2. Bölümİstanbul'a Gidiş 👋🏻
Sabah 5 gibi kalktığımda hava hala karanlıktı bi an yeniden yatsam mı diye düşünmeden edememiştim ama maalesef ki uçağım vardı. Saat 7 gibi uçak kalkacaktı benimde 6 da evden çıkmam lazımdı. Hemen kalkıp yüzümü yıkadıktan sonra üstüme beyaz bol bir tişört altıma da dar siyah bir jean giyip bu kombinimi converselerimle tamamlamıştım.
Dolaptanda birkaç bişey ağzıma attıktan sonra saat 6 ya çeyrek vardı. Çoktan çağırdığım taksiye hemen binerek yarım saat içinde havaalanına ulaşmıştım. Saat 7 ye çeyrek varken uçağa yerleşmiş olmanın rahatlığıyla telefonumdan alyaya uçakta olduğumu haber veren bir mesaj atmıştım.
Uçak kalktığında ise kendime ödül olarak yol boyunca uyuyabileceğimi düşünerek uykuya dalmıştım.
Anonsla birlikte kalkarak uçaktan indim ve taksiye binerek direk alyalara geçtim, ev bulana kadar orada kalacaktım.
Taksiden inerek direk alyalara geçtim. Kapıyı tıklatmadan önce 7392728 kez düşünsemde sonunda çalmıştım. Açılan kapıyla birlikte yere yığılmam 2 saniye sürmüştü.
"Lan yavaş!"
Üstüme zıplayan alya ve altta can çekişen bir adet ben. Kısa bir boğuşmanın ardından üstümden kalkan alyaya yapmacık bir sinirle baktım.
"Kalkmasaydın hiç ya, iyiydik böyle. Hatta gel yine gece böyle burda bu şekilde uyuyalım!"
Rahatça "Tamamm!" Deyip üzerime doğru gelen alyaya dur işareti yaparak bi süre öyle kaldıktan sonra ikimizde kahkaha atarak birbirimize sarılmıştık.
"Nasılda özlemişim hamam böceğimi!"
"Yaa rüyaa!"
"Yoo royo!"
Tüm anılarımın biriktiği insanla bir daha anı biriktirmeye gelmiştim olmayan kardeşimin yerini dolduran insanın yanındaydım ve bu his, anlatılmazdı..
"İçeri alıcak mısın artık beni?"
Diye sordum bezmiş bi şekilde. Üstümdeki yol yorgunluğunu atmam gerekti. Alyanın 'buyrun' der gibi hareketiyle birlikte içeriye girdim. Alyanın annesi vuslat teyzeylede iyice bi hasret giderdikten sonra alyanın odasına kapanmıştık.
Saat 5 gibi dışarı çıkmaya karar vererek sohpet ede ede hazırlanmaya başladık. Özlemiştim burayı, herkesi özlemiştim. Ve galiba onuda..
Saat 5.30 gibi vuslat teyzeye haber vererek evden çıktık ve bir kafeye doğru ilerlemeye başladık.
"Heyecanlı mısın?"
Diye sordu alya. Neyden bahsettiğinin farkındaydım fakat bilmemezlikten geldim, uzatmak istemiyordum çünkü.
"Heyecanlıyım aşkım. Kızlarla ne zamandan beri görüşmüyorum sonuçta. Seninkinide merak ediyorumm!"
"Ondan bahsetmedi-"
"Biliyorum. Onun hakkında bişey demek istemiyorum alya gerçekten zorlama. Haberi yoktur zaten.."
Aklıma gelen şeyle birlikte gözlerimi tabiri caizse adeta 'fal taşı' gibi açarak durdum ve alyaya döndüm.
"Sen! Haber vermedin dimi. Alya bak verdiysen seni öldürürüm!"
"Eee... şey... aşkım ufacık böyle ufaktan bi haber verme durumu olmuş olabilir.."
"Off alya ya! Sanki bilmiyomuşsun gibi!"
Alya bi anda ciddileşerek bana döndü ve ellerimi tuttu.
"Bak kardeşim. Sen benim tek kardeşimsin ve ben senin iyiliğinden mutluluğundan başka asla bir şey istemiyorum. Ben mirzayla mutlu olacağına, onun seni mutlu edeceğine Eminim. Sen ona iyi geleceksin o da sana.. Beni dinle, bi şans vermeni istiyorum.."
Bir şey söylemeden yürümeye başladım. Bu konu hakkında ne söyleyeceğimi ve ne söylemek istediğimi ne hissetmek istediğimi bilmiyordum. En iyisi oluruna bırakmaktı..
Mekana geldiğimizde kimsenin henüz gelmemiş olduğunu farkederek alyayla sohbete dalmıştık. Ben gittikten sonra yılda 2-3 kez görüşüyorduk alyayla fakat bu yıl görüşememiştik.
Yarım saat gibi bi zaman diliminden sonra Kızlar ve alyanın sevgiliside bize katılmıştı. Ama o yoktu. Bence o mesaja kırılmıştı ve onu kendimden uzaklaştırmamı sağlamıştı. Ben böyle olmak istememiştim ki onunla benim tek amacım Umut beslememesiydi. Kırmıştım ama işte onu. Bilmeden de olsa..
Alyaya bir işaret yapıp kapının önüne gelmesini istedim. Ona da söyleyecektim.
"Efendim kuzum?"
"Alya.."
"Noldu kızım gevelemesene!"
"Bak yok.. Galiba gerçekten içinde bitirdi. Evet buna üzülmemem gerek normal olarak ama kırdım onu.. o telefonda konuştuğumuz gece mesaj yazdı bana bende ona yazdım ve o mesajda aslında umut vermemekti amacım fakat kırdım onu galiba.."
Alya güldü ve gözleriyle arkamı işaret etti. Sonra kulağıma eğildi.
"Mirza sana kırılmaz.. Ben içeri geçiyorum, sende bi arkanı dön derim.."
Alya içeri geçtikten sonra bende arkamı döndüğüm gibi mirzayla karşılaşmıştım.
Elini uzattı ve bir o kadar sıcak bir gülümsemeyle;
"Hoşgeldin rüya, yeniden hayatıma hoşgeldin.."
Gözlerine baktığımda gerçekten özlemiş olduğumu ama kendime itiraf edemediğimi farketmiştim. Sanırım ne yapacağımı bilmiyordum..
Sevdiceklerimmm kuzularımmm bu bölümde biraz kısa oldu farkındayım ama bu bölümler toparlama bölümleri asıl 3. bölümden sonra olaylar başlayacak. Ben şimdiden çok heycanlanmaya başladım ya siz?🤗♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Biraz geç oldu rahatsız ettiysem kusura bakma ama öğrenince yazmadan edemedim. Buraya geliyormuşsun, hemde temelli? Çok mutlu oldum. Gelince Görüşürüz değil mi? Galiba fazlasıyla özledim.. Mirza." Onu cevap vermeyip kırmak istemiyor ama cevap vers...