Bölüm 1

49 6 0
                                    

Emily Wilson - Melody Warren - Alison Turner 

Melody 

Güne Emily'nin berbat çığlıklarıyla uyandım.

"Kalk artık!!"

"Senin derdin ne kalktım işte" bir yandan da çektiği yorganımı tutmaya çalışıyordum.

"Bu gün bizi çağıran menajerin yanına gidicez ve 1 saatimiz kaldı kalk artık!"

"Ahhh inanmıyorum alarmı kurmayı unutmuşum." Bu gün cidden belkide hayatımızı değiştirecek kişinin yanına gidiceğiz . Andrew yani bizimle görüşmek isteyen menajer. Bizim sahne aldığımız  bir kafeye gelmişti ve o gün bizi çok beğenmişti sonra bizi ofisine davet etti. Her neyse şimdi ben ne giyeceğim!! Çoğu kıyafetimi kuru temizlemeye göndermiştim. Sanırım siyah kot ve kırmızı kazağımı giyeceğim. Giyeceğim kıyafetleri dolaptan aldım ve hızlıca üstüme geçirip yüzüme hafif bir makyaj yaptım ve direk kendimi odanın dışına attım.

"NE?!" hepimiz de aynı giyinmiştik.

"Hayır siz ciddi misiniz?"

"İnanmıyorum"

"Hadi ama..."

"Şimdi ben burda kalıyorum ve siz ikiniz hemen gidip üstünüzü değiştiriyorsunuz sizinle hiç uğraşamam."Ne saçmalıyordu bu Em.

"Neden ben!" bunu Alison'la aynı anda söylemiştik.

"Tamam o zaman herkes diğerlerinde olmayan bir şeyler giyinsin ve hemen çıkalım."diye birden karar değiştirdi. Bizde aynen dediği gibi yapıp geri odaya girdik ve ben bu sefer kotumla yeşil kazağımı giydim. Evden çıktık ve direk arabaya koştuk.

"Tamam şimdi şu adamın gönderdiği konumu aç hemen Em." dedi ve Em açtıktan sonra Al arabayı gideceğimiz yere doğru sürmeye başladı. Cidden çok heyecanlıyım şimdi biz gerçekten ünlümü olacağız. Andrew'i gördüğüm gün onun hakkında biraz araştırma yapmıştım ve önceden bir çok ünlüyle çalışmış. 

"Geldikkk!"derin bir nefes verdim ve arabadan indim sanırım kalbim yerinden çıkacak. Ofisden içeri girdik ve asansöre doğru ilerledik.

Alison

"Ahh evet Melody , Alison ve Ely."

"Şeyy yanlız o Emily olmalıydı."

"Ahh ne fark eder ikiside aynı şey zaten."

"Aynı şey mi neyden bahsediyorsun sen, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin Emily dedim E-M-I-L-Y." Ohh hayır bu olmamalıydı Emily hep böyle insanlarla kavga eder.

"Em sakin ol tatlım bak düzeltir şimdi."

"Hadi ama Em buraya neden geldiğimizi hatırla ve biraz rahatla." Sanırım Em biraz sakinle-

VAY CANINA burası çok güzel. Geldiğimiz zaman heyecandan fark etmemiştim acaba burayı kim tasarlamıştı? 

"Hoşgeldiniz kızlar."

"Hoşbulduk" her zamanki gibi aynı anda söylemiştik ve göz göze gelerek bir kahkaha patlattık. Andrew ise bize tuhaf tuhaf bakıyordu bu yüzden gülüşmeyi kesip,

"Hadi geçelim"dedim. Koltuklara oturduk ve binadan çıktığımızda hava kararmış saat 19.00 'u bulmuştu. Konuşma çok keyifliydi zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım. Arabada giderken konuştuklarımız sürekli aklıma geliyordu. 

--

"Kızlar sizde çok farklı bir ışık var emin olun bunu yapıcaksınız ve sonuna kadar sizin yanınızda olacağım."

--

"Size bu dünyanın en başarılı kız müzik grubu olacağınız konusunda yemin edebilirim."

--

"Size yemin ederim önceden hiç bu kadar kesin konuşmamıştım."

--

Şimdi ciddi ciddi tüm hayatımız boyunca hayal ettiğimiz şey gerçek mi olacaktı? Sonunda çabalarımızın hepsi işe yaramıştı ve hiçbiri boşa gitmeyecekti.

"Bence bunu kutlamalıyız."

"Kesinlikle sana katılıyorum Mel."

"Hadi bi bara gidelim."

"Hayır Mel hiç ağzıma içki sürmedim ve asla da sürmem."

"Hadi ama Em lütfen sen meyve suyu içersin hem."

"Ha-ha-ha çok komik Al." Sonra Emily'nin yüzüne küçük bir çocuk gibi bakmaya başladım.

"Offf tamam öyle olsun zaten içimden delice dans etmek geliyo!" 

Sonra hemen arabayı en yakın kulübe sürmeye başladım. 







serendipitousWhere stories live. Discover now