YAZ AŞKIM

Uzak

Yemekten sonra hazırlanmak üzere odalarımıza geçtik. Siyah bikinimi giymiştim ve Cem'in bacaklarımı kırmaması adına imanlı kişiliğimi ortaya çıkararak dua ediyordum. İrem de hazırlanınca çıktık.

Yürürken etrafı gözetliyordum. "Kız İrem, bu kampta çok meteor var."

Keyifle güldü. "Ama hepsi öküz, insan gibi davranmıyorlar." O sırada okulun yere bakan yürek yakan delikanlısı Ege yanımıza geldi. "Selam güzeller."

"Selam Ege," diye cevap verdim soğuk bir tavırla. "Ne olmuş, duydunuz mu?"

Delikanlı olduğu kadar da dedikoducudur bizim bu Ege. Meraklı bir ifadeyle ona döndüm. "Ne olmuş?"

"Bizim bu afet Yeşim yok mu?"

"Eee ne olmuş? Kiminle yakalandı yine?"

"Dün gece saat bir sularında düşmanlardan Poyraz Ersen'i odasına almış terasta öpüşürken görülmüşler."

Söylediği şeyle donup kaldım. Poyraz benden sonra Yeşim'e mi gitmişti? Dün gece bana çok sinirlenmişti ve benden sonra Yeşim'e gitmişti, gerçek buydu. Tüm bedenimi garip bir öfke dalgası sardı. Poyraz'a kızarsam bizim bu ergen Atalılar ben ve Poyraz'ı öğrenirlerdi. Bunun için Yeşim'e gidecektim. Sonuçta çete liderleri bendim. Ona kızacak olmam doğaldı. İrem ve Ege'yi arkamda bırakarak hızlıca kumsala yürüdüm. Cem benim bu öfkeli halimi görünce yerinden kalkıp koluma asıldı.

"Azra ne bu sinir ne oldu?"

Histerik bir kahkaha attım. "Bir şey olmadı ama birazdan olacak."

Cem kolumu bırakınca aynı ritimdeki adımlarımla şezlongda bir seksen yatan Yeşim'e doğru yürüdüm. Yanında dikilince kumsaldakilerin neredeyse hepsi dönüp baktı. İrem uzağımdaydı ama yine de bağırdı.

"Azra, yapma, boşver."

İrem'in sesiyle bakmayanlar da dönüp baktılar. Minik sehpadaki kolayı Yeşim'in kafasına dökmemle çığlık atıp ayağa kalktı.

"Azra delirdin mi?" demesine kalmadı, onu kolundan tutup resmen sürükledim ve tahta yolun üzerinden denize attım. Sinirden kuduruyordum.

Poyraz'ı tam o anda gördüm. O da tüm bu olanları görmüştü. Yeşim suda çırpınıyordu. Ege'nin "Yeşim yüzme bilmiyor," diye bağırmasıyla dehşete kapıldım.

"Yüzme bilmiyorsa kampta ne işi varmış?" diye söyleniyordum bir de. Hep Yeşim mi birilerine zorbalık yapacaktı? Şimdi yaşattığını yaşama vakti gelmişti.

Tam denize atlayacağım sırada Poyraz çevik davranıp benden önce atladı. Yeşim'e ulaştığında Yeşim hâlâ çırpınıyordu. Poyraz, Yeşim'i çevredekilerin yardımıyla denizden çıkardığında kendimi suçlu gibi hissediyordum. Çünkü öyleydi. Yeşim'i kuma yatırdıklarında bilinci kapalıydı. Poyraz, Yeşim'in yüzüne doğru eğilince ne yapacağını anlamam birkaç saniyemi aldı.

Gözlerim dolmaya başlayınca kumsaldan ayrıldım. Herkes bana şaşkınlıkla bakarken ben odama gittim ve üzerime bir şeyler geçirdikten sonra tabletimi de yanıma alıp odadan çıktım. Gerekirse bir ömür kitap okuyacaktım ve Poyraz'ı unutacaktım. Tam bir salak gibi davranmıştım ve kendimi rezil etmiştim.

****
Saatlerce kitaba dalmıştım ve kafamı kaldırdığımda hava kararıyordu. Telefonuma baktım. 18 cevapsız arama. Kampın arka tarafındaki ormandaydım. Yalnız kalmak istiyordum. Toparlanıp ayağa kalktım. Odama varmama az kalmıştı. Ama birinin sertçe kolumu kavramasıyla durmak zorunda kaldım. Gözlerini üzerime dikmiş bir Poyraz beklemiyor- dum. Ama oydu işte.

"Neredesin sen?" dedi tıslayarak. Alayla güldüm. "Buradayım."

"Atalı Küçük'ün beyni var mı merak ediyorum doğrusu, kaç kere aradım seni. Arkadaşların da çok merak ediyorlar."

Kolumu öfkeyle çektim ve yoluma devam ettim. "Beni rahat bırak."

Çevredekiler bize bakınca kolumu daha sert kavradı ve beni ormana doğru sürükledi. Fatmagül olmaktan korkuyordum açıkçası. "Bugün kumsalda Yeşim'e yaptıkların neydi?"

Onu sinirle ittim. "Dün gece benim karşıma çıktıktan sonra Yeşim'e gittin." Sesimin yükselmesine engel olamamıştım. Ellerini saçlarından geçirdi. "Bunun için mi kızı denize attın?"
Sustum, cevap vermek istemiyordum. Benim susmama karşılık şaşırmıştı, devam etti.

"Evet gittim, ne olmuş?"

Daha çok öfkelenmiştim. "Bir de konuşuyorsun!" Resmen bağırmıştım. sözümü kesti ve açıklama yapmak ister gibi tekrar konuştu.

"Sana karşı öfkeliydim, bunun için Yeşim'e gittim."

Histerik bir kahkaha attım. "Sebebin çok geçerliymiş canım, ne oldu sana yetmedi mi Ersenli Odun, egon tatmin olma-"

Sözümü kesen Poyraz'ın dudaklarıydı. Beni kendine çekip sertçe öpmeye başladı. O dudakların Yeşim'i öptüğünü düşündükçe midem bulanıyordu. Ona karşılık vermedim ve itmeye çalıştım. Ben karşılık vermeyince daha çok sinirlenip beni kendine yapıştırdı, dudaklarımı bırak- mıyordu. Alt dudağımı sertçe ısırmasıyla acıyla inledim ve onu kendimden uzaklaştırdım. Nefes nefese ondan geriye doğru adım attım.

"Bana bir daha böyle dokunmayacaksın!" diye bağırdım.

Afallasa da hemen toparlandı. "Tamam."

"Ne tamam?" dedim şaşırarak. Tavırlı olmasına fazlasıyla şaşırmıştım.

"Tamam, sana dokunmayacağım, seni öpmeyeceğim, senden uzak duracağım."

Bunları söylemesiyle içimde tanımlanamaz bir acı hissettim. Arkamı dönüp odamın yolunu tuttuğumda gözlerim doluyordu. Son olarak yine onun alaycı sesini duydum. "Ama sen yapamayacaksın Atalı Küçük."

Hiçbir şekilde dönmedim ve odama yöneldim. Yapamayacaksın demişti ama yapmalıydım. Arkadaşlarıma ihanet ederek Poyraz'la olamazdım.

Odaya girer girmez kafama yastık yedim. "Ne oluyor lan?"
İrem kafasını diğer odadan çıkardı ve cırladı. "Azra!" "Ne, ne?"
"Gönüllüler yenildi! Sinirimden tüm odayı dağıttım!Kusura bakma!"

Kulaklarımı kapatarak televizyona baktım. "Peki, neden bağırarak konuşuyorsun?"

"Bilmiyorum!" dedi bağırarak. "İçimden geliyor!" Gülmeye başladım ve kanepeye yerleştim. "Harbi kız, yenildi mi gönüllüler?"

"Evet," dedi yanıma otururken. "Sana anlatmam gereken şeyler var."

Pek merak etmesem de etmiş gibi yapsam günaha girmezdim. "Anlat."

"Dj Ömer'den hoşlanıyorum."

Okulumuzun Dj'i Ömer'den hoşlandığını söylüyor olması gözlerimin büyümesine neden olurken güldüm. "Asosyal değil mi oğlum o çocuk?"

Şeytani bir tavırla yanıtladı. "Ben onu sosyalleştiririm." "Ha tamam o zaman, sorun yok."

Bir süre daha televizyona baktıktan sonra odaya geçtim, geç olmuştu ve uyumak istiyordum. Yine de uyuyamayınca tableti çıkardım ve o piti piti yaparak okuyacak bir hikâye seçtim. Kafa dağıtmak adına vazgeçilmez çözümümdü.