Bölüm 17

10 2 0
                                    

Alison

"Hadi ama Liam asla olmaz!" Az önce Liam Emily'den mutfağa girip kıyafetinin üstüne bir şişe ketçap dökmesini söylemişti.

"O zaman ceza alırsın Em." Em oflayarak mutfağa gitti ve elinde bir şişe ketçapla geldi.

"Liam cidden senden nefret ediyorum."

"Farkındayım." dedi ve Em tüm şişeyi kıyafetine döktü. Sanırım ilk kendini tutamayıp ben gülmeye başlamıştım ve sonra diğerleri de gülmeye başladı. O sırada Lucas'ın bana baktığını gördüm sanki olanları görmemiş gibi bana bakıyordu. Ahh tamam bu fazla utandırıcı ve umarım kızarmam!

1 saat sonra hepimiz sıkılınca biraz daha televizyon seyrettik. Artık gerçekten çok yorulmuştum.Sonra Lucas başımı ona çevirdi ve dudaklarıma küçük bir öpücük biraktı. Aslında bunu beklemediğim için ona sorarcasına baktım.

"İçimden geldi." dedi fısıldayarak. Tam tekrar televizyona dönecektim ki Niall'ın sinirli bir şekilde Lucas'a sonrada bana baktığını gördüm. Tam ayağa kalacaktı ki.

"Şey kızlar biz artık gitsek mi çünkü çok uykum geldi." dedim.

"Evet benimde öyle."

"En azından film bitseydi."

"Hayır Lucas gerçekten çok yorgunum."

Sonra evimize gittik ve bu gün Cumartesi olduğu içinde korumalar dışardaydı. Bende dayanmayıp uykuya daldım.


Uyandığımda saat 10:00'du sanırım kızlar daha uyanmamıştı yoksa kesin beni uyandırırlardı. Kızları uyandırmak için odalarına girdim ve zorda olsa onları uyandırdım. Aşağı indiğimizde kahvaltı çoktan hazırdı. Tam oturacakken telefonum çaldı arayan Lucas'dı bende hemen açtım.

"Günaydın!"

"Günaydın Lucas."

"Kahvaltı ettin mi?"

"Hayır aslında tam şimdi masaya oturacaktım."

"Süper! Sakın oturma çünkü seni kahvaltıya ben götüreceğim."

"Gerçekten mi? Bu çok güze-" tam o sırada biri beni kolumdan sertçe tuttu ve bu da telefonumun düşmesine neden oldu. Hızla arkamı döndüm."

"Niall? Senin burada ne işin var?"

"Sadece seni yapacağın büyük saçmalıktan kurtarmak istedim."

"Ne saçmalığı?"

"Alison cidden o Lucas gerizekalısına güveniyor musun?"

"Ne, evet tabiki de ona güveniyorum o benim sevgilim!" Bunu söylediğimde Niall biraz duraksadı.

"Alison bak ciddiyim büyük bir hata yapıyorsun ve ben senin üzülmeni istemiyorum."

"Niall ne hatası ne demek istiyorsun sen."

"Bak sadece bu şu an olmaz tamam mı? Sadece yapma ona güvenme."

"Neden?"

"Bunu söyleyemem Alison." Derken sesi gittikçe kısılıyordu.

"Benden sırf bilmediğim bir sebep için sevgilimden ayrılmamı mı istiyorsun Niall? Saçmalama lütfen!" O sırada Melody'nin ve Emily'nin şaşkın şaşkın bize baktığını gördüm.

"Alison bak lütfen yapma." Yapmayı üstüne basa basa söylemişti. Bende ona bir bakış atıp yerden telefonumu aldım. Harika! Ekranı parçalanmıştı!

"Niall ne dersen de gideceğim ve biz zaten sadece arkadaşız bana karışamazsın!" Sonra onun omzuna çarparak odama doğru yukarıya çıkmıştım o sadece bıraktığım yerde duruyordu. Hemen gidip üstüme düzgün bir şeyler giyindim makyaj yapmadım saçımı da olduğu gibi bıraktım çünkü şu an bunu yapacak halim yok. Onunla göz göze geldik ve ben bunu umursamadan dışarı çıktım. Niye bunu yaptı bilmiyorum ama günümü şimdiden mahvetti! Dışarı tam adımımı atınca Andreo beni tuttu. Başımı hızla ona çevirdim.

serendipitousWhere stories live. Discover now