Sonraki gün yani parti günü, Penny'le yeni elbiseler almak için alışverişe çıktık. Yaklaşık 4 saat süren kıyafet arayışından sonra, ikimize de en yakışanı seçtik. Penny mavi straplez, kısa bir elbise aldı, üzerinde değişik çiçek desenleri vardı. Sarı saçlarıyla çok iyi bir uyum içindeydi. Bende siyah, derin göğüs dekolteli askılı bir elbise aldım. Elbisem sade olduğu için belime kadar olan saçlarımı dağınık dalgalı bıraktım. Penny'e her ne kadar belli etmek istemesem de, heyecanlıydım. Onun evinde hazırlanmıştık bu yüzden Parker'ı sabahtan beri görmüyordum. Ama beni beğeneceğinden emindim. Penny'nin babası bizi Dustin'in evine arabayla bıraktı ve en geç 12'de Penny'i alacağını söyledi. İçeri girdiğimizde, bütün okul oradaydı denebilir. Herkes çok güzel ve çok yakışıklı görünüyordu. Açıkçası biraz utanmıştım."Penny, çok fazla insan var."
"Biliyorum, çook güzel olacak." Etrafına memnuniyetle baktı ve elimi tuttu.
"Bu bizim ilk ev partimiz, hadi ama Luna." Beni çekiştirerek salonun ortasına sürükledi.
"Hadi Luna!" Dans etmem için ısrar etti.
-PARKER-
Etrafıma göz gezdirdiğimde, Luna ve arkadaşının geldiğini gördüm. Dans ediyorlardı. Luna'dan beklemediğim bir hareketti ve çok güzel görünüyordu. Danny ve Dustin de onlara bakıyordu.
"Bunlar kim? Penny ve adı neydi...Luna mı?"
"Dostum, çok ateşli!" Danny'e aldırmadım ve onları izliyor gibi görünmemek için konuyu değiştirdim.
-LUNA-
"Gidip içki almalıyız."
"Tamam, ah bak, o burada." El salladım.
-PARKER-
Luna bana el sallamıştı. Bende karşılık verdim. Evet bunun böyle olmadığını kimse bilmeyecekti. Luna'nın bana el salladığını sanmıştım ama biraz arkamda duran Tony'e doğru koştuğunu görünce elimi indirdim. Ne utanç verici ama!
-LUNA-
Tony'nin yanına gittim. Yanında bir çocuk daha vardı. Hoş görünüyordu. Bana bakıp gülümsedi.
"Gelmişsin. Sanırım şimdi sana shot borcumu ödeyebilirim." Güldüm. Yanındaki çocuğa baktı.
"Bu arada, bu Brad. Bu Luna ve..." Penny yanımıza gelmişti.
"Penny, Yani merhaba ben Penny."
"Merhaba." Brad Penny'e hayranlıkla bakıyordu.
"Ee Luna bir şeyler içmek ister misin?"
"Tabii." Penny'e döndüm. "Hemen döneriz."
"Tabi, sorun değil. Acele etmeyin." Salonun arka tarafına doğru, içkilerin bulunduğu yere gittik. Tony sürekli ne kadar güzel göründüğümü ve geldiğim için çok mutlu olduğunu söyleyip duruyordu.
"Bugün için fikrini ne değiştirdi? Ben mi?" Güldük.
"Bilmiyorum, sanırım neden olmasın diye düşündüm."
"Yani ben değilim. Anladım."
"Senin gelmen de etkiledi tabii." Eline iki bardak alıp birini bana verdi. Kafasına dikti. Bende aynısını yaptım ve kusmamak için kendimi zor tuttu. Bundan nasıl zevk alıyorlardı anlamıyordum.
"Shotlardan memnun kaldın mı?"
"Berbat, nasıl içiyorsun anlamıyorum."
"Alkolün lezzetli olması gerekmez, amacı seni sarhoş edip keyiflendirmek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUNA - WATTYS2018
Teen FictionLuna'nın hayatı her genç kız gibi çok güzel ilerlerken, babasının ölümüyle herşeyi kaybettiler. Annesiyle birbirlerinden başka dayanakları kalmadı. Ona destek olmak için bu güne kadar elinden geleni yaptı. Ama yeterli olmadı. Şimdi, yeni evinde yeni...