Emily(Andrew'in cenazesinden sonra)
Şu an garip bir şekilde One Direction'un limuzininde bir kulüpe doğru gidiyoruz aslında kulübe gitmeyi istemeyen tek kişi sanırım bendim çünkü tek alkol içmeyen bendim.
Ben bunları düşünmeye devam ederken Mel'e baktım ve Louis'le bir şeyler konuştuğunu gördüm. Bunu görünce istemsizce gülümsedim ve tam o sırada Harry ile göz göze geldim. Ahh kesin aptal gibi görünüyordum!
Kulübe gelince herkes içecek bir şeyler aldı ve tabiki de hepsi alkollü aldı en son ben söyleyince Mel ve Al dışındaki herkes bana garip garip baktı. Ne var bunda! Herkes içmek zorunda değil ki.
İçecekler geldikten sonra herkes kendi halindeydi Mel bara gitti ve arkasından sanırım Louis gitti! Sonra Niall ve Liam bir yere gitti ama nereye gittiklerini bilmiyorum.
"Emily'di değil mi?"
"Evet Emily"
"Hiç içmez misin Emily?"
"Hayır hiç içmedim ve içmeyi de düşünmüyorum."
"Bence çok şey kaybediyorsun."dedi ve güldü Harry.
"Boşuna uğraşma Harry biz çok denedik ama hiç içmedi."
"Hadi ama Emily denemelisin!"
"Hayır Harry olmaz!" Harry aslında iyi birine benziyordu ama bu uğraşları zaten boşuna.
"İyi o zaman bir iddiaya girelim"
"Nasıl yani?"
"Üç bardak viski söyleyelim ve sen 2 tanesini iç eğer 2 dakika içinde üçüncü bardağı içmezsen sen kazanırsın içersen ben kazanırım"
"Ama ben kazanırsam ödülüm ne?"
"Son kalan bardağı kafamdan aşağı dökebilirsin zaten ben kazanırsam ödülümü almış olacağım."
"Tamam o zaman"dedim bir cesaretle.
"Ne?! Em ciddi misin? Cidden içecek misin?"
"Evet Al kendime hakim olabilirim hem o kadar da zor olamaz."
"Sen bilirsin." sonra Harry garsondan 3 bardak viski istedi ve garson masaya 3 bardak bıraktı.
"Hadi başla!"bardaklardan birini elime aldım ve bu ne be! İğrenç kokuyor bu!
"Hadi Emily iç artık zehir değil ya."sonra Al ve Harry'ye baktım ve bir anda içtim. Sanırım kusucağım ve bu şey boğazımı yakıyor ama daha çok içmek istiyorum. Bardak bitince masaya bıraktım ve Harry gözüyle ikinciyi işaret etti bende hemen aldım ve içtim cidden ben ne yapıyorum? 2. Bardakta bitti ve tam elim 3.ye gidiyordu ki bir an duraksadım ve Harry'e baktım çok mutlu gözüküyordu. Tabi mutlu olur saçlarını viskiden kurtardı(!).
"Em Hadi ama iç!" Dedi Alison ve tekrar Harry'e bakıp elime 3. bardağı aldım ve içmeye başladım.
"Evet bunun olacağını biliyordum!"
"Em seni içerken gördüğüme göre artık ölebilirim."
"Tamam ben gelene kadar bana bir bardak daha söyleyin."
"Nereye?"dedi Alison
"Lavaboya gideceğim."
"Peki" dedi ve arkasına yaslanıp telefonuyla uğraşmaya başladı.
Bende lavaboya doğru gitmeye başladım artık yerini karıştırmıyordum çünkü buraya kızlarla geldiğimizde genelde son ses müzikten, berbat kokudan ve sarhoş insanlardan kaçmak için oraya giderdim.
İçeri girince içerinin boş olduğunu gördüm ve mutlu oldum bazen burada. Neyse bunları hatırlamasam daha iyi. Aynadan kendime baktım ve biraz saçımı düzelttim yüzümde zaten makyaj yoktu sonuçta buraya nereden geldiğimiz belli kıyafetimiz de buraya çok uygun değildi ama bu pek umrumda sayılmaz.
Sanırım içerde 45 dakika geçirmişmişimdir. Dışarı çıkmayı pek istemiyorum ama artık çıkmak zorundayım yoksa patlıycam zaten Al ve Mel çoktan sarhoş olmuştur bile!
İşim bitince çıktım. Tam masaya dönüyordum ki biri kolumu tuttu ve beni kendine çekti hayır umarım düşündüğüm şey değildir! Gözlerimi sımsıkı kapattım ellerim arkamdaydı ve korkudan onları kullanamıyordum, nefesim sanki 1 saattir koşuyormuşum gibiydi.
"S-sen kimsin?" dedim gözümü açmayarak.
"Bu geceki arkadaşınım." dedi ve Ne?! O şaşkınlık ve sinirle gözümü açtım karşımda 20 yaşlarında siyah saçlı ve kahverengi gözü olan bir çocuk vardı. Kaçmaya çalışmıştım ama bu sefer beni daha sıkı tuttu ve sırtımı duvara çarptı. Keşke gelmeseydim bu lanet yere! Tam bana iyice yaklaşacakken bir anda bir yere savruldu ben ne olduğu anlamadan yere baktım ve çocuğun üstüne çıkmış onu yumruklayan biri olduğunu gördüm bir saniye bu Harry'di! Bir anda çığlık atmaya başladım Harry onu öldürürcesine dövüyordu tam Harry'i tutmaya çalışıyordum ki bir anda alttaki çocuk Harry'nin üstüne çıktı. Bu olmamalıydı! Kendimin bile şaşırdığım bir şekilde çocuğu ittim, çocuk yere düşünce Harry hemen tekrar üstüne çıktı ve 2 yumruk daha atınca bayıldı.
Harry nefes nefese kalktı ve bana baktı. Yüzüne baktım ama hayır dudağı kanıyordu ve kaşıda. Yine anlamadığım bir şekilde Harry'e sarıldım sanırım o'da bunu beklemiyor olacakki başta eli havada kaldı sonra o'da bana sarıldı ona sessizce "teşekkür ederim" dedim oysa hiç bir şey demedi.
Ondan ayrılınca sadece gözlerine baktım o'da bana bakıyordu şu an kalbim son hız atıyor.
"Sen iyi misin Emily?"
"Ben iyiyim asıl sen iyi misin dudağın-" dedim ama cümlemi bitiremedim sadece yutkundum.
"Kan-kanıyor ve kaşın"
"Ben iyiyim Em."bana Em demesi fazlasıyla hoşuma gitmişti.
"Harry dudağın için ilk yardım eşyalarından arayacağım beni burada bekle."
"Aslında buna gerek yok."
"Hayır saçmalama ben hemen geliyorum."sonra ordaki bir görevliden istedim bir sorun olup olmadığını sordu ama ben sadece ayağı kaydı ve düştü dedim sonra bana biraz pamuk ve üstüne dökmem için bir sıvı verdi ne yapmam gerektiğini söyledi. Aslında o gelip yapsa daha iyi olurdu ama tam o sırada bir kavga çıktı ve adam hemen oraya gitti bende hemen Harry'nin yanına gittim. Benim şansıma da adam beni tam lavabonun önünde yakalamıştı ve oraya gitmek için uzun bir koridordan geçmek gerekiyor genelde de orada fazla insan olmaz. Bu sefer sadece üçümüz vardık.
Ben geldiğimde Harry aynen bıraktığım gibiydi onu görünce gülümsedim ve o'da bana gülümsedi. Harry'nin yanına gittim ve küçük şişeden biraz pamuğa damlattım görevlinin dediğine göre bu biraz acıyabilirmiş.
"Harry sanırım bu biraz acıyabilir."
"Sorun değil." ama ben muhteşem becerimle bunu yapamadım ve ona biraz yaklaşmak zorunda kaldım aramızda 5 cm falan vardı. Hemen pamuğu Harry'nin dudağındaki yarasına bastırdım. Acıdığı yüzünden belli oluyordu.
"Harry çok acıyor mu?" Bunu söylerken gözlerine baktım.
"H-hayır." şu an yapabildiğim tek şey yutkunmaktı ve salak gibi pamuğu yere düşürdüm.
"Çok üzgünüm hemen yenisini almaya gidiyorum"
"Emily buna hiç gerek yok."
"Ama kaşın da kanıyor."
"Bu sorun değil, acımıyor zaten."
"Hadi ama yalan söyleme acıdığına eminim." Sonra Harry bana daha çok yaklaştı ve boğuk bir sesle
"Acımıyor." dedi. Harry'nin gözü benim dudaklarıma kaymıştı ve tam o sırada Alison içeri girdi.
"Aaa şey sanırım yanl-Aaaa! Bu adamın haline? Ve siz-"
"Al Hadi içki almaya gidelim."
"Ama ben-"
"Al hadi!" Sonra hemen Alison'u ordan uzaklaştırdım ve hiçbir şey sormasına izin vermedim nasıl olsa yarın hiç birini hatırlamaz.
YOU ARE READING
serendipitous
FanfictionHiç hayal kuruyor musunuz? Peki ya kurduğunuz o hayaller gerçek olsaydı. Hiç beklemedikleri bir anda büyük bir şöhrete kavuşan bu 3 kızın hikayesine göz atmalısın. NOT:Ana karakter olan 3 kız; Melody, Alison ve Emily'den birini seçerek hikayeyi ok...