Korku

450K 14.4K 1.1K
                                    


Cidden bunu yaptığıma inanamıyordum. Bu cevabı gerçekten vermiştim ve Turabi kesinlikle kaybettiğim abim olmalıydı. Poyraz teklifini kolay kolay kabul etmeyeceğimi anlamalıydı. Fazlasıyla anladığına emindim, yüzündeki ifade görülmeye değerdi. Bana öyle bakmıştı ki sanki içinden, âşık olduğum kız bir uzaylı, diye bağırıyordu. O bana hâlâ şaşkınlıkla bakar- ken ben odama gelmiştim ve hâlâ tavana bakıp mal mal sırıtıyordum. Kafama aldığım darbeyle bismillah diye sıçradım.
İrem bana en mal tavrıyla sırıtıyordu. "Azra hadi kalk korku filmi falan izleyelim." Ciddi bir tavırla saate baktım. "Kızım sen mal mısın, yat uyu hadi!"

Dudaklarını büzerek bana bir kez daha ne kadar kezban olduğunu kanıtladı. Ayağa kalktım. "Tamam ya, yapma şöyle, gel izleyelim."

Girişteki odaya geçtik hava sıcak olduğundan önce klimayı açtım.

"İrem!" diye seslendim. "Cips getir de gel."
"Tamam," dedikten sonra dolaba yöneldi.
Ben de o sıra USB'mi televizyona takıyordum. Büyü
adlı filmi seçip İrem geldiğinde başlattım.
"Azra, sen bu filmi daha önce izledin mi?"
Gözlerimi televizyondan ayırmadan konuştum. "Hee
izledim." Merakla filme baktı. "Sonunda ne oluyor?"

"İrem, mal mısın, izle gör!"

"Tamam be öff!"
Filmin ortalarına gelmiştik ki ekranın kararıp ışıkların kapanmasıyla çığlığı bastım.
İrem için hava hoştu, öküz gibi uyuyakalmıştı. Bir de
beni uyandırmıştı. Kendisi yatmış mal arkadaşım. Tırsak adımlarla kapıyı açtım. Her yer karanlıktı.
Ve ben tek kelimeyle korkuyordum.

"Cem!" diye fısıldadım.
Kamp uyuduğu için alçak sesle sesleniyordum. "Cemo! Korkuyorum."
"Cem uyanıksan bir bak be gülüm." Daha fazla saçmalamadan karanlıkta Cem'in odasını
bulmaya çalıştım. Onun olduğunu düşündüğüm odaya daldım. İçeride iki katlı bir yatak ve tek kişilik ayrı bir yatak vardı. Karanlıkta zor görüyordum.
Benim bildiğim Cem asla iki katlı ranzada yatmazdı. Bunun için tek kişilik yatağa yaklaşıp kenarına oturdum.

"Cem," diye fısıldarken iç sesim bu oda çorap kokuyor, diye bağırıyordu. Küçükken korktuğum zamanlar Cem bana yardım ederdi. Karanlıktan hep korkardım ve uyuyamazdım. Bu sefer kolunu dürttüm.

"Cem uyan."
Yine uyanmayınca saçını tutup çektim. Çektiğim gibi ani bir hareketle kalktı ve beni bileğimden sertçe tutup altına aldı. "Hırsız," diye bağırdı.

Ama bu ses Cem'e ait değildi. Sesin sahibi kesinlikle Poyraz'dan başkası değildi. Hâlâ karanlık olduğu için beni tanıyamamıştı. Bileklerimi sert bir hareketle başımın üs- tünde birleştirdi ve tüm ağırlığını üzerime verdi.

"Poyraz," diye fısıldadım.
Karanlıkta bile gözlerinin güzel ışıltısını görebiliyordum. Acı çeken sesimi tanımış olacak ki bileklerimi tutan ellerini gevşetip bana şaşkınlıkla baktı. Ama üzerimden kalkmamıştı.

"Azra," demesiyle ışıklar açıldı.
Ve Poyraz ile göz göze geldik. Ancak daha büyük bir talihsizlikle, bize şaşkınlık ve dehşetle bakan iki çift gözle daha karşılaştık. Eren'le Oktay bize dehşet ve öfkeyle bakıyorlardı. Durumumuz görülmeye değerdi. Poyraz üstsüz, sadece bir şortla ve altında korkmuş bir şekilde duran ben...

Oktay'ın "Kızı götürecek başka yer bulamadın mı piç!" diye gürlemesiyle zaten dolan gözlerimden birkaç yaş damladı. Tam olarak rezil olmuştum ve Eren'in bakışları beni korkutuyordu. Poyraz şaşırmış ve ifadesiz bir halde üzerimden kalkınca oturdum ve başımı eğip ağlamaya başladım...

YAZ AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin