Bölüm 3

706 37 35
                                    





3. Bölüm


"Medyadaki şarkı bölüm şarkısı dilerseniz dinleyerek okuyabilirsiniz."

Elim titreyerek buluştu eliyle. Bi anda böyle tam kalbime öküz oturmuş gibi hissediyordum, böyle filler karnımda halay çekiyormuş gibilerdi..

"Hoşbuldum mirza."

Dedim. Sesim kısık çıkmıştı ama kekelememiştim.

"Hiç mutlu görmedim seni, istemiyorsan rahatsız olacaksan gidebilirim."

Elimi bıraktı ve bir adım geriledi. Bende hemen kolundan tuttum. Sonuçta bir geçmişimiz vardı ve ben onun kalbini kırmak istemiyordum. İsteyeceğin en son şeyler arasında bile yoktu.

"Hayır hayır, ben sadece.. şaşırdım biraz. 10 yıl oldu sonuçta 10 gün gibi kısa bir süre değil.."

"Haklısın." Dedi gülerek. Ensesini kaşıyarak; "bende hemen gülmeni samimi davranmanı bekliyorum salak gibi. Eskidende böyleydim bilirsin, her şey hemen olsun isterdim.."

"Bilirim.. En iyi ben bilirim.."

Ben konuştukça gözlerinin içi parlıyordu sanki. Ve ben bu parıltıyı fazlasıyla özlemiştim. Ama olmazdı bizden, aradan onca zaman geçmişken yeniden bir araya gelemezdik. Konuşmamızda eski yaşanmışlıkların hatırınaydı sadece.. Daha fazla umutlanmasını istemediğimden hemen konuyu değiştirmeye çalışmıştım.

"E gel hadi içeri, gece daha uzun!"

Dedim gülerek o da güldü ve içeri girdik. Bizi birlikte girerken gördükleri için yanlış anlayacaklarını bildiğimden hemen toparladım.

"En yakın arkadaşım, gerçekten özlemişim."

Dedim ve biraz bana döndü, sanki gözlerindeki parıltı gitmiş bi anda bi kuyu kadar derinleşmişti.. Üzüldüğünü anlayabiliyordum fakat umut yoktu!

"Evet. Bende özlemişim en yakın arkadaşımı." En yakın arkadaşımı yerini üstüne basa basa söylemişti.

Alyaya döndüğümde bana 'noluyo lan?' Der gibi bakıyordu. Şaşırmıştı. Benden beklemiyordu belli ki. Gerçi Bende kendimden beklemiyordum pek ama..

Kısa bir bakışma faslından sonra herkes eski haline dönmüştü. Benim izmirdeki hayatımın konusu açılmıştı. Mirza atladı bir anda.

"Sevdin mi birini? Ama öylesine sormuyorum. Gerçekten sevdin mi, hakkını vererek?"

"Sevmedim. Ya da sevemedim... Bundan sonrada sevmem galiba. sen?"

"Ben sevdim. Yani küçükken sevmiştim. Hala da seviyorum işte.."

Gözleri dolmuştu bi anda yüzünü başka tarafa çevirdi.

"Ömer aşkım hadi kalk dans edelim."

Alya ortamı ısıtmaya çalışıyordu.

"Hayatım valla hiç o havada değilim. Bak zaten mirza kardeşimde sıkılmışa benziyor hadi kalkın gidelim."

"Yaa Ömer!"

"Alya, galiba Ömer haklı hadi kalkalım."

"O zaman bize gidiyoruz biraz daha takılıyoruz sonra dağılıyoruz okey?"

Dedi Ömer. Alya tabiki hemen kabul ettiği için kendimizi evde şişe çevirmece oynarken bulduk. Ortamdan sadece 4 kişi ayrılmıştık. Alya Ömer Mirza ve Ben.

"Ömer alyaya soruyor!" Diye bağırdım gülerek.

"Eveet alya hanım. Doğruluk mu, cesaretlik mi?"

"Doğruluk!"

"Hiç bi kızı dudağından öptün mü?" Diye bir soru sormuştu öner ve biz alyayla bi anda kahkaha atmaya başlamıştık.

FlashBack

"Lan!" Diye bağırdı alya.

"Noluyo be!"

Bi anda ağlamaya başladı.

"Kızım benim 4 tane parmağım kalmış! Diğeri nereye kaçmış yaa.."

Çığlık ata ata ağlamaya devam eden alyanın eline baktım.

"Lan 5 tane ya işte! Dalga mı geçiyorsun benle?!"

Alya bi anda yeniden elini incelemeye başladı ve ağlaması durdu kahkaha atmaya başlıyordu.

Çok içmişti kendinde değildi..

"Hee şey ya benim baş parmağımla orta parmağım birleşik kalmışta ben onları tek sanmışım!"

Gülsem mi ağlasam mı karar veremezken alya bi anda sarıldı bana.

"Yaa kızım napıyorsun çekilsene üstümden! Leş gibide kokuyorsun çekil çekil!"

"Sen benim parmağımın kahramanısın kızım bundan sonra seni parmak kahramanı ilan ediyorum! Gel bitane öpücem!"

Beni öpmeye çalışırken bende bi yandan hareket ettiğim kaçmaya çalıştığım için dudağımdan öpmüştü.

Bi anda ikimizde lavaboya koşup kusmuştuk..

FlashBack Son

Anlattığımıza bizi pişman etmişlerdi. Oyunu filan bırakmışlar yarım saatten beri aralıksız gülüyorlardı.

"Ya sussanıza! Hadi oyuna geri dönün valla şimdi elimden bir kaza çıkacak!"

Mirzayla Ömer bi anda gülmeyi kesip ellerini havaya kaldırdılar.

"Tamam patron sustuk." Dedikten sonra mi yarım saat daha gülmüşlerdi.

Sonunda durduklarında oyuna devam etmiştik.

Sıra alyadaydı. Mirzaya soruyordu.

"Doğruluk mu cesaretli mi?"

"Cesaret!"

"Rüyayı öp!"

Bi anda duyduğum şeyle olduğum yerde kala kalmıştım. Alyayla ömer gülüyordu fakat mirzayla ben adeta kasılmıştık.

"Bu sayılmaz!" Diyerek sessizliği bozdum. "Yani hiç uygun olmayabilir.."

"Gaayette uygun. Biz bakmayız bak yüzümüzü kapattık." Parmaklarını açarak ellerini yüzlerine yerleştirmişlerdi.

Mirza bi anda bana dönerek yanağımdan öptü. Bu bile erimeme yetmişti, ama kendimi ele vermemiştim, veremezdim.

"Bu ne böyle ya," dedi Ömer gülerek. "Lan biz bunu ilk okulda yapıyorduk. Bebek misiniz?!"

"Ömer! Sen ilk okulda kızları öpüyor muydun?!"

Ortada ufak çaplı bi kriz çıkmıştı. Bi anda alya ömere vurmaya başlamıştı, ömerse sadece gülüyordu.

Bende onlara gülerken bi anda olan şey karşısında kala kalmıştım. Dilim tutulmuştu, ve Ömer'le alya kavgayı bırakıp bize bakıyordu.

Mirza beni öpmüştü. Ve sonrasında da sarılmıştı.

"Ben hala seni seviyorum rüya. Hemde deli gibi.. Yeniden benim ol istiyorum. Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, kalbin yeniden kalbimde olsun istiyorum. Ben seni istiyorum.."

Dedi kulağıma fısıldayarak.

Peki ya şimdi ne diyecektim? Ne cevap verecektim? Nasıl tepki verecektim? En ufak bir fikrim yoktu..

Çocukluk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin