
"Bu, bu çok güzel. Sen mi yaptın?"
"Teşekkürler ve evet. Aslında biraz da senden ilham aldım diyebilirim." Bu demek oluyordu ki...
"Bu ben miyim?"
"Evet, umarım sakıncası yoktur."
"Bunu yapmak için kanunları çiğnemen hoşuma gitmedi ama bu gerçekten çok güzel." Gülmeden edemiyordum. Heyecanla konuşmama devam ettim.
"Neden ben?"
"Bilmiyorum ben-sadece..." Yanlış görmüyorduysam yanakları kızarmıştı ve bana bakmıyordu. Dalga geçer gibi cevap verdim.
"Seni daha önce hiç böyle görmemiştim. Sen hiçbir zaman utanmazsın." Parker sessizdi. Artık benden hoşlandığını itiraf etmesi için ona bir şans vermeliydim. Ne? Bu kadar şeyden sonra benden hoşlanmadığını söyleyemezsiniz heralde?
"Parker, bana söyleyebilirsin."
"Tamam söylüyorum." Biraz durup nefes aldı ve devam etti.
"Tony'le çıktığını söyleyince ben-onu sevmiyorum ve yanında görmekten hoşlanmıyorum o yüzden sinirliydim. Gidip sprey boyalarımı aldım ve olan oldu. Farklı boyalarla spreylemeye başladım, kırmızı ve siyahla başladım. Sonra birden aslında seni çizdiğimi fark ettim. Resmin geri kalanı kendiliğinden geldi." Tamam, hoşlandığını tam olarak net bir şekilde itiraf etmese de, bu da sayılırdı değil mi? Dilim tutulduğu için konuşmakta zorlanıyordum. Farketmiş olmalıydı ki devam etti.
"Sadece, herşeyi berbat etmeye devam ediyorum." Başını kaşıdı ve odanın içinde tur atmaya başladı. İtiraz edecek gibi oldum ama beni durdurdu.
"Şuana kadar yaptıklarım çok aptalca biliyorum." Tamam, buna itiraz edecek halim yoktu. Aptal olduğunu o da biliyordu. Sadece;
"I-ımmmmm..." diyebildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUNA - WATTYS2018
Novela JuvenilLuna'nın hayatı her genç kız gibi çok güzel ilerlerken, babasının ölümüyle herşeyi kaybettiler. Annesiyle birbirlerinden başka dayanakları kalmadı. Ona destek olmak için bu güne kadar elinden geleni yaptı. Ama yeterli olmadı. Şimdi, yeni evinde yeni...