Emily
Koltuklara oturmuş televizyon izliyorduk.
"Hadi bir şeyler yapalım. Çok sıkıldım." dedi Mel.
"Aynen." Liam'da onu onayladı.
"Şişe çevirmece oynamaya ne dersiniz?" dedi Niall. Herkes kabul etti. Bende içeriye gittim ve şişe aramaya başladım. Sonunda bir su şişesi buldum ve hemen içeriye gittim."Bununla idare edin artık." dedim. Sonra hepimiz yuvarlak şeklinde halının üstüne oturduk.
"Tamam ben çeviriyorum." dedi Harry ve şişeyi çevirdi. Şişe tam Niall ve Mel'in arasında durdu. Soruyu Niall soracaktı.
"Tamam doğruluk mu? Cesaretlik mi?"
"Cesaretlik."
"Tamam o zaman Liam'ı öp."
"Ne?! Hayır olmaz öyle şey!"
"Louis sakin ol." Louis sinirlenmişti ama ned- Dur bir saniye Mel ve Lou arasında olanlar şimdi aklıma geldi. Evet kesinlikle Niall çok büyük bir hata yaptı.
"Ha-hayır olmaz yani"
"Mel."
"A-ama" sonra Mel Lou'ya baktı ve sonra Liam'a baktı.
"Tamam o zaman doğru mutfağa, bir şişe süt al ve gel."
"Niall! Hadi ama!"
"Üzgünüm sen kaşındın." sonra Mel kalktı ve sinirli bir şekilde mutfağa gitti o sıra Louis biraz rahatlamış gibiydi.
Mel gelince elinde bir şişe süt vardı ve hiç açılmamıştı.
"Mel şimdi o sütü aç ve içebildiğin kadar iç kalanını kafandan aşağı dökeceksin."
"Niall sütten nefret ederim!"
"Hadi Mel tüm gün seni bekleyemeyiz."
"Off peki." dedi ve cam şişenin kapağını açtı. Mel direk şişeyi kafasından aşağı döktü.
"Mel! Sen ciddi misin?" Mel gözünü bile açamadan eliyle yüzünü sildi.
"Senden nefret ediyorum Nial!" Niall o sıra gülmekten konuşamadı bile. Aslında hepimiz aynı şekildeydik. Mel içeri gitti ve havlu alıp geldi sonra olabildiğince temizlendi.
"Tamam artık devam edelim. Şişeyi Niall çevirdi. Hayır bu olamaz bu sefer benim ve Louis'in arasında durmuştu. Umarım Louis sinirini benden çıkarmaz çünkü soruyu o soracaktı.
"Baştan söylüyorum Em artık soruyu kabul etmemek yok."
"Hadi ama neden?"
"Artık bu da senin şansın." Louis'e sinirli sinirli baktım.
"Doğruluk mu cesaretlik mi Em?"
"Imm sanırım cesaretlik."
"Tamam o zaman birbiri ile öpüşmesi gereken iki kişiyi seç." dediğinde ne kadar rahatladığımı anlatamam. Ama durun biraz... Kimi seçeceğim? Tabiki Mel ve Louis'i seçmeliyim diye düşündüm.
"Tamam. O zaman bende Mel ve seni seçiyorum."
"Hayır!? Olmaz. Yani olmaz." Mel'in neden böyle bir şey dediğine anlam verememiştim ki... Tamam şimdi anladım... Bu ilişkilerinden kimseye bahsetmemişlerdi. Louis, Mel'e tuhaf tuhaf baktı.
"Ya, siz beni başkalarıyla öpüştürmeye ne kadar meraklısınız." diyen Mel Louis'e imalı imalı baktı.
"Aynen ya kız haklı." dedi.
"Tamam haklı bir şey demiyorum ama bir sorun var."
"Neymiş?!" dediler aynı anda Louis ve Mel.
"Ben sizi seçtim."
"O Zaman başka birini seç." Mel bunu söylerken gözlerini büyüterek bana baktı.
"Canım benim ya... Seçtim artık ne yapalım. Neyse neyse bir dahaki sefere..." Mel öyle bakmaya devam ederken,
"Şansını daha fazla zorlama istersen. Hıı ne dersin?" bana daha fazla itiraz edemeyeceğini biliyordu.
"Ta-mam!" Ovv sanırım birileri çok sinirlendi.
Louis'i yakasından tutup kendine doğru çekti ve öptü. Aman tanrım! Bu ne yapıyor?
Louis'in dudaklarına yapıştı!
"Oldu mu? Mutlu musun!" şaşkınlıktan bir şey söyleyemedim.
YOU ARE READING
serendipitous
FanfictionHiç hayal kuruyor musunuz? Peki ya kurduğunuz o hayaller gerçek olsaydı. Hiç beklemedikleri bir anda büyük bir şöhrete kavuşan bu 3 kızın hikayesine göz atmalısın. NOT:Ana karakter olan 3 kız; Melody, Alison ve Emily'den birini seçerek hikayeyi ok...