1 YIL SONRA
Hayatım bu akşamdan sonra değişti. Bütün hikayemiz bu akşamdan sonra yazılmaya başlandı. Şimdi Atilla İlhana soruyorum. Gerçekten ayrılık sevdaya dahil mi ? Ayrılmanın da vahşi bir tadı var mı ? Neden gittiğini bile bilmiyorum. Başa döneyim en iyisi. Benim hayatımın en güzel akşamı olan bu akşamı anlatayım sizlere.
Mecnunla bir sene boyunca güzel bir sevda yaşadık. Kah el ele sahil kenarında yürüdük kah ellerimizde dondurmayla çimenlerin üzerinde bakıştık. Yeri geldi soğuk bir kış günü elimizde çayımızla birbirimize sarıldık nerede olduğumuzun önemi olmadan. Biz beraberdik ya bizim için her yer sıcacıktı. Mevsimin kış olması bizim umurumuzda bile değildi. Ben onunla mutluydum, mutluluktan öte onu seviyorum. Bana bakmasını, uzakta olsa da kalbimindeki duruşunu seviyorum. Onun yanında olmayı seviyorum. Onun yanındayken duyduğum huzuru seviyorum. Sevgiye, beraber kol kanat germeyi seviyoruz. Birbirimizin hayatında olmayı sevdik sanırsam. Ve mutlu sonla bitecek sandım hikayemin sonunu. Bugün mutlu bir sona ilk adımımızı atacağız sandım. Sevgi ,o ,ben beraber bir yuvada olacağız sanmıştım.
Bir gün elinde çiçeklerle geldi kapıma.
- Baban evde mi Leyla ?
- Evet Mecnun ne oldu ? dememle birlikte gülümseyip bahçe kapısından evin kapısına doğru yöneldi.
Eyvah dedim içimden. Babam Mecnunun benim hayatımda olmasını istemedi. Bir çok kez masada Mecnunu sevdiğimi söyledim artık tanıştırmak istiyorum sizinle dediysem de babam devlete karşı gelen adamı ben damat diye almam bu eve dedi. Babamı yanlış tanıtmak istemem size. Sevgiden anlamayan yobaz bir insan değildir babam. Sevdasını da yaşamasını bilmiş bir babanın çocuğu ne de olsa babam. Ama iş siyasi bir boyuta girince babamında duruşu bellidir ve hiç değişmez. Mecnun ise ona aykırı bir insan. Belki de bu yüzden ona sevdalandım. Mecnunla aynı düşünceye kucak acıyoruz o yüzden onu sevdim. Dünya görüşümüz, hayata bakış açılarımız hep aynı pencereden. Babamında buna saygı göstereceği günü bekliyordum. Sanırsam Mecnun benim kadar sabırlı olamadı. Babamın karşısında gördüm onu. Gazetesi elinde olan babamın karşısına birden çıkıverdi. Annemle ne yapacağımızı şaşırmıştık.
- Buyur delikanlı ! dedi babam soğukkanlılığını koruyarak.
- Merhaba efendim. Ben buraya kızınıza sevdalandığımı söylemek için geldim. Eğer izniniz olursa yarın akşam annemle birlikte istemeye geleceğiz. dedi yüzündeki gülümsemeyi kaybetmeden.
Gülsem mi ağlasam mı karar veremedim. Annemle göz göze geldik. Onunda benimle aynı duyguları yaşadığına eminim. Mecnun babamın cevabını bile beklemeden bahçeye yöneldi.
- Leyla canını hiç sıkma olur mu ? Biz seviyoruz birbirimizi babanın da bunu görmesini istedim. Benim seni ne kadar sevdiğimi anlasın istedim.
Yüzümü avuçlarının arasına aldı.
- Seni çok seviyorum Leyla dedi ve alnımdan öptü. Sonra birdenbire yere çömeldi. Cebindeki kutuyu çıkardı.
- Benimle evlenir misin Leyla ? Bir ömür rahat bir nefes almama yardımcı olur musun ?
O an yeryüzünde değildim. Bulutların arasında olmalıydım. Ah kalbim! Nasıl da hızlı çarpmaya başladı yine. Mecnunu gördüğüm günden beri hızlı atan kalbim. Şimdi tüm yaşadıklarımız film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden. Çay bahçesindeki karşılıklı konuşmalarımız, el ele tüm şehri dolaşmamız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ (TAMAMLANDI) #wattsy2019
Romance" Dilime Zeki Müren'in şarkısı dolanmıştı o akşam. 'Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak' O akşamdan sonra onu bana soranlara hep bu şarkıyı söyledim. " Leyla. " Yine bir yanlış anlaşılmanın kurbanı olmak istemiyorum. Bekle ben...