Sevgili Ayşem'e
Günler tüm hızıyla akıp gidiyor. Güne babaannemin hazırladığı mis gibi kahvaltı kokularıyla başlıyor, ardından sonsuz huzura kavuşmak için eşyalarımı bir çırpıda topluyorum. Havlum , kremlerim ve kitabımla plajın en güzel köşesinde yerimi alıyorum. Ve denizin keyfini çıkarıyorum. ( sen de olmalıydın kuzum burada ). Usul usul yanaşıyorum o berrak suya. Ve birden kendimi masmavi sulara bırakıyorum. O an zamanın durduğunu hissediyorum Ayşe. Sevdiğine kavuşmak gibi bir şey,tarifsiz. Bu hissi ömrüm boyunca başka bir şey de tadamayacak olmak kötü bir duygu olmalı. Seni de çok özledim Ayşe. Ama az kaldı görüşmemize,o gülen gözlerinden öperim.
Kuzun Leyla
Mektubumu katlayıp zarfa yerleştiriyorum. Yarın çarşıya indiğimde postalamak üzere masamın köşesine bırakıyorum. Ayşe'nin eline vardığında bizde eve dönmek üzere yolda oluruz herhalde diye düşünüyorum. Yüzmekten yorulmuş bedenimle yatağa uzanıyorum.
3 GÜN SONRA
Annemin "Leyla babaannenin verdiği çantayı unutma kızım, arabaya getir onu da " demesiyle merdivenlerden koşarak babaannemin odasına ilerliyorum. Babaannemin "Bunu mu arıyorsun balım ben getirirdim. " demesiyle hemen kapıyorum elinden kadıncağızın. "Sen zahmet etme babaanne ben götürürüm çantayı " deyip merdivenlerden iniyorum. Son kez bakıyorum arabanın bagajında eşyalara, eksik bir şey var mı diye hepsi yerli yerinde. "Güzel" deyip bahçeye babaannemin yanına usulca sokuluyorum. "Özleyeceğim seni babaanne her yaz olduğu gibi." deyip kocaman sarılıyorum. Artık gitmemiz gerek. Babaannemle vedalaşıp arabadaki yerimi alıyorum. Güle güle Antalya, seneye yine görüşmek dileğiyle.
7 saatlik yolculuğun ardından evimizdeyiz. Eşyalarımı odama bırakır bırakmaz koşarak Ayşe'nin evinde soluğumu alıyorum. Leman teyzenin;
- Görmeyeli pek güzelleşmişsin kızım gel buraya demesiyle kocaman sarılıyoruz birbirimize. Ayşe bak kimler gelmiş!
- Leylaa hoş geldin kuzum
- Hoş bulduk Ayşemm deyip 3 ayın özlemiyle sıkıca sarıldık birbirimize. Ardından elimizde çaylarımızla bahçede yerimizi aldık. Mektuplarda yazmadığımız birçok şeyi anlattık birbirimize. Sabah uyandığımızda ikimizde hamaktaydık.
-Ayşe sabah olmuş hadi kalkalım benim ilk iş günüm bugün, hemen hazırlanmam lazım. Eve geçiyorum hadi sen de kalk yavaş yavaş.
- Sen geç kuzum ben biraz daha uyumak istiyorum deyip uykulu uykulu odasına çıktı. "Ah ayşe ahh ! dedim içimden ve koşarak eve ilerledim. Annem ve babama günaydın deyip odamda yerimi aldım. Dolabımda en sevdiği kıyafetlerimi alarak giyinmeye koyuldum. Ardından saçlarımı güzelce tarayıp makyajımı yaptım. Ve dakikalar sonrasında hazırdım. Çantamı alıp bahçeye indim.
-" Çok güzel olmuşsun kızım " dedi babam. Bende teşekkür edip, kahvaltı masasında yerimi aldım. Kahvaltımı yapıp, babamla birlikte hastaneye doğru yola koyulduk. Hastaneye geldiğimizde "Başarılar kızım " diyerek yoldu etti babam. Ve artık olmak istediğim yerdeydim. Odama gidene kadar karşılaştığım herkese Günaydın deyip gülümsemeyi ihmal etmedim. Sekreter hanımın yardımıyla odamda yerimi aldım. Güzelce odamı düzenledim. Çok güzel fikirler vardı kafamda. Bu odayı hastaların kapıdan ilk girdiği andan itibaren huzur alabileceği bir alana dönüştürecektim. Masanın başına geçip, eksiklerimi teker teker bir kağıda not etmekle başladım. 10 dakika sonra ilk hastamla karşı karşıyaydım.
- Hoş geldiniz buyrun dedim gülümseyerek.
- ....
- Adınız ve soyadınızı alabilir miyim ? dedim yine cevap alamamıştım. Usulca yanına yaklaştım kadının. Üzerimdeki doktor önlüğünü çıkarıp askıya astım, dışarıdaki sekretere hastam çıkana kadar kimseyi içeriye almaması gerektiğini ve iki tane çay istediğimi belirttim. İlk günümde birinin hayatına dahil olmuştum artık. Ona sevgimle yaşadığı sorunların üstesinden gelmesini sağlayacaktım. Amacım buydu ve psikolog olduğum sürece de hep bu yöntemi kullanacaktım, kararlıydım. Kadının adı Selindi. Muhabbet ettikçe birçok şeyi dile getirmeyi başardı. Anlatmadığı birçok şey daha vardı ve bu kesindi. Ama ilk günden onu daha fazla yormak istemedim. Gerekli notlarımı alıp onu yolcu ettim. Bir daha ki gelişinde randevu almasına gerek olmadığını söyledim kapıdan geçirirken, gülümseyerek el salladım arkasından. Giderken az da olsa tebessüm etmeyi başarabilmişti. Masama geçtim, Selinle ilgili olan kağıdın altına bir not yazdım.
" Bu kadın bu kapıdan kahkahalarıyla ayrılacak."
İlk gün için güzel bir başlangıçtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ (TAMAMLANDI) #wattsy2019
Romance" Dilime Zeki Müren'in şarkısı dolanmıştı o akşam. 'Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak' O akşamdan sonra onu bana soranlara hep bu şarkıyı söyledim. " Leyla. " Yine bir yanlış anlaşılmanın kurbanı olmak istemiyorum. Bekle ben...