"Parker?" Sinirli bir ifadeyle bize bakıyordu. Tony'nin elinin hala belimde olduğunu farkedince, elini çekmesi için biraz uzaklaştım."Gerçekten burada olman gerektiğini mi düşünüyorsun?" Bunu doğrudan Tony'e bakarak söylemişti.
"Imm, şey-"
"Bence gitmelisin!"
"Ne! Parker sen-" Tony itiraz etmeme izin vermemişti.
"O haklı, burada olmamalıyım." cevap vermedim sadece başımı öne eğebildim.
"Önemli değil, seni yarın görürüm." Tony odamdan çıkarken, Parker bana yaklaştı.
"Neden böyle birşey yaptın?"
"O çocuk evin içinde dolanamaz Luna."
"Dolanmadı. Onu ben çağırdım."
"Bu eve girip çıkanlara sen karar veremezsin." Şaşkınlığımı belli etmek için ağzımı açtım. Tam cevap verecekken, konuşmaya devam etti.
"Burası benim evim! Senin değil!"
"Bu aptal evde yaşamaktan ve senden nefret ediyorum!" arkamı döndüm, gözyaşlarımı tutmak için zorlanıyordum.
"Beni yalnız bırak." Parker'ın ayak seslerinden gittiğini anlamıştım. Akşam yemeğine çıkmadım ve odamda kaldım. Parker'ı görmemek için tuvalete bile gitmedim. Çok geç olmadan da uyuyakaldım. Gece telefonumun titreşimiyle uyandım. Tabii ki, Parker yazmıştı.
"İyi misin?"
"Beni rahat bırak."
"Üzgünüm."
"Hayır değilsin."
"Gerçekten üzgünüm." cevap vermedim. Tam o sırada bilinmeyen bir numaradan daha mesaj geldi.
"Hey, ben Tony. Brad'e numaranı sordum o da Penny'den isteyip bana verdi. Umarım sakıncası yoktur."
"Tabi ki yok :)"
"Umarım bugün seni korkutmamıştır."
"Tabi ki hayır. Senin suçun değildi."
"Parker haklıydı, orada olmamam gerekiyordu. Belki daha sonra dışarı çıkarız. Neden orada bulunduğumuz hakkında kimseye hesap vermeyeceğimiz bir yere :D"
"Güzel olur."
"İster misin?"
"Tabii ki :)"
"Tamam bu bir randevu ;)" Telefonu tam kapayıp yerine koyacaktım ki, Parker'dan tekrar mesaj geldi.
"Gelip seni görmek istiyorum." cevap vermedim ve uyudum. Uykumdan uyandırılınca bir canavara dönüştüğümü söylemiş miydim size? Parker yine gecelik rutinini gerçekleştirdi ve odama girip beni uyandırdı. Bu odaya gerçekten kilit lazımdı.
"Luna."
"Luna."
"Bu artık şaka olmalı! Gerçekten odama bir kilit taktıracağım! Çık dışarı!"
"Özür dilerim, öyle davranmamalıydım." Biraz durdu ve devam etti.
"Sadece, bilmiyorum. Kıskandım." Kıskanmak mı? Parker Lockwood beni mi kıskanmıştı yani?
"Demek istediğim, ben-"
"Neyi kıskandın?"
"Hiç birşey, öyle demek istemedim. Tamam öyle dedim,ama. Bilmiyorum Luna."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUNA - WATTYS2018
Teen FictionLuna'nın hayatı her genç kız gibi çok güzel ilerlerken, babasının ölümüyle herşeyi kaybettiler. Annesiyle birbirlerinden başka dayanakları kalmadı. Ona destek olmak için bu güne kadar elinden geleni yaptı. Ama yeterli olmadı. Şimdi, yeni evinde yeni...