İlginç Bir Nişan

500K 13.3K 2.3K
                                    

Sıkıntıdan patlayacaktım. Bir otel salonu hem lüks hem de sıkıcı olabilir miydi? Şahsen bu öyleydi. Sevgili abiciğim yine tam kendine göre bir yer bulmuştu. İrem ileride başkalarıyla konuşurken, Cem kızlarla sohbet edip eğleniyordu. Unuttun sarışını Cemo. Ben de yapabileceğim en doğru şeyi yapıp telefonumu elime aldım ve Wattpad'e girdim. Hikâyeme yeni bölüm gelmişti. Okumaya başladım. Hatta bir ara sırıtıp karakter için "Gel benim dilimi kes aşkım," dediğimi hatırlıyorum. Allahtan müzik sesinden kimse duymuyordu.

"Allah evine ateşler salsın Kıvanç, Allah senden çocuğunu alsın Kıvanç, karın seni karnındaki bebeyle ortada bı- raksın Kıvanç, boyun devrilsin altında kal Kıvanç. Anladık kız güzel değil ama niye aldatıyorsun? Gel benimle aldat bari, işe yarasın."
Bunları cidden sesli bir şekilde saydırıyordum. Kafamı kaldırdım ve babam yaşlarında görünen bir adamın bana baktığını fark ettim, bakışları tanıdıktı. Bu adam bir yerden tanıdık geliyordu. Canım anam, yanıma gelince ona endişeyle baktım. "Anne bu amca kim?"

Türk filmlerinde babasını ilk defa görüp, anne bu amca kim, diye soran çocuklar gibi hissediyordum. Annem bakınca adam gülümseyip selam verdi. Annem de cool göründüğünü sanarak kafasını başka yere çevirdi. Ergen misin Selen Sultan?
Ergen dedim de, annem giydiği uzun kırmızı elbiseyle oldukça şık görünüyordu. Bir kızın ergen deyince aklına neden annesi gelir Allahım?
"Bir aile dostu," diye cevap verdi. "Ben gideyim kızım, dünürlerle selfie çekineceğiz. But first let me take a selfie."

Yapma anne.
Soğuttun anne.
Demeyeydin iyiydi anne.
Burayı terk et anne.

O yanımdan uzaklaşırken "Zamane anneleri," diye tersledim. Telefonumun titremesiyle gelen mesajı açtım.

Kimden: Ersenli Odun
O elbiseyle o kadar güzelsin ki, seni ne kadar çok özlediğimi bir daha anlıyorum ve şu bir saatten beri seni bakışlarıyla yiyen çocuğu görmüyor musun? Birazdan bakacak bir gözü olmayacak.

Şaşkınlıkla etrafıma bakarken babamın arkadaşının oğlu olan Mert'i gördüm. Aileler görüştükçe biz de buluşuyorduk. Biraz havalıydı ama sohbeti güzeldi. Etrafıma bakınırken hâlâ Poyraz'ı göremiyordum. Burada ne işi vardı? Yan tarafa döndüğüm sırada onunla göz göze geldim. Pekâlâ, sakin olmalıydım.
Poyraz'ın burada olması ilginçti. Oktay'ın da Poyraz'ın yanında olması ilgincin babasıydı. Bu ikisinin smokin giyip buraya gelmeleri ilgincin dedesiydi ve az önce anneme gülümseyen adamın bunlarla konuşması ilgincin büyük büyük babasıydı.
İlgincin sülalesi rahat mübarek. Onlara ağzım beş karış açık bakarken, babamın yapmacık bir sırıtmayla yanıma geldiğini farkettim.

"Kızım, Azra."

"Efendim baba."

Koluma girdi. "Bak, seni kiminle tanıştıracağım." Poyraz, Oktay ve o adamın olduğu masaya doğru yürümemiz beni kesinlikle korkutmuştu. Poyraz, Oktay, artı ne kadar gereksiz olsa da o adam bize bakıyorlardı. Babam adamla selamlaştı ve bana döndü.

"Azracım, bu Selim Ersen. Eski bir arkadaşım olur kendisi. Bu delikanlılar da Selim'in oğulları Oktay ve Poyraz." Yutkundum. Ne yapacağımı bilemiyordum. Survivor'da finale kaldıktan sonra, tam sonuçlar açıklanacağı zaman hikâyeme yeni bölüm gelmesi gibi karışık duygular içindeydim. Bir tek o zaman bu kadar yoğun duygular hissederdim.

Oktay kahkaha attı. "Tanışıyoruz zaten, hatta Poyraz,
Azra'yı daha yakından tanıyor." Hepimiz Oktay'a bakarken Oktay yine güldü ve devam etti.

        "Yani öpüşecekleri kadar yakın."
Ben şaşkınlıktan ve utançtan kızaran yüzümü yere eğerken, Poyraz, Oktay'ı sertçe dürttü. Selim Bey denilen adam öksürürken, babam halinden memnun gibiydi. Selim Bey elini uzattı ve konuyu dağıtarak konuştu. "Tanıştığıma memnun oldum Azra, tıpkı annene benziyorsun." Evlerden ırak Allahım, ne anası ya! Elimi uzattım. "Ben de memnun oldum Selim Bey."

YAZ AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin