Bölüm 6 - Buluşma

90 5 0
                                    




    Duşa girmek için havlumu üstüme geçirdim ve banyoya girdim. Birden kapı açıldı. Bu çocuk kapının tıklatılması gerektiğini bilmeliydi artık. 1 saniye önce girse beni çıplak görecekti!

"Parker dışarı çık!" Parker gözlerini kapatıyordu.

"Duşun açık olduğunu duymadın mı?"

"Konuşabilir miyiz lütfen? Hızlı olacağım."

"Parker havluylayım. Bana 5 dakika veremez misin?"

"Bu kalmam için ekstra bir neden."

"Parker!"

"Tamam, tamam üzgünüm. Sadece aramızdakinin büyümesini ve sonunda birbirimizden nefret etmemizi istemiyorum."

"Bunun için çok geç!"

"Böyle demek istemedin."

"Beni yalnız bırakır mısın? Lütfen!"

"Neden sadece denemiyoruz? Baştan başlayalım."

"Ne değişecek?"

"Sana kötü biri olmadığımı göstereceğim. Olan herşey büyük bir hataydı. Sana kanıtlayacağım, sadece baştan başlayalım? Lütfen."

"Tamam baştan başlayalım. Ama bu olanları unuttuğum anlamına gelmiyor."

"Anlıyorum."

"Nasıl gittiğini görelim."

"Sana katılabilir miyim?"

"Parker!"

"Ne, beraber sıcak bir banyo yapmak iyi olmaz mıydı?"

"Ben kusmadan önce dur lütfen."

"Bunu sevdin." Benimle flört ediyordu, hayır bana açık açık yürüyordu.

"Artık gider misin?"

"Bundan emin misin?"

"Kesinlikle."

"Nerede olacağımı biliyorsun." dedi ve gitti. Neden benimle böyle konuşmasına izi veriyordum, ne kadar aptaldım.Ondan nefret etmem gerekiyordu. Onun hakkında düşünmeyi bırakmam gerekiyordu, o değişmeyecekti.

   Sonraki sabah, okula gitmek için hazırlıklarımı yapıp aşağı indim. Parker kapıda bekliyordu. Yanına gittim.

"Özel şoförlüğümü sevdin?"

"Sadece annemi mutlu etmek hoşuma gidiyor." Onu takmadan arabaya bindim. Yolda mesajlaşırken gülümsememi Parker fark etmiş olmalıydı ki

"Neden bu kadar mutlusun?"

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Yola çıktığımızdan beri telefonunu bir saniye bile elinden bırakmadın. Tony'le mi konuşuyorsun?"

"Üzgünüm, mesajlaşırken iznini istemeyi unutmuşum. Ve belki Tony belki başkası, neden umrunda ki?"

"Umrumda değil, sadece soruyorum." Cevap vermedim, devam etti.

"Yoksa umrumda olmasını mı isterdin?"

"Umrunda olmaması umrumda değil."

"Yani ikimizde umursamıyoruz öyleyse. Bu arabadaki kimsenin hiçbir şey umrunda değil." Beynimi yakmaya neden olan bu konuşmadan sonra en sonunda okula yaklaşmıştık. Teşekkür edip her zamanki yerde indim ve yürüdüm. Okulda Penny kütüphanede olduğunu bildiren bir mesaj atmıştı. Yanına gittim.

"Cumayı bekleyemiyorum!"

"Sana da merhaba Penny!"

"Brad tam anlamıyla tatlılık ötesi! Çok eğleneceğiz. Her şeyi planladım." Penny'nin heyecanla konuşmasını dinlerken telefonum titredi.

LUNA - WATTYS2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin